HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
1 Eylül 2018 Cumartesi Saat: 11:59

AKDENİZ; “DEVLET, TEKELCİLİĞE MÜDAHALE ETMELİDİR”

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, fındık sezonu için geldiği memleketi Ordu’da fındık üreticilerinin sorunlarına dikkat çekerek fındık politikaları üzerinde önemli tespitlerde bulundu.
AKDENİZ; “DEVLET, TEKELCİLİĞE MÜDAHALE ETMELİDİR”

Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, fındık sezonu için geldiği memleketi Ordu’da fındık üreticilerinin sorunlarına dikkat çekerek fındık politikaları üzerinde önemli tespitlerde bulundu.

Akdeniz, gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin’e verdiği röportajda milli ürün fındığın, yabancı firmaların tekeline bırakılmaması gereğini savundu.

Mehmet KESKİN: Sayın Akdeniz, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Fındık üreticisi bu senede mutlu değil. Maalesef yine milli ürünümüze sahip çıkılamadığı iddiaları sürüp gidiyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Hüseyin AKDENİZ: Hoşbulduk sayın Keskin. Her gelişmişlik, kendinden daha geri olan kesimin sırtındaki yüktür. Asıl yükü fındık üreticisi çekmektedir. Çünkü üreten odur. Ama ürettiğinin karşılığını alamayan da yine odur. Görünen o ki yarın da değişmeyecektir.

Fındığın öyküsüdür bu, yıllardır süre gelen. Dün, devletin açıklayacağı fiyata kulak kabartan üretici, bugün fiyatı kendisi belirleyecek ve fındığı ‘’TEKEL’’ine almış bir firmaya kulak kabartır olmuştur. Dünya fındığının % 75’ini üreten Türkiye, üreticisini neden küresel kartellerin eline teslim etmiştir?

Şimdi denilebilir ki, üretici kendi ürettiğine sahip çıkmıyorsa yapılacak bir şey mi var? Evet,var ve olmalı. Sorun elbette bir üretici meselesi olduğu kadar, aynı zamanda sosyal ve ekonomik kalkınma meselesidir. Dahası mesele, ‘’MİLLİ ÜRÜN'' olan fındığa sahip çıkma meselesidir. Kaldı ki, tarım ürünleri arasında fındıktan başka, her yıl ülkemize ortalama 2 ile 2,5 milyar dolar ihracat geliri sağlayan başka bir ürünümüz mü vardır? Hayır, yoktur.

Fındık, yabancı bir şirketin ‘’TEKEL’’ ine bırakılmayacak kadar önemli bir üründür. O halde, devletin fındığa sahip çıkması ‘’MİLLİ’’ mesele olmalıdır. Bizler kendi değerlerimize sahip çıkmıyoruz. Ya da kendi değerlerimiz elimizden kaybolduğu an o değerlerimizin farkına varıyoruz.

Mehmet KESKİN: Türkiye yerli sanayicisine neden sahip çıkamıyor? Yabancı sermayenin baskın ve etkili olmasının nedenleri nelerdir?
Hüseyin AKDENİZ:
OLTAN GIDA, örneğinde olduğu gibi. Oltan Gıda, ihracatta Türkiye’nin bir numaralı firması idi. Bünyesinde toplam 5 adet Fındık Kırma Fabrikası (Trabzon’da 2, Düzce’de 2, Ordu’da 1), 2 iç fındık seçme tesisi ve Trabzon’da 27 dönümlük bir alan üzerine kurulan dünyanın en büyük ve en gelişmiş fındık entegre tesisi bulunuyordu.

Oltan Gıda, 2002 yılından bu yana fındıkta ihracat şampiyonu. Son 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasında ise 55. sırada yer almış bir kuruluş. 80 bin ton fındık depolama kapasitesine sahip olan şirket, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri ile Amerika, Japonya, Çin, Avustralya, Güney Afrika, Mısır gibi deniz aşırı ülkelere ihracat yapıyordu. 

