Kimi zaman Arap saçı gibi.

Sokağa adım attığına pişman oluyor insan.

Lakin zaman geçtikçe, her şeye alıştığımız gibi bu duruma da alıştık galiba.

Alıştık artık; gelişi güzel parkeden araçlara,

Sorumsuzca, yüzsüzce Ordu Cadde ve sokaklarını işgal ediyorlar gıkımız çıkmıyor...

Alıştık artık; yayanın olması gereken yerde araçlar, araçların olması gereken yerde yayalar var.

Alıştık artık; işgaller nedeniyle dar sokaklarda, kaldırımlarda, yeşil alanlarda ve hatta parklarda yürüyemez hale geldik.

Vatandaş mecburiyetten yolda yürüyor.

 Olan kaldırımlar işgal altında.

İşgaller kaldırımları yayalar için olmaktan çıkardı.

Hele dükkânın önü kapanmasın diye akla gelmeyecek eşyalarla yolu rezerve edilen yolları gördükçe deli oluyor insan.

Esnafların kaldırım ve yollara dizdikleri ürünler ciddi boyutta rahatsızlık yaratıyor. 

Şaşırıyor muyuz? Hayır…

Sıradan bir uygulama.

Hatta her esnafın kapısının önü doğal kullanım alanı gibi sanki.

Kaldırımlar ve yollar işgal atında.

Ne yayalar kaldırımı, nede araçlar yolları kullanabiliyor!

Yaşanan sıkıntıya çözüm üretilmesi şart. Çünkü durum daha fazla içinden çıkılmz bir hale gelmek üzere.

Yayalar için yapılan kaldırımların biran evvel esnafın işgalinden, ana caddelerin de park etmiş araçlardan temizlenerek kurtarılmasını bekliyoruz.

Büyükşehir’e yakışan çözümler üretilsin artık.

Yürümek istiyoruz artık.

Rahat…

Bir şeylere takılmadan,

Engelsiz…