Haftanın röportajında gazetemizin bugünkü konuğu meslektaşımız Gazeteci-Yazar Berkant Doğan oldu.  Gazetemiz Haber Müdürü Mehmet Keskin’e özel açıklamalarda bulunan Doğan, mesleğe nasıl başladığını, Ordu’da bulunan yerel medyanın sorunlarını dobra dobra konuştuk.

Mehmet KESKİN: Gazetecilik mesleğine ne zaman nasıl başladınız?

Berkant DOĞAN: Aslında bir tesadüf oldu bu mesleğe girmem.1983 yıllar. 12 Eylül darbesinin izleri hala silinmemiş. Fatsa’da yeni haber gazetesi diye bir gazete çıkarmaya karar verdik. Aybastılı dostlarım Ali Naci ve Yavuz Selim Eser’le birlikte. Gazetemizin ismini Yeni Haber koyduk. İsmini de rahmetli Bahriye Üçok koymuştu. Birde Şenol Kocatepe isminde yazı işleri müdürümüz vardı. Hepimiz amatörce başladık ama gazetemiz kısa sürede Fatsa’da o kadar çok tutmuştu ki biz bile şaşırmıştık.

Mehmet KESKİN: Mesleğinizle ilgili ne gibi zorluklar yaşadınız?

Berkant DOĞAN: Öncelikle teknolojik imkanlar yoktu. Gazetenin harfleri kumpasla diziliyordu ustalar. Tam bir kara balta çalışmaydı. Bir haberin resmini koymak için resmi Samsun’a gönderiyorduk. Simsiyah geliyordu ama yapacak bir şey yoktu. Klişe işi yani. Buna rağmen çok mutluyduk. Çok özverili çalışıyorduk. Bizim için para pul çok önemli olmuyordu. Hep birlikte bölüşüyorduk. Haftada bir çıkıyorduk ama müthiş bir okurumuz vardı. O hafta gazete çıkınca çocuklar gibi seviniyorduk. Ben mürekkebi o zaman kokladım ve devam ettim. Benim gazetecilik maceram 30 yılı aşkındır.

Mehmet KESKİN: Meslek hayatınızda ve günlük yaşamınızda unutamadığınız olaylar oldu mu?

Berkant DOĞAN: Bunu saymakla bitiremem. Her günümüz renkli ve heyecanlı geçiyordu. Ama bir olay yaşadım ki onu bugün bile unutamam. Fatsa’ya Ş. H. isminde bir kaymakam atanmıştı. Kaymakamın birkaç ay sonra cemaatçi olduğunu hatta Fetöcü olduğunu anlamıştım. Fatsa’da bir kuran kursunda bir hocanın bir çocuğa taciz edildiği haberini aldım. Belgeleriyle birlikte bu kaymakama götürdüm. Ben olaya el atacak zannederken kaymakam bana bağırmaya başladı ”Senin ne işin var böyle haberlerle” falan diye. Bende bunu haber yaptım. Kaymakam beni adalet bakanlığına şikayet etti. Ünye Ağır Ceza Mahkemesine defalarca gittim. Sonunda beraat ettim. O kaymakam daha sonra olağanüstü hal valiliği yaptı en son Bursa Valiliği yaptı. 15 Temmuz darbesinden sonra tescilli Fetöcü olarak yargılandı ve cezaevine atıldı. Bir yıl yattıktan sonra 50 bin lira karşılığında tahliye edildi. Boynunda sürekli bir muskayla dolaşıyordu.

Mehmet KESKİN: Ordu’da yerel medyaya bakış açınız nedir?

Berkant DOĞAN: Yerel medyanın yerelliği kalmamış hepsi yalelli medya olmuş. İlkesiz çapsız sahibinin sesi medyalar oluşmuş. Maaşlı gazetecilerin haber yapabildiği itibar gördüğü bir alan olmuş. Önüne gelen gazeteci. Eğitim yok, bilgi Yok, analiz yok, beceri yok. Maalesef Ordumuz yerel basını ile yok olmuştur. Üzülüyoruz. Bu gidişle de ayağa kalkması zordur.

Mehmet KESKİN: Peki Ordu’da yerel basın ayağa kalkabilir mi?

Berkant DOĞAN: medya önce onurunu kurtarmalıdır. Siyasetçilerden uzak durmalıdır. Kim kemik atarsa kim salatalık gösterirse eline tuzu alıp koşmamalıdır. Bir sürü arkadaşımız bu işi mecburen yapmaktadır. Patronuna tabi olmak zorundadır. Yani medyamız özgür falan değildir. Önce özgür olmalı özgür yazmalıdır. Gazete sahipleri çalışanlarına güvence cesareti vermelidir. Siyasetçi gazeteciye baskı yapmamalıdır. Gazeteci para ver haberini yapayım mantığından sıyrılmalıdır. Belki o zaman ayağa kalkabilir. Birde Ordu gibi bir yerde gazete sayısı çok fazladır. Ordu’da en çok iki yada üç gazete olmalıdır. Bakıyoruz gazetelere hep aynı haber aynı resim aynı manşet. Yani tadı tuzu rengi kaçtı yerel medyanın.

Mehmet KESKİN: Bu mesleğe girdiğinize hiç pişman oldunuz mu?

Berkant DOĞAN: Doğru konuşmak gerekirse olmadı değil. Ama bir türlüde kopmadık. Yani kopmak içinde bir çaba sarf etmedim. Kiralarımı ödeyemediğim para bulamadığım elektriklerimi suyumu internetimi ödeyemediğim çok zamanlarım oldu. Ama bir şekilde yoluma devam ettim. Çok sayıda dostlarım oldu. Türkiye genelinde müthiş bir okuyucu sayısına eriştim. Karadeniz’de tek ben Uğur Mumcu ödülü aldım. Hiç bir siyasi partinin kuyruğunda dolaşmadım. Ben önce insanım dedim.

Son olarak şunu söyleyeyim. Benim bu meslekte bir yüreğim birde kalemim oldu. Dünyaya bir daha gelsem bu işi yaparım…

Mehmet KESKİN: Sayın Doğan, teşekkür ediyor, bundan sonra ki hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

Berkan DOĞAN: Bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesine, teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.