Türkiye’nin 1/3 fındığını tek başına ihraç eden bir kuruluşa ne oldu da sahip çıkamadık? Böyle bir kuruluşu nasıl çikolata devi Ferrero’ya satıldı? Belki Oltan Gıda’nın hataları vardır. Tabi ki bunu bizim bilmemiz mümkün değildir. Ama her ne olursa olsun, fındıkta Türkiye’nin 1 numarası kuruluşu olan bu firma yerliydi ve bizim firmamızdı. Bu firmanın satılmasına devletin karşı çıkması gerekirdi. Öyle ya siz dünya üretiminin % 75 ini elinde bulunduran ülkesiniz.

Peki şimdi ne oldu? Fındık tamamen yabancı sermayenin eline geçmiş oldu. Ferrero, Türk fındık piyasasında tek aktör konumuna yükseldi. Ferrero bundan böyle fındık pazarını kapatmayı planlayan bir strateji izleyeceği kesindir. İstediği fiyatta, istediği gibi piyasaya girecektir. O hangi fiyatta isterse üretici fındığı o fiyattan satmak zorunda olacaktır. Özellikle ihracatta büyük sıkıntı oluşturacak ve ihracat gelirimiz azalacaktır. Yabancı sermaye kontrolünde üretim yapılmasının önü açılacaktır. 

Küresel karteller hiç acele etmezler. Daima bir stratejik planları vardır. Bu planları devreye sokmak için uygun zamanı beklerler. Nitekim, Ferrero’da bu uygun zamanı beklemiş ve Oltan Gıda’nın ekonomik gücünün azaldığı bir dönemde bu firmayı satın almıştır. Uzun söze gerek yoktur. Firma satıldığı 2014 yılında fındıkta meydana gelen don ile birlikte fındığın pazar fiyatının yükselmesi sonucu firmanın ekonomik kriz ile karşı karşıya kalması bu satışın en önemli nedeni olmuştur.

Mehmet KESKİN: Taban fiyat açıklamasını devlet olarak neden açıklayamıyoruz. Bu durum sürdükçe Kartel’in tutumu ileriye yönelik nasıl seyreder?
Hüseyin AKDENİZ:
Devlet olarak taban fiyat açıklamadığınız sürece, serbest piyasa koşullarına bırakılan fındık, bu boşluğu dolduranların TEKEL’ine girmiş olur. Kinder Sürpriz ve Nutella markalarıyla bilinen Ferrero, fındığı nasıl tekeline almıştır? Bu soruya verdikleri cevabı kendilerinin verdiği demeçlerden okuyalım.

Renato Danna, bu şirketin Türkiye temsilcisidir. Şirket Danna’yı tam 23 yıl önce Türkiye’ye gönderir. Niçin?

Danna söyle diyor; ‘’Şirketim beni kültürü, dili öğrenmem, ülkeyi tanımam için Türkiye’ye gönderdi. Üç yıl boyunca ülkeyi gezdim. Dil okuluna gittim. Trabzon’dan Diyarbakır, Mardin’e kadar her yeri gezdim. Çok sevdim Türkiye’yi. (...) Piyasayı öğrenmek için onlarla çalıştım bir süre.’’

Tabi ki Türkiye sevilmeyecek bir ülke midir? Dünya seviyor, Türkiye’yi.

Devam ediyor, Danna; ‘’Büyük şirketlerde işler öyle yürümez. Özellikle gelişmekte olan ülkelere dair vizyonda. Ferrero’nun üretiminde kullandığı toplam fındık miktarının yüzde 85’i Türkiye’den alınıyor. Bu kadar büyük bağımlılık olunca o ülke piyasasını tanımak, yatırım planlarınızı yıllar öncesinden şekillendirmek zorundasınız. İki yıl (4 yıl) önce de Türk fındık ihracatının üçte birini gerçekleştiren Oltan Gıda’yı satın aldık.’’

