HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer
28 Mart 2018 Çarşamba Saat: 08:40

ÇELENK; “PERFORMANSIN HUKUKİ VE KANUNİ DAYANAĞI YOK”

Eğitim Bir Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk; Öğretmenlere yönelik Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağının olmadığını söyledi. Son günlerde eğitim camiasının gündeminden düşmeyen performans değerlendirmesi k
ÇELENK; “PERFORMANSIN HUKUKİ VE KANUNİ DAYANAĞI YOK”

Eğitim Bir Sen Ordu Şube Başkanı İsmail Çelenk; Öğretmenlere yönelik Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağının olmadığını söyledi.

Son günlerde eğitim camiasının gündeminden düşmeyen performans değerlendirmesi konusu hakkında açıklamada bulunan Başkan İsmail Çelenk; “Hayata geçirilmek istenen performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni bir dayanağı bulunmamaktadır. Aday öğretmenlerin asli öğretmenliğe geçiş süreci hariç tutulursa, 657 sayılı Kanun ve 652 sayılı KHK başta olmak üzere, eğitim çalışanlarının statülerini düzenleyen temel düzenlemelerin hiçbiri taslakta yer alan türden bir performans değerlendirmesine imkân tanımamaktadır” dedi.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın, eğitimcilerin moral ve motivasyonunu bozacak, yüz yüze bakanları karşı karşıya getirecek, saygınlığını zedeleyecekperformans değerlendirme sistemi taslağına ilişkin itirazlarımızı haykırmak; iş barışına halel getiren, vicdanları yaralayan, adalet duygusunu örseleyen mülakatla sözleşmeli öğretmen atama uygulamasına yönelik eleştirilerimizi dile getirmek; bazısı ölümle sonuçlanan şiddet olaylarını protesto etmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız diyen Çelenk; “Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu’nda “pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi” konusu üzerinde çalışma yapılması imza altında alınmasına rağmen böyle bir taslağın hazırlanması, söz konusu çalışmanın yapılmadığını, Bakanlığın, attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir.

Taslak bir bütün olarak incelendiğinde, eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı, aksine kurumsal bütünlüğü, mesleki motivasyonu, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyeceği, öğretmeni mesleğine odaklanmak yerine performans puanını yükseltme ve yazılı sınava hazırlanma eksenli bir çalışma hayatına yönlendireceği görülmektedir. Performansı ölçmek iddiasıyla öğretmenleri ayrıştıracak, kurumsal bütünlüğü, mesleki dayanışmayı, iş birliği içinde çalışma güdüsünü zedeleyecek bir uygulamanın eğitimin var olan niteliğine de bir darbe vuracağı hesaba katılmalıdır.

Eğitimde;öğretmen açığı, mülakatla sözleşmeli öğretmenlik, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, yabancı dil pilot uygulaması, rehberlik hizmetlerinin hizmetin özüne uygun kurgulanamaması, teftiş sistemindeki dönüşümün tamamlanamaması ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi, ortaöğretime geçişte yeni sürecin soru işaretleri içermesi, alan değişikliği taleplerinin karşılanmaması, yer değişikliği sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmene karşı giderek artan şiddet gibi, bir an önce yapılması gereken çok iş, çözüme kavuşturulmayı bekleyen onlarca sorun varken, bunlara yenilerini ekleyecek, çalışma barışını bozacak uygulamalarda ısrar etmek,yönetilmesi zor süreçlere yol açacaktır” diye konuştu.

 

Performans değerlendirmesinin, herhangi bir analizin sonucu olmadığı gibi,  neye hizmet ettiği de belli değildir diye de konuşan Çelenk; “Öğretmenin performansının ölçülmesine neden gerek duyulduğu, kamuoyuyla ve sosyal taraflarla paylaşılmadığı gibi performans ölçümünün neye hizmet edeceği de ortaya konulmamıştır. Her ne kadar taslak metinde performans değerlendirmesinin amacı, öğretmenin görevindeki gayret, verimlilik ve başarısının tespit edilmesi, bilgi ve beceri düzeyinin ve eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ödüllendirilmesinin sağlanması olarak ifade edilmiş ise de, taslak ekindeki değerlendirme kriter setinin bu amacı sağlamaktan uzak olduğu görülmektedir.

Mesleğe girişte diğer kamu görevlerinden farklı olarak KPSS puanının yanında alan bilgisi sınavına ve sözlü sınava tabi tutulan, adaylık sürecinin sonunda yazılı ve sözlü bir sınava daha tabi tutulan öğretmenin, bütün bu sınav sürecinden sonra hâlâ bilgi ve beceri düzeyinin tespit edilemediğini, bu sebeple her dört yılda bir yeniden yazılı sınava ve her yıl performans puanlamasına tabi tutulması gerektiğini iddia etmek, aslında bütün bu sınav sürecinin gereksizliğini ve yersizliğini ikrar etmek anlamına gelmektedir.

Performans değerlendirmesinde Bakanlığın beklentisinin ne olduğunun belirlenmemiş olması, tutarlı ve sürdürülebilir bir değerlendirme sürecini mümkün kılmadığı gibi, görev tanımları ile hedef tanımlarının belirlenmemesi ve hedeflerle yeterlilikler arasında bir bağlantı olmaması, etkin, etkili ve denetlenebilir değerlendirme kıstaslarının ortaya konulmaması sonucunu doğurmuştur.

Kamu hizmeti ile kamu görevlileri arasında hizmet süresince bulunması gereken liyakat, güven ve sadakat temelli ilişkiyi ölçtüğü, puanladığı ve bunlara dayalı iş ve işlemler ürettiği iddia edilen Sicil Sistemi, 2011 yılında kaldırılmıştır. Aradan geçen zaman zarfında ise ne genel ne de kurumlar bazlı‘bunun yerine ne konulabilir, bir sistem ikame edilmeli mi’ şeklinde bir soru ya da ihtiyaç vurgusu ortaya konulmamıştır.

Motive etmek yerine olan motivasyonu bitirmek ve kamu görevlilerini tehdit etmek sonucu üreten bir içerikle performans sistemi kurmak, hem yorucu hem de yıpratıcı süreçlere yol açacaktır” şeklinde konuştu.

 

Performans değerlendirmesi uygulanabilir bir politika aracı olmaması gerektiğine de dikkat çeken Çelenk; “Uzun erimli bir süreç olan eğitimin kısa vadeli nicel sonuçlarının yanında uzun vadeli nitel sonuçlarının da olduğu bilinen bir gerçektir. Sonuçları hemen alınamayan bir süreçte, anlık veya kısa vadeli performans ölçümünün mümkün olmadığı görülmektedir.

Öğretmenlerin meslekleriyle ilgili konulara ve karar alma süreçlerine dâhil edilmediği, öğretim sürecinde kullanacakları içerik, yöntem ve materyalleri seçme ve okul yönetimiyle ilgili kararlara katılma haklarının olmadığı bir süreçte salt öğretmenlerin performansını ölçmeye kalkmak, performansa olumsuz etki edecek hiçbir haricî faktörün dikkate alınmaması nedeniyle, eğitimin niteliğinin artırılmasını sağlayacak sağlıklı ve işlevsel sonuçlar üretmeyecektir.

Elde edilecek tek sonuç, taslakta yer alan amacın aksine, öğretmenlik mesleğini yüksek performans puanı almaya ve yazılı sınavlarda başarılı olmaya indirgemek zorunda bırakılan bir öğretmen kitlesi meydana getirmek olacaktır” ifadelerini kullandı.  

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız