Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen 4. Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi’nde “Afet, İnsani Yardım ve Kalkınma Alanında İnovasyon Arayışları” başlıklı sunum yapan Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık, “İnsan olmayı, paylaşmasını, başkasının derdiyle dertlenmeyi hatırlamalıyız” dedi.
 
Türkiye’nin Ar-Ge ve İnovasyon stratejilerine katkıda bulunmak, üreten Türkiye'nin teknolojide geldiği noktaları göstermek, üniversite, sanayi ve kamu işbirliğini geliştirmek, inovatif projelerin yatırıma dönüşmesine, mevcut projeler ile ülke içerisinde ortak bir üretim sinerjisi oluşmasına, ulusal ve uluslararası sanayici ve yatırımcılara ülkemizdeki teşvik olanaklarının anlatılması sureti ile yatırımların artmasına katkıda bulunmak üzere tüm bileşenleri, ortak bir platformda buluşturmak amacıyla Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından gerçekleştirilen 4. Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi’nde Genel Başkan Dr. Kerem Kınık da bir sunum yaptı. Kınık, “Afet, İnsani Yardım ve Kalkınma Alanında İnovasyon Arayışları” başlığında ele aldığı sunumunda gelişen teknolojilerin insani yardım alanında pratik çözümler sağladığına değindi.
 
“Sivil toplum kuruluşlarının ayakta kalabilmesi için konumlarını gözden geçirmeleri gerekiyor”
 
Sunumunda toplum için değer üreten inovasyonlar hakkında araştırmalar yaptıklarını anlatan Kınık, "Dünya çok hızlı değişiyor ve gelişiyor. Hayatta kalabilmek için, devletler, ticari kurumlar, hele hele sivil toplum kuruluşlarının ayakta kalabilmesi için konumlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. 2050 yılında dünyanın nüfusuna 2,5 milyar insan daha eklenecek. Bildiğimiz kadarıyla, iklim değişikliği, şehirleşme, şehirlerin köyleşmesi, çarpık şehirleşme, insanların beslenme alışkanlıkları, bizi gelecekte daha büyük tehditlerin beklediğini gösteriyor.” değerlendirmesini yaptı.
 
Kınık, insan kanında artık mikro-plastiklerin dolaştığını ifade ederek, “2050 yılında 10 milyar insanı beslemek için yapmamız gereken şeyler var. Bunların başında insan olmayı, paylaşmayı, başkasının derdiyle dertlenmeyi hatırlamak geliyor.” dedi.
 
Kızılay olarak 151 yaşına ulaştıklarını dile getiren Kınık, kurumun Strateji 2030 Belgesi'ni hazırlarken İnsanı ve Toplumu Güçlendirme ile İnsanın ve Toplumun Onurunu Koruma başlıklarına odaklandıklarını kaydetti.
 
“Asıl önemli olan yoksulluğu oluşturan sebepleri ortadan nasıl kaldıracağımız”
 
Kınık sunumuna şu sözlerle devam etti: "Artık hesap verebilir olmanız yetmiyor. Gerçek zamanlı hesap vermeniz gerekiyor. Sizden bir hesap sorulduğunda bunu 2 sene sonra, 6 ay sonra vermeniz yetmiyor. O anda o hesabı vermeniz gerekiyor. Bir bağış talebi yaptığınızda o bağışı size yapan insanlar o bağışın bütün süreçlerini izlemek istiyor. Bu cep telefonuyla size verdikleri 10 liralık bir katkı da olabilir. 

Bugün insanlara yardım kolileri götürmek, kurban payları dağıtmak. Bunlar önemli ama asıl önemli olan, o yoksulluğu oluşturan sebepleri ortadan nasıl kaldıracağımız. Toplumsal çöpçülük alanlarımız var. Toplumun içerisinde zayıf kalmış pek çok insan, toplumsal bölge var. Bunları