‘’Ferrero’nun üretiminde kullandığı toplam fındık miktarının yüzde 85’i Türkiye’den alınıyor’’ derken demek ki bizim fındıktaki ‘’damak tadını’’ başka bir üründe yakalayamıyor olmalılar, öyle ya. 2002 yılından bu yana fındıkta ihracat şampiyonu olan, son 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasında 55. sırada yer alan, Türkiye’nin en büyük fındık alıcısı olan, OLTAN GIDA’yı (FERERO FINDIK) satın aldıklarını söylüyor. Yani artık Türkiye’de ‘’TEKEL’’iz demeye getiriyor. Yani, fındığı fiyatı bizden sorulur, diyorlar.

Şirketin bir başka yetkilisi ise İtalya’nın Türkiye eski Büyükelçisi Carlo Marsili…

Marsili, Türkiye’de fındık fiyatı üstünde etkiniz var mı? sorusuna bakın nasıl yanıt veriyor…

‘’Fiyat arz talep koşullarına göre belirleniyor. Piyasa belirliyor. Karadeniz’de 40 çalışanımız, isteyen çiftçi ailelere daha kaliteli üretim için eğitim desteği veriyor. Türkiye’de 450 bin aile fındık ile uğraşıyor. Bu, 2,5 milyonluk bir nüfus anlamına geliyor. Türkiye dünyanın en büyük fındık üreticisi. Fındığın toplanmasında çocuk işçi kullanılmamasına yönelik ciddi faaliyetlerimiz var, bu konuda ILO ile çalışıyoruz.’’

Neymiş, fındığı piyasa koşulları belirliyormuş. Hangi piyasa koşulları? Sizin belirlediğiniz piyasa koşulları mı? sorusunu sormak gerekmiyor mu? Bu arada araştırmada yapılmış zaten. 450 bin ailenin fındıkla uğraştığı, 2,5 milyon nüfusu ilgilendirdiği falan. Biz ne diyoruz fındıkla ilgili cümleye başlarken ‘’8 milyon üreticiyi doğrudan ilgilendiriyor.’’ Onlar rakamı bulmuşlar bile… Ancak konuşmasında fındığın maliyet rakamından hiç söz etmiyor ama ‘’onlar çocuk işçi çalıştırıyorlar’’ demeyi biliyor. Sanki bu toprakların insanı çocuk işçi çalıştırmaya karşı çıkmıyor da!

Diğer tarafta hangi çiftçi aileye destek veriyor? Bu da ayrı merak konusu... ''Ahlak kurallarını dikkate aldıklarını söyleyen bu grup acaba piyasanın belirlediği fındık fiyatını ahlaki buluyor mu? Bu da ayrı merak konusu...

Mehmet KESKİN: Yani bir anlamda da yabancı yatırımcıya karşı olmuyorsunuz. Doğrumudur?
Hüseyin AKDENİZ:
Şimdi bunları söylediğimiz için yabancı yatırımcıya karşı çıktığımız söylenebilir. Karşılıklı çıkarlar korunduğu, ülkemiz üreticileri, ürettiği ürününün karşılığını aldığı sürece hiçbir yabancı yatırımcıya karşı çıktığımız falan yok. Bu anlamda, dünyada 19 ülkede üretim tesisi bulunan Ferrero’ya bol kazançlar diliyoruz. 2013 yılında Manisa’da yaptıkları yatırımları içinde teşekkür ediyoruz.

Bizim karşı çıkış nedenimiz ülke çıkarları ve üretici çıkarları korunmayışındandır. Bugün, maliyet rakamı 13,90 TL olan fındık serbest piyasa koşullarında 12 TL’ye satılıyor. Fındık toplama amele ücretleri ortadayken, mazot, gübre, ilaçlama fiyatları ortadayken ve maliyet rakamı 14 TL olarak açıklanmışken, serbest piyasa koşullarında fındığın 12 TL’den satılması ticaret ahlakı ile bağdaşabilir mi? Herhalde ''TEKEL''ci piyasayı elinde bulunduranlar ellerini vicdanlarına koyup rahat uyuyorlardır(!) 

Mehmet KESKİN: Fındık rekoltesinin İspanya’da açıklanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hüseyin AKDENİZ:
Sezon başı fındık rekoltesi 640 bin ton olarak açıklandı. Nerede açıklandı? İspanya'da. Dünya Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Kongresi’nde. 

Dünya Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Kongresi’nde fındık konusunda yapılan genel sunumda Türkiye'nin 2017-2018 sezonuna 80 bin ton stok ve 750 bin ton üretim olmak üzere 830 bin tonluk arz ile girdiği, Türkiye'nin 2018-2019 sezonuna ise 170 bin ton devreden stok, 640 bin ton üretim olmak üzere fındık arzının 810 bin ton olacağı, toplamda dünya fındık üretimi ise 1 milyon 47 bin 500 ton gerçekleşeceği ifade edildi.

Şimdi fındık toplandı harmana indi. Hatta çuvallandı ve pazara iniyor. Sizce bu INC’nin açıkladığı rekolte, çarşıya uydu mu? Bence uymadığını sağır sultan bile biliyor. Tüm bu spekülasyon aslında üreticinin elindeki fındığı ucuza almak telaşesi değil midir? Bunu üreticimiz de bizlerde biliyoruz. Ancak birlik olmayı öğrenemediğimiz için her yıl bu oyunlara maalesef yenik düşüyoruz. Nasılsa ‘’Doğrudan Gelir Desteği’’ alıyoruz. ‘’Fındık para etse de olur etmese de’’ mantığı içinde elin oğlu bizim kazandığımızın 10 katını kazanmaya devam ediyor. 

Hep söylenir gelir, fındıkta katma değer getirecek markanız yoksa üreticiyi tekelci bir firmaya köle yapmaktan başka çareniz kalmaz. Peki fındıkta markamız yok mudur? Çikolata sektöründe markamız yok mudur? Elbette vardır. Sagra marka değil midir? Eti marka değil midir? Gürsoy marka değil midir? Sorun kendi markamıza devlet olarak ne kadar sahip çıktığımız sorunudur. 

Mehmet KESKİN: Sonuç itibarıyla peki ülke olarak ne yapmalıyız?
Hüseyin AKDENİZ:
Devlet, fındıkta oluşan tekelciliğe müdahale etmelidir. TMO’yu devreye sokmalı, fındık maliyet rakamlarının altında fındık alımı yapmamalıdır. Yani serbest piyasa fiyatları, üreticilerin maliyet rakamlarının altına düştüğünde devlet müdahalesi fındık için gerekliliktir.

Verim ve kaliteyi ön planda tutan modeller geliştirilmelidir. Fındıkta katma değeri yüksek markalar yaratılmalıdır. Aslında bu markalar vardır ve bu markalara devlet desteği şarttır.

Devlet ürüne destek politikalarıyla verim ve kaliteyi artıracak tedbirleri almalıdır. Fındıkta bir fiyat istikrarı sağlanması gerekmektedir. Fındıkta fiyat istikrarı demek, hem üreticinin hem de ihracatçının yararınadır.

Unutmayın ki, bir gün top, yere vurduğunda daha yükseğe sıçrayacaktır. Sanılmasın ki, fındığı tek elden yönetecek güç yenilmez. Güç’ü tek belirleyici olarak görmek, yanılgının ilk adımıdır. Çünkü karşıtı olmayan güç, gün gelir gücünü yitirir.

Mehmet KESKİN: Sayın Akdeniz, tekrar verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışmalarınızda da başarılarınızın devamını diliyoruz.

Hüseyin AKDENİZ: Sayın Keskin, bende şahsıma bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, size ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız