Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Ünye ve Fatsa arasında bulunan mahallelerde ormanlık arazi içerisinde yapılan sondaj çalışmalarını yerinde inceledi. Sayısız ağaç kesilerek açılan yolları hem yerinde gören hem de uydu fotoğraflarından tahribatın boyutunu inceleyen Adıgüzel, sondajların başlamasıyla kirli beyaz akmaya başlayan kaynak suyundan da numune aldı. Konuyla ilgili Meclis’e bir de soru önergesi sunan Dr. Mustafa Adıgüzel şunları belirtti:

“Bölgede zaten İngiliz ortaklı bir şirketin siyanürle işletilen altın madeni var. Bunun çevresinde insanların yaşam alanlarını, su kaynaklarını ve hatta oturdukları evleri direkt olarak etkileyen sondajlama faaliyetleri MTA tarafından köylüye de haber verilmeden yapılmaya başlanmıştır. Her sondaj alanına giden ayrı bir yol açılmak suretiyle uydudan da görüldüğü üzere ormanlar delik deşik edilmiştir.

Evlerin üzerine kayalar yuvarlanıyor. Bu nasıl tedbirsizlik?

Yol açılırken hoyratça davranıp oldukça yüksek eğimli arazide büyük kaya ve molozlar aşağıdaki ev ve bahçelerin üzerine yuvarlanmış durumdadır. Büyük bir kısmı da kenarda toprak ile karışık vaziyette ve ilk yağmurda aşağıdaki mahallelere yuvarlanacak pozisyonda bırakılmıştır. Kesilen ağaçlar için izin alınıp alınmadığı da belli değildir.

Ağaçları mobilyalık kereste olarak kesmişler.

Dahası da ağaçlar kontrolsüz bir şekilde mobilyalık kereste olarak götürülmekte hatta kütük masa yapılmak üzere kalın dilimler halinde belli bir amaca yönelik kesilmektedir. Bunun izinli olup olmadığı konusunda sorular da yanıtsız kalmaktadır.

Bu bölgedeki köyler içme ve kullanma sularını bu sondajın yapıldığı dağın yamaçlarından edinmektedir. Kaynaklarda sondaj sonrası suyun kirli beyaz aktığı görülmektedir.  200 hanenin doğru dürüst temiz su kaynağı kalmamıştır. Köyde yaklaşan fındık mevsimi ile artacak nüfus ve su ihtiyacı yeni sorunlara gebedir. 

Bu bölgede sondaj ile bir rezerv bulunsa dahi evlerin köylerin içinde altında herhangi bir işletme açılması kurulması fiziki olarak mümkün değilken böyle bir çalışma yapılması da ayrı bir sorudur.

Köy insanları gencinden yaşlısına büyük infial içindedir. Bu akıl almaz girişimin bir an önce sonlandırılması gerekmektedir.

Aldığım su numunesini Mecliste iktidar vekilleri içebilirse köylü de sondaja izin verecek!

Bu bölgedeki kaynak suyundan aldığım numuneyi TBMM Genel Kurulu'nda iktidar vekillerine sunacağım. Eğer cesaret edip içerlerse köylü de sondaja izin verecek. Yok! İçemezler ise köylü, iktidar vekillerini de buraya kendilerine destek olmaya ya da MTA ile onu buraya sevk eden malum şirketlerin hoyratlığına, vahşice yapılan bu doğa katliamına dur demeye çağırıyor.”