Altınordu Ziraat Odası Başkanı Selami Akarsu, gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin’e verdiği röportajda başta fındık ve fındık sorunları olmak üzere, Alan Bazlı Destek ödemeleri, Organik Tarım, TMO, Fiskobirlik ve yumurta üretimi hakkındaki çalışmalar üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Mehmet KESKİN: Sayın Akarsu, öncelikle haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Röportajımıza Ziraat Odalarının üreticiye yönelik asli görevleri nelerdir? Diye başlamak istiyorum. Ziraat Odaları üretici adına nasıl hareket eder?

Selami AKARSU: Haşbulduk sayın Keskin. Evet, Ziraat odaların en önemli görevi üreticilerin sesini tek çatı altında toplamaktır verilerin biriktiği noktadır ziraat odaları. Fiyat belirlemek bizim işimiz değil. Bizim görevimiz üreticilerimizin sıkıntılarını hem fiyat olsun hem diğer sorunlar olsun bir üst kademeye bildirmektir. Karar verecek merciler bizler değiliz. İnşallah bundan sonra üreticilerimizi memnun edecek sonuçlar olur.

Mehmet KESKİN: Son yıllarda fındığın genç nesle kalması ve gençlerin fındığa vurdumduymaz davranması söz konusu. Buradan son kuşağa ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Selami AKARSU: Biliyorsunuz araziler gitgide küçülüyor. Bu yüzden 5 dönümün altında mirasla ilgili yapılan son düzenleme satışlar zorlaştı ama bu da yetersiz bir bütünlük sağlanmalı. İtalya da İspanya’da bir ailenin 600 dönüm gibi arazisi mevcut iken bize bakıldığında 10 -15 dönümlük arazilerden bahsediyoruz. Üreticilerimiz burada şunu yapmalı örnek bahçelerimiz var mesela 10 dönümden 1 ton fındık alınıyor bu çok düşük bir rakam. Örnek bahçelerimizde bu bir dönümde 300- 350 kg.

Mehmet KESKİN: Maliyetler neden yüksek?

Selami AKARSU: Bizde maliyetler ister istemez yüksek coğrafyamızdan kaynaklanıyor. Arazilerimiz sarp makineleşme yok beden gücüne dayalı. Bundan dolayı da maliyet fiyatları artıyor. Biz özellikle devletimize bu noktada şöyle sesleniyoruz. Karadeniz’deki fındığı mutlaka özel bir yapıya kavuşturmamız lazım. Birinci bölge dediğimiz Ordu Giresun Trabzon da fındık sorununu çözdüğümüzde fındık sorununun tamamı çözülecektir.

Mehmet KESKİN: İspanya’da ve İtalya’da fındığa bakış açışı nasıl. Orada yetişen fındıkla bizim fındık arsında ne gibi farklar var?

Selami AKARSU: İtalya’da İspanya’da onlar şöyle bakıyor. Bizim için kalite çok ta önemli değil diyorlar Türk fındığının kalitesinden bahsediyorlar. Fındığı daha çok sanayi amaçlı görüyorlar. Ciddi boyutta bizim kalitemiz gözle görülebilir. Oradaki fındık elle kırılamıyor. Randımanları en yüksek 37- 38 randıman geliyor. Gerçekleri biliyorlar ama göstermek istemiyorlar. Ciddi boyutta kalitesizlik mevcut. Bizim buradaki ham fındığına yakın. Zaten orada da Türkiye fındığın lideri diye kabul ediliyor.

Mehmet KESKİN: Gurbette yaşayan fındık üreticisi örnek bahçe uygulamaları için nereye başvurması gerekiyor?

Selami AKARSU: Hiç fark etmiyor. Özellikle Tarım il ve ilçe ziraat odası üniversitemiz burada daha çok araştırma kısmında. Burada ben yok biz var. Güzel götürüyoruz biz bu projeyi. Şu anda üniversitemiz bununla ilgili yer temin etti bahçelerimizin dikimine başlanacak. Başka bir projemiz de var bahçesinin sökümüne müsaade eden üreticilerimize kilo başına 80 kg her yıl bedel verilecek hem bahçesi yenilenecek.

Biz bu konuda gereli bütün mercilere sıkıntılarımızı ilettik boş durmadık. İnşallah ta gereken cevabı alacağımıza eminim. Daha iyi daha güçlü şekilde üreticiye yansıyacaktır.

Mehmet KESKİN: Fındık fiyatı konusunda ne yapılmalı?

Selami AKARSU: Biz hep söyledik. Gerçekleri hep söyledik. Biz 8.75 maliyet verdik. Bu maliyete 10 lira para yeterli değil fiyatlar en az 12-13 olmalı. Bu sene fiyatların daha iyi olması gerektiğini vurguluyoruz. Üreticimiz her arazinin başında bir bekçidir. Bu köyler terk edilse boş arazilere maruz kalırız.

Mehmet KESKİN: Alan bazlı destek ürüne mi verilmeli yoksa arazinin kendisine mi verilmeli?

Selami AKARSU: Ürüne verilmeli. Biz bunu bakanımıza da söyledim. Alan bazlı biraz tembelliğe doğru götüren bir sistem. Bizim buradaki esas amacımız dönümü az olan vatandaşların ekonomisi nasıl daha iyi olur bunun peşindeyiz. 1 ton alıyorsa 1,5 nasıl asıl diye uğraşıyoruz bundan dolayı ürün bazlıya dönmek bu konunun doğru yanıdır. Şu an dönüm başı 170 lira alınıyor. Bunu 170 sınır alınarak daha üzerine çıkartmak lazım. Üreticimizi korumak için.

Mehmet KESKİN: TMO’nun fındığa müdahil olmasına nasıl bakıyorsunuz? Fındık kanununun çıkmasına taraftar mısınız?

Selami AKARSU: TMO’nun varlığı önemli bir noktaydı fiyattan önce. Ancak geçen sezon alım müdahale için geç kaldı. Üreticinin çoğu fındığını serbest piyasaya bıraktı. Mutlaka hasat öncesi fiyat politikası açıklanmalı. Üreticimiz karamsar kalmamalı kendine yol haritası çizmeli.

Serbest piyasadaki ihracatçılarımızı devletimiz rakamlarla destekleme yapsın biz bunları da söyledik. Bundan kurtulmamız lazım. Hazırıyla yetinelim noktası var burada en son bir tekelci firmanın eline kaldı. Ya TMO var olsun ya da tekel olan piyasa serbest piyasa tekrar olsun.

Mehmet KESKİN: FİSKOBİRLİK’i biz nasıl ayağa kaldırabiliriz?

Selami AKARSU: Fiskobirlik önce bir derin derin düşünmeli. İsmiyle değerimiz bizim Fiskobirlik. Ama bakılan noktada yetersiz. Bizim alt yapımız üretici bize iyi gözle bakıyor ama tabi önce istemek lazım. Fiskobirlik en az TMO ile birlikte fındık alsaydı daha iyi olurdu. Fiskobirlik üreticiye nefes aldıran bir kurum olmalı. TMO’nun üzerinde bir fiyatla alım yapmalıydı. Tabi ki FİSKOBİRLİK’in bu işe bakışı da önemli. Biraz öne çıkması lazım.

Mehmet KESKİN: 2B arazileri ile ilgili neler söyleceksiniz?

Selami AKARSU: Köylere gittiğimizde ili alaka görüyoruz. Vatandaşlarımız da sorunlarına bize anlatıyorlar ben yoğun bir şekilde hep 2B sorunu görüyorum. 2B bakıldığında tanımlanmamış bir çiftçi tablosu ortaya çıkıyor. Rekolte hesaplandığında 2B arazisindeki üreticilerinde fındığı rekolteye giriyor ve bu araziler TMO’ya fındık veremiyor. Serbest piyasaya vermek zorunda kalıyor. Mazot gübreden alan bazlıdan yararlanamıyor. Ben bu konuyu çok önemsedim. Yaptığımız girişimlerle çok başarılı olunamadı ama alan bazlıdan yaralanıyor denildiğinde o kurumda bir tıkanma oldu. Bu konuyu Ordu Valimizle paylaştım bu konuyu çözüm noktasına getirdik.

2B arazisi ile orman arazisi farklı. Orman vasfı olan arazilerde sıkıntı var. İnşallah bu arazileri de çevirmeyi düşünüyoruz. İnşallah çözüme de kavuşturacağız.

Mehmet KESKİN: Yumurta projesi devam ediyor mu?

Selami AKARSU: Bu proje çok güzel bir projeydi ama sulandırıldı. Proje Ziraat odasının sırtında kaldı. Tarım ve DOKA. DOKA burada parayı ziraat odasına vermeliydi ama bir destek almadı para başka yerlere gitti. Yumurta pazarlanacak ziraat odası sevkiyat nakliyat ziraat odasında. Ben bu projeyi halen savunuyorum. Yeşilimiz buna uygun. Çiftlik kuran üreticilerimiz hala var devam ediyor. Yumurtaları bir kooperatif kuruldu orada satılıyor. Bu bir ekip işiydi tabi ki herkesin bir bakışı açışı vardı 50 çiftlik kurulmuş Pazar kurulmamış ben 10 çiftlik kurardım bir tane de Pazar kurardım. 50 çiftlikten günde 20 bin yumurta geliyor ama Pazar yok Pazar olsaydı kendini tamamlardı.

Mehmet KESKİN: Çiftçiler size en çok hangi şikâyetle geliyorlar?

Selami AKARSU: Tabi ki fındık fiyatı. Bu fiyatlar yetersizdir aceleye gelmiştir. Zamanında açıklanmalı üretici memnun edilmeli hem üretici hem devlet kar etmeli. En az 12- 13 lira aralığında olmalı.

Mehmet KESKİN: Organik tarım ve zirai donla ilgili çalışmalarınız nelerdir?

Selami AKARSU: Organik tarım güzel ama üretici mağdur olmamalı. Fındık 15-20 olmalı ki üretici organik tarıma dönsün. Kim yaparsa yapsın fiyatı farklı olmalı iş hedefine varmalı. Zirai donla ilgili beklenmeyen bir soğuk hava dalgası yaşadık. Yüksek kesimlerde ciddi hasar var. Devletimiz yetkilerimiz bunu dikkate almalı.

Mehmet KESKİN: Sayın Akarsu, özellikle üreticilerimize yönelik vermiş olduğunuz bu doyurucu bilgiler için teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

Selami AKARSU: Sayın Keskin, bende başta şahsıma ve kurumum adına bu fırsatı sağladığınız için size ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine yayın hayatınız boyunca üstün başarılar diliyorum.