Ordu Ziraat Odaları Başkanları, Altınordu Ziraat Odası Başkanlığında bir araya geldi. Başta fındık olmak üzere tarım ürünlerinin girdi fiyatlarının masaya yatırıldığı toplantıda Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, önemli açıklamalarda bulundu.

Üreticileri zor günler beklediğine dikkat çeken Başkan Akça; “Ordu İlimiz insanının işi de aşı da fındıktır. İlimizde hayat, fındık üzerine kurulmuştur. Herkes fındıkla yatıp, fındıkla kalkmaktadır.

Buna rağmen bu kadar değerli ürünü üretiyoruz ama bir türlü fiyatını biz belirleyemiyoruz. Hasattan sonra serbest piyasa fiyat istikrarsızlığı ve bir de girdi fiyatlarının çok yükselmesinden dolayı fındık ve diğer tarım ürünleri ile iştigal eden üreticileri zor günler beklemektedir” dedi.

“FINDIK GİBİ BİR TARIM ÜRÜNÜNE SAHİP OLAMIYORUZ”

Akça, açıklamasının devamında; “Karadeniz Bölgemiz ve Ordu İlimiz açısından vazgeçilmez bir ürün olan fındık ve diğer tarım ürünlerinin girdi fiyatlarını dile getireceğimiz toplantımıza hoş geldiniz diyor sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.

Hepinizin bildiği gibi dünyada fındık denince akla gelen ilk ülke Türkiye‘dir. Çünkü dünya fındık üretiminin yüzde 70’i ülkemiz de üretilmekte, Dünya fındık talebinin yüzde 87’sini tek başına Türkiye karşılamakta olup ülkemize 2 milyar doların üzerinde döviz girdisi sağlamaktadır.

Ordu İlimiz Türkiye fındık üretiminin 227 bin hektarda ortalama 200 bin ton üretimle 127 bin kayıtlı üreticisi ile Ülkemiz fındığının üçte birini üretmektedir. Fındık dışında bu kadar fazla ihracat yaptığımız başka bir tarım ürününe sahip olmadığımızı da burada belirtmek isteriz.

Bu kadar önemli bir üründe yeri doldurulamaz bir konumda bulunmamızı kim sağlıyor diye baktığımızda Bölgemizdeki 500 bin fındık üreticisi aileyi görüyoruz.

Fındık, Ordu ilimizde, sadece fındık üreticisini değil, işçisinden nakliyesine, fındık işleyeninden, ticaretine on binlerce kişinin ve ailenin de en önemli geçim kaynağıdır.

Ordu İlimiz insanının işi de aşı da fındıktır. İlimizde hayat, fındık üzerine kurulmuştur. Herkes fındıkla yatıp, fındıkla kalkmaktadır.

Buna rağmen bu kadar değerli ürünü üretiyoruz ama bir türlü fiyatını biz belirleyemiyoruz. Hasattan sonra serbest piyasa fiyat istikrarsızlığı ve bir de girdi fiyatlarının çok yükselmesinden dolayı fındık ve diğer tarım ürünleri ile iştigal eden üreticileri zor günler beklemektedir” diye konuştu.

“HİÇ KİMSENİN SESSİZ KALMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Akça, şöyle devam etti; “Özellikle Devletin fındık piyasasında olmasından dolayı Ziraat Odalarımızın ve diğer kurumların fındık da verim ve kaliteyi artırmaya yönelik projelerle birlikte üreticilerimiz bahçe bakımlarını fındıkta hastalıklar ve zararlılarla mücadeleyi bilinçli bir şekilde yapmaktalar. İlimizde başta fındık olmak üzere diğer tarım ürünlerinde önemli düzeyde gübre ve ilaç kullanımı yapılmaktadır.

Fındıkta bakım işleri düzenli olarak hasattan sonra Eylül ayından itibaren başlamaktadır. Üreticilerimizin tarlasında, bahçesinde olacak olduğu dönemde artan gübre, ilaç ve girdi fiyatları karşısında kışlık bakımlarını yeterli seviyede yapamamışlardır.

Yılbaşından sonra yapılan yeni zamlar ve girdi maliyetlerini daha da artıracak, gübre ve ilaç kullanımını daha da azaltacaktır. Üreticilerimiz bu aylardan sonra ki bakım konularında tedirgin bir durumdalar.

Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede Aralık ayı itibari ile son bir yılda Bölgemiz tarımında çoğunlukla kullanılan Amonyum Nitrat gübresi yüzde 371, DAP gübresi yüzde 294 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 261 oranında arttı. 2021 yılı üretim sezonunda kullanılan gübrelerin tonu 2 bin TL ile 3 bin TL arasında olan gübre fiyatları şuan 8 bin TL ile 10 bin TL arasında oluşan fiyatlarla satılmaktadır.

Bu fiyatlar karşısında üreticilerimiz nasıl gübre atacağız, nasıl ilaç atacağız, acaba gübre ilaç fiyatları düşecek mi diye belirsizlik içindeler. Bu durum karşısında hiç kimsenin sessiz kalması mümkün değildir” şeklinde konuştu.

“GÜBRE FİYATLARININ YARISI DESTEK OLARAK VERİLSİN”

Mazot ve döviz artışlarına da dikkat çeken Akça; “Tarımsal üretimde önemli diğer bir girdi fiyatı ise mazottur. Mazot fiyatları 2021 yılında yüzde 73,8 artarak 6 lira 68 kuruştan 11 lira 56 kuruşa yükseldi. Tarımın bu önemli girdisi 2022 yılının başından itibaren 11 lira 56 kuruştan 13 lira 83 kuruşa çıktı ve 1 litre mazot 1 doları geçti.

Dövizdeki artış nedeniyle bazı tarım ilaçlarında yüzde 70’ e varan oranlarda artışlar yaşandı.

Girdi fiyatlarının aşırı artması karşısında Alan Bazlı Gelir Desteği, Mazot ve Gübre Desteği yetersiz kaldı. Gübre desteğinin bazı ürünlerde gübre maliyetini karşılama oranı yüzde 1‘ lere kadar düştü. Gübre desteği de anlamını yitirdi. Gübre kullanımının sürdürebilir olması için gübre fiyatlarının makul seviyede tutulması ve gübre fiyatlarının yarısının devlet tarafından destek olarak üreticilerimize verilmesi sağlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.

“ALAN BAZLI GELİR DESTEĞİ ARTMALI”

Alan Bazlı Gelir Desteğinin de artması gerektiğinin altını çizen Akça; “Özellikle Alan Bazlı Gelir Desteği son sekiz yıldır 170 TL olarak ödenmektedir. Yükselen girdi fiyatları karşısında bu desteklerin artırılması gerekmektedir.

Bölgemizin ve İlimizin en önemli geçim kaynağı fındıkta 2022 yılında yetersiz gübre ve ilaç kullanımı İlimizde başta gözünün içine baktığımız yeşil altınımız diye tabir ettiğimiz fındık ve diğer tarım ürünlerinde verim, kalite ve rekolte açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır.

Aralık ayının 20 sinden sonra döviz kurunda görülen düşüşlere bağlı olarak tarımsal girdi fiyatlarında beklenen düşüş yaşanmadı. Bu durumda da gübre fiyatlarında kayda değer indirim olmadı.

Çiftçilerimiz yüksek girdi fiyatlarından dolayı gübre mazot ve ilaç kullanmaktan korkuyorsa bahçeden tarladan kaçıyorsa üretmekte ciddi bir sorun olacak demektir. Çiftçimizi topraktan uzaklaştırmamalıyız korkularını bertaraf etmeliyiz. Çiftçilerimizin üretimde kalmasını sağlayacak tedbirleri almalıyız.

TZOB Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar’ın Ülkemiz tarımı ve üretiminin devamlılığının sağlanması için çiftçilerimizin talep ve sorunlarını sürekli takip ve istişare eden çözüm üretmek için önemli girişimlerde bulunmuş olup, özellikle pandemi döneminde çiftçilerimizin tarımda kalmaları, üretimin devamlılığın sağlanması konusunda yaptığı önemli açıklamalar ve mücadelelerinden dolayı kendilerine çiftçilerimiz adına çok teşekkür ediyoruz” diye de konuştu.