HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
21 Ocak 2019 Pazartesi Saat: 10:42

“EĞİTİMDE UYGULAMAYA YÖNELİK ADIMLAR ATILMALIDIR”

Eğitim Bir Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk, gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin’e 2018/2019 eğitim-öğretim yılı 1. dönem sonu değerlendirmesinde bulundu.
“EĞİTİMDE UYGULAMAYA YÖNELİK ADIMLAR ATILMALIDIR”

Eğitim Bir Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk, gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin’e 2018/2019 eğitim-öğretim yılı 1. dönem sonu değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Çelenk yaptığı değerlendirmede eğitimde uygulamaya yönelik yeni adımlar atılması gerektiğini savundu.

Mehmet KESKİN: Sayın Çelenk, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. 2018/2019 eğitim-öğretim yılı 1. Dönem sonu tamamlandı. Eğitimde uygulamaya yönelik ne gibi adımlar atılmalı?

İsmail ÇELENK: Hoşbulduk sayın Keskin. Çocuklarımızı geleceğe hazırlama idealiyle büyük bir fedakârlık gösteren eğitim çalışanlarımızın emekleriyle 2018-2019 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin sonuna geldik. Eğitim sistemimizin daha verimli, çocuklarımızın alacağı eğitimin daha nitelikli olabilmesi için bazı sorunları ve çözüm önerilerimizi dün olduğu gibi bugün de sizinle paylaşmak istiyoruz.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın ilan ettiği 2023 Eğitim Vizyonu, kamuoyunda olumlu tepkiler almış, geleceğe dair bir umut aşılamıştır. Bizim de sürekli dile getirdiğimiz, çözüm önerileri teklif ettiğimiz birçok sorunun başlığa dönüşerek Vizyon Belgesi’nde yer alması önemli bir başlangıç olmuştur. Ancak, ümit ve beklenti oluşturan bu başlıklarla ilgili adımların gecikmesi tüm eğitimcilerde tedirginlik oluşturmaya başlamış, kamuoyunun beklentisini daha da artırmıştır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması için somut çalışmaların başlatılması, alan değişikliği taleplerinin karşılanması, görevde yükselme sınavlarının gerçekleştirilmesi gibi adımlar, bizim de talep ettiğimiz ve gerçekleşmesini beklediğimiz olumlu gelişmelerdir. Ancak, 3600 ek gösterge vaadinin bir türlü yerine getirilememesi, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı bir düzenlemenin hayata geçirilememesi gibi konular ve sıkıntılar eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurmuştur.

Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hâlâ atılmış değildir. Beklentileri karşılayacak somut adımların atılması, sorunları çözmeye yönelik cesur kararların alınması, nitelikli bir eğitim ve daha iyi bir gelecek için olmazsa olmazdır. Zira bütün oluş ve olguların hatta insan ve hayatla ilişkili her alanın birikiminin neşet ettiği hem ilk hem de daimi bir insani eylem ve disiplin olan eğitime hak ettiği değeri vermeyen ülkelerin sonu, ya yerinde saymak ya da geri kalmışlık tuzağına saplanmaktır. Bu nedenle, birikmiş sorunlara acil olarak çözümler bulunmalı ve bunun için hemen harekete geçilmelidir.

İnsanı merkeze alan, öğretmeni eğitimin temel unsuru bilen, ona bilgi, donanım, formasyon ve haklar bakımından imkân ve itibar kazandıran yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle daha verimli sonuçlar elde edeceğimiz bir sistemin işleyişi için aşağıdaki başlıklara ilişkin adım atılmasını istiyoruz.

Mehmet KESKİN: 3600 ek gösterge konusundaki siyasi irade, artık karara dönüştürülmesi adına beklentileriniz nelerdir?

İsmail ÇELENK: Ek gösterge düzenlemesinin ne zaman gerçekleşeceği konusundaki merak ve beklentilere bir an önce karşılık verilmelidir. Eğitim çalışanlarına verilen vaadi yerine getirecek, kamu personel sisteminde ülkesine ve milletine hizmet eden diğer unvanlardaki kamu görevlilerinin de ek gösterge beklentilerini karşılayacak, ek gösterge kaynaklı mağduriyetleri giderecek, çalışma barışını ve iş huzurunu sağlayacak şekilde bütün kamu görevlilerini kapsayacak bir ek gösterge çalışması yapılmasını istiyor ve bekliyoruz. 3600 ek gösterge başta olmak üzere, seçim sürecinde kamu görevlilerine verilen vaatler ivedilikle yerine getirilmeli; tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları en az 600 puan artırılmalı, yardımcı hizmetleri sınıfı çalışanlarına da (GİHS kadroları için öngörülen en düşük rakamdan aşağı olmamak üzere) ek gösterge hakkı verilmelidir.

Mehmet KESKİN: Tecrübeli insan kaynağını değerlendirmeyen eğitim yöneticiliği süreçlerinde ki başarısızlığın sonuçları ne doğurur?

İsmail ÇELENK: Eğitim yöneticiliği, eğitim politikalarını yalnızca yerelde uygulayan, denetleyen bir kurumsal yapılanma değil, aynı zamanda bunları geliştiren, izleyen, yerel dinamiklerle güçlü iletişim kuran bir kurumsal sistemdir. Bakanlık, politika ve düzenlemeleri bu çerçevede ortaya koyarken, taşra teşkilatı ihtiyaca göre bunu geliştirebilmelidir. Bu durum, doğal olarak insan kaynağını içinden çıkarmalı, uygulamanın mesleki yeterlilik, alan bilgisi ve tecrübe gerekliliği göz önüne alınmalıdır. Eğitim yöneticiliği, düzenlemeyle müstakil bir kadro ve unvana kavuşturulmalı, ikinci görev olmaktan çıkarılmalı, mali açıdan güçlendirilmeli, dezavantajlı yerlerde desteklenmelidir. ‘Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Seçimi ve Yetiştirilmesi: Tespitler ve Bir Model Önerisi’ raporumuzda ayrıntılarını ortaya koyduğumuz düzenleme acilen hayata geçirilmelidir. Nitelikli eğitim için yeterlilik düzeyi yüksek eğitim yöneticisi ihtiyacı gözetilerek, eğitim yöneticisi yetiştirme, görevlendirme, yer değiştirme ve görevden alma hususlarına ilişkin kapsamlı, kalıcı ve sürdürülebilir bir model oluşturulması artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. Hak edenin görev almasını, hakkını verenin görevde kalmasını ve yeterliliğini kaybedenlerin görevine son verilmesini öngören bir modelin hayata geçirilmesi, eğitimin hem yönetimini hem de nitelik artırıcı etkisini kolaylaştıracaktır.

Mehmet KESKİN: Sözleşmeli öğretmenliğe son verilmeli mi?, kadrolu istihdam tek ve esas istihdam modeli olmalımıdır?

İsmail ÇELENK: Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının tüm uyarılarımıza rağmen yeniden öğretmen istihdamında esas alınması, 632 sayılı KHK ile sonlandırılan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması sürecinde var olan sorunları yeniden açığa çıkarmıştır. Sözleşmeli öğretmenlik, kabul edilmiş hatanın tekrarı, geçmiş sıkıntıları unutmanın, aynı kısır döngüyü yeniden kurup birçok değeri heba etmenin, öğretmenlerin işi ile eşi arasında tercihe zorlanmasının, haklı taleplere, geçerli mazeretlere duyarsız kalmanın adına dönüşmüştür. Sözleşmelilik, öğretmenin, eşinden, çocuklarından ayrı olması nedeniyle iç huzurunun da iş huzurunun da olmadığı bir uygulamadır.

