Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat Poyraz, gazeteci Şafak DELİÇAKAR’a verdiği röportajda Adli Yıl Açılış programını değerlendirdi. Adalet ve Hukukun et ve tırnak gibi olduğuna dikkat çeken Poyraz, son düzenlenmiş haliyle Yargı Reformu Strateji Belgesi hakkında da bilgilendirmelerde bulunarak önemli açıklamalarda bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Poyraz, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Öncelikle başta şahsınızın ve baronuza kayıtlı bütün avukat arkadaşlarımızın yeni adli yıl takviminin başarılara vesile olmasını diliyorum. Neden Türkiye genelinde 50’nin üzerinde Barolar, bu sene de külliyedeki açılışa katılmadı. Tepkinin ana kaynağı neydi?

Haluk Murat POYRAZ: Hoşbulduk sayın Deliçakar. Evet, Anayasamızın ikinci maddesinde hukuk devletidi ibaresi var hukukun üstünlüğü devletin üç erki olan yasama yürütme ve yargı bulunuyor yargıyı kendi başına ele aldığımızda yürütme ve yasamaya karşı bağımsız olmasını ifade ediyor.

Biliyorsunuz 2016 referandumu ile anayasada büyük değişiklikler yapıldı bunun en büyüğü cumhurbaşkanlığı sistemi idi. Klasik parlamenter sistemden ayrılarak Türkiye kendine farklı bir yol haritası çizmeye başladı.

Bu sistemde cumhurbaşkanı ayrıca yürütmeyi de temsil ediyor biz her zaman kuvvetler arasında bir denge olmasını savunuyoruz bu gibi törenlerin külliyenin yanı sıra başka devlet kurumlarında yapılmasını temenni ediyoruz.

Ayrıca yargı dediğimiz erk sadece hakimleri kapsamıyor aynı zamanda avukatları da kapsıyor eğer bir adli yıl töreni yapıyorsak yargıtay başkanını değil yargıtay cumhuriyet başsavcılığının ve Barolar birliği başkanının ev sahipliğinde daha güçlü bir davet ve tören düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorduk biz Ordu Barosu olarak bu gerekçeyle katılmadık.

Şafak DELİÇAKAR: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o günkü TBB ne koymuş olduğu tepkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haluk Murat POYRAZ: Sayın Cumhurbaşkanımız en son Barolar birliğini takdir ettiğini söyledi. Törene katılmayacağını açıklayan 52 baroyu da ağır şekilde itham etti. Bize siyaset yaptığımızı söyledi. Bizim böyle bir siyasi parti işiyle bir alakamız yok. Bizim hukukun üstünlüğü gibi çok önemli bir görevimiz var. Barolar birliği başkanının açılışa katılmasına kendi takdiridir. İştişare ve diyalog kapılarının kapanmaması adına gitmesini de çok eleştiriyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Yargıtay başkanınının bu seneki değişmez tavrını avukatlar olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Haluk Murat POYRAZ: Yargıtay başkanı tabi ki yargıtayı temsil ediyor ama tüm görüşleri temsil etmiyor avukatlık hakimlik ve savcılık cübbeleri önünde düğme bulunmaz cepte bulunmaz bunun nedeni kimsenin karşısında yakasını iliklememesi anlamına gelir. Biz yargı konusunda çok hassas olmalıyız hiçbir mekanızmaya bağlı olmamalıyız

Şafak DELİÇAKAR: Gerek TBB’nin gerekse muhalif kanadın nispi temsil açıklamalarına siz nasıl bakıyorsunuz?

Haluk Murat POYRAZ: Öncelikle nispi temsiln ne demek olduğunu bilmek lazım şimdi avukatlık kanunu seçim sisteminde iki tane seçim olur ya çarşaf liste halinde seçim yapılır ya da blok liste halinde seçim yapılır çarşaf liste en demokratik yöntemdir. Nispi temsil sistemi önerilen temsil sisteminde seçimi kaybetmiş olsa bile belli oranlarda oy alan liste temsilcilerinin de aldıkları oy oranın da yönetim de temsil edilebilme hakkını öne sürüyor tabi bu çok güncel bir konu tartışılabilir bu konuyu değerlendiriyoruz ortak akılda buluşacağımıza inanıyorum.

Şafak DELİÇAKAR: TBB 22 eylülde Baro başkanlarını Ankara da toplayacak bu toplantının nedeni nedir ve ne gibi sonuçlar çıkabilir?

Haluk Murat POYRAZ: Biz rutin olarak 3 ayda biz TBB olarak toplanıyoruz bunun dışında başka bir gerekçede var bana göre başta İstanbul Barosu olmak üzere Antalya Barosu TBB yi seçimli olağanüstü genel kurul yapmaya davet etti Baro başkanları bu konuda fikir alışverişinde bulunacaklar

Şafak DELİÇAKAR: Türkiye'de hangi mekanizma daha üstte olmalı? Adalet mi? Hukuk mu?

Haluk Murat POYRAZ: Adalet ve hukuk et ve tırnak gibidir. Ancak adaleti evrensel hukuk kurallarının olduğu bir sistemle sağlayabilirsiniz adalet kişiye göre değişir bundan dolayı da devlet anayasal kurallarla bunu sağlamıştır. Hukuka dayalı bir adalet sistemi olmalıdır. Aslında hukuk kuralları yeterli ama önemli olan bağımsız ve tarafsız olarak uygulanması. Adalete güvensizliğin de temel nedeni bu.

Şafak DELİÇAKAR: Son olarak Yargı Reformu Strateji Belgesi hakkındaki fikirleriniz nelerdir?

Haluk Murat POYRAZ: Bu belge sadece hükumetin tasarrufu ile oluşmuş bir belge değildir. Yargının tüm unsurları değerlendirdi ortak iradenin bir unsuru olarak sunuldu. Biz bu paketi destekliyoruz eksikleri olmasına rağmen.

Yargının yürütmenin tahakkümünde olması konusu yasama yürütme ve yargı organları dediğimiz gibi birbirinden bağımsız olmalı ama aynı zamanda da birbirine bir denetim mekanizması oluşturmalı örneğin yürütmenin başı HSK atama yaptığında seçilen insan bağımsız olmayacaktır art niyet olmasa dahi atama yapan kişiye vefa borcu olacaktır bu durumda da yargı bağımsız olmayacaktır.

Avukatların takamülüne gelince mevcut sistemde avukatlık kamu hizmeti ve serbest bir meslek olarak tanımlanmış. Bunun anlamı kimseden ekonomik destek almadan kendi  birikimi ve gücüyle yaşaması demektir. Hakimler ve savcılar devletin bir memuru oldukları için devletten maaş alıyorlar. Ama biz hayatımızı kendimiz kazanma durumundayız.

Bir diğeri de hukuk fakültesinden mezun olan öğrenci sayısının artması hukuk fakülteleri mantar gibi çoğaldı ama yargı reformu strateji belgesi de sayının aşağı çekileceği belirtildi. Nasıl hakim savcı olmak için sınav var ise avukat olmak için de sınav getirilmeli.

Düşünce özgürlüğünün garanti altına alınması biz bu başlığı çok önemsiyoruz. Uluslararası basın örgütleri insan hakları örgütleri Türkiye de gazeteci kimliğine sahip çok sayıda insan olduğunu öne sürüyor. Devletin ileri gelenleri de bunlar gazeteci ama bu kimliklerinden ceza uygulanmıyor art niyetli oldukları için cezaya maruz kaldılar deniyor. Burada ki kıssas şu ne düşünce özgürlüğü ne suç bunun ayrımını bilmek lazım. Biz bu maddeyi önemsiyoruz umarım sadece kağıt üzerinde kalmaz. Bizim istediğimiz Türkiye nin kendi ayakları üzerinde durması kimsenin arzusuyla telkiniyle olmaması kendi hukuk kurallarıyla adaletli şekilde olmasıdır. Bununda yolu yargının bağımsız olmasından geçer. İşin özü şu eğitimin anaokulundan üniversiteye kadar sağlıklı bir şekilde planlanması.

Son olarak insanlarımız Adalete güvenmekten vazgeçmesinden ne kadar eksiklikleri olsa da. Biz avukatlar olarak elimizden geleni yapacağız inanıyoruz ki aklı selim galip gelecek.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Poyraz, verdiğiniz bilgi ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ediyor, yeni adli yıl mesai takviminde çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Haluk Murat POYRAZ: Sayın Deliçakar, bende şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine şahsım ve Baromuz adına bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.