Öğrencisine hizmet azmiyle ailesine hasreti aynı anda taşımak anlamına gelen sözleşmeli öğretmenlik, anayasal hakları sınırlamakta, aile bütünlüğünü bozmakta; eşleri, çocukları anne babalarından ayrı bırakmaktadır. Öğretmenlerimiz, zorunlu hasret yükümlülüğünden; eğitim sistemi ise yaşanan sorunlar nedeniyle sözleşmelilik yükünden kurtulmalıdır. Sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması konusundaki haklı taleplerimize ve kararlı çabalarımıza olumlu cevap verilmesi için yeteri kadar gerekçenin oluştuğu kabul edilmelidir. Öğretmenliğin-öğretmenlerin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenliğe derhal son verilmelidir.

Sözleşmeli öğretmenlerin yer değiştirme kısıtlamaları sona erdirilmelidir. Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçinceye kadar kadrolu öğretmenlere tanınan haklar kendilerine verilmelidir. Öğretmen açığı sorunu, sözleşmeli öğretmenlik, yer değiştirme yasağı gibi cebrî yollarla değil, istihdamda zorluk çekilen bölgelerde öğretmenlerin kalıcı olarak görev yapmalarını teşvik edecek maddi katkılarla ve ilave sosyal haklarla çözüme kavuşturulabilecektir.

Mehmet KESKİN: Mülakatla atama yöntemine son verilmelimidir?

İsmail ÇELENK: Sözleşmeli öğretmenlik süreçleri ve sonuçları itibariyle sorunlu bir istihdam türü iken, bir de bu sürecin mülakat yoluyla sürdürülmesi, kamu vicdanını yaralamakta ve adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Mülakatların içeriğinin öğretmen adayının mesleki bilgi ve mesleki yeterlik düzeyini ölçmeyi öncelememesi, mülakatların güvenlik soruşturması sürecine dönüşmüş olması, mülakat komisyonlarında öğretmen adaylarıyla aynı branşta üyelerin yer almaması, sürecin şeffaf ve denetlenebilir bir tarzda yürütülmemesi gerçekte mülakatın istenen amacı sağlamadığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle, atamalar KPSS puan üstünlüğüne dayalı olarak yapılmalıdır.

Mehmet KESKİN: Yeni bir ‘vizyon’a kavuşan eğitimin yol haritası nasıl netleştirilmelidir

İsmail ÇELENK: 2023 Eğitim Vizyonu’nun içerdiği tespitleri ve hedefleri yerinde bulmakla birlikte, çözüme yönelik boşlukların bir an evvel tamamlanmasını, belirsizliklerin giderilmesini bekliyoruz. Eğitim çalışanlarının sorunlarına çözüm bulunmadan, özlük hakları iyileştirilmeden, eğitim alanındaki çalışmalara katkıları ve destekleri alınmadan, 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde üretilecek politikaların ve alınacak kararların uygulanabilirliği ve sürdürülebilirliği sağlanamaz. Öngörülen dönüşümlerin, eğitim çalışanlarının mevcut özlük haklarına ve çalışma şartlarına muhtemel etkileri de göz önünde bulundurularak, bu alanda oluşabilecek muhtemel olumsuzluklar giderilmelidir. Vizyon Belgesi’nin boşlukları da doldurularak yol haritası bir an evvel belirlenmelidir. Eğitim Vizyonu’ndaki başlıklar bir bir hayata geçirilmeli, Bakanlık tüm adımları paydaşlarla olgunlaştırarak atmalıdır.

Mehmet KESKİN: Öğretmen ihtiyacının kapanması için neler diyeceksiniz?

İsmail ÇELENK: Eğitimde istenilen başarı sınıfların öğretmensiz kalmamasına bağlıdır. Eğitime ilişkin reformların kalıcı hâle gelmesi, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Türkiye’nin OECD ortalamalarında öğretmen başına düşen öğrenci sayılarına ulaşması için yaklaşık 130 bin öğretmene ihtiyaç vardır. Öte yandan, 2023 Eğitim Vizyonu’nda 5 yaş çocukların tamamının okul öncesi eğitim kapsamına alınması hedefi dikkate alındığında, 14 bin ek öğretmen ihtiyacı daha söz konusu olmaktadır. Özetle, ihtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılıp ihtiyaç karşılanmamakta; bu durum da ‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir. Hem ihtiyacı azaltmak hem de arz havuzunda taşmayı engellemek için birkaç yıl sürecek şekilde her yıl en az 50 bin öğretmen ataması yapılmalıdır.

Mehmet KESKİN: Eğitimcilerin beklentisi öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu hakkında neler dersiniz?

İsmail ÇELENK: Eğitim-Bir-Sen olarak uzun süredir teklif ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde bu unsura yer verilmesiyle birlikte bir beklentiye dönüşmüş durumdadır. Teklif ettiğimiz ve bir an evvel çıkmasını istediğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, eğitimcilerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yürürlüğe girmelidir. Bu konuda eğitim paydaşlarının katkısına ve katılımına fırsat verilmelidir. Öğretmenlerin görev, yetki, hak ve sorumluluklarının belirlendiği, mesleki gelişim ve kariyer basamaklarının ve iş güvencelerinin tanımlandığı, öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu çıkarılmalıdır.

Mehmet KESKİN: Eğitimcilere yönelik şiddete karşı caydırıcı düzenleme zorunluluk hâline geldi. Bu konu hakkında ki düşünceleriniz nelerdir?

İsmail ÇELENK: Eğitim çalışanlarına karşı şiddet, okullarımızda yaygın bir sorun hâline gelmiştir. Eğitimciler, kendi kurumlarında öğrencilerinin gözü önünde kendilerine yönelik saldırılara karşı savunmasızdır. Şiddet eylemlerinde, mevcut yasal düzenlemelerin bu fiillere karşı caydırıcı nitelikte ceza öngörmemesi ile şiddet uygulayan kişilerin bu eylemlerinin adli ve idari makamlarca önemsenmeyeceği ve ciddi bir ceza yaptırımıyla karşılaşmayacakları inancı önemli bir rol oynamaktadır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı nitelikte bir kanuni düzenleme elzemdir. Millî Eğitim Bakanlığı, çıkması için imza kampanyası başlattığımız düzenlemeyi gündemine almalıdır.

Mehmet KESKİN: Memur ve hizmetli çalışanların mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi yönünde ki beklentileriniz nelerdir?

Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve diğer hizmet sınıflarında çalışanların da eğitim öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf ettiği gerçeği unutulmamalı; Bakanlık insan kaynakları politikası bağlamında bu çalışanlar da eğitim çalışanı olarak görülmelidir. Eğitim-öğretim faaliyetinin verimli ve nitelikli bir şekilde sürdürülmesinde emekleri ve hakları inkâr edilemeyecek şef, memur, hizmetli ve diğer kadrolarda görev yapan eğitim çalışanlarının özlük haklarının yetersizliği göz önüne alınmalı, daha verimli bir kamu hizmeti için özlük haklarında mutlaka iyileştirme yapılmalıdır.

Bu bağlamda, hazırlık ödeneği, Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir. Haftalık 40 saati aşan çalışmalarının karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmeli ya da personel yetersizliği gerekçesine sığınılmadan fazla çalışma karşılığı izin hakkından faydalanmalarının sağlanması yönünde düzenleme yapılmalıdır. Görevde yükselme sınavına rağmen boş kalan kadrolara söz konusu sınav sonuçlarına göre atama yapılmalıdır.

Memur ve hizmetlilerin öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri kadrolara atanabilmeleri sağlanmalı; bu amaçla unvan değişikliği sınavları gerçekleştirilmelidir.

Mehmet KESKİN: Sayın Çelenk, verdiğiniz bilgiler ve açıklamalar için teşekkür ediyor, 2018-2019 eğitim-öğretim yılının 2. Yarısında da başarılarınızın devamını diliyorum.

İsmail ÇELENK: Sayın Keskin, bende şahsıma ve camiamıza bu fırsatı sağladığınız için hem size hem de Ordu Yeni Gazetesine yayın hayatınızda başarılar diliyorum.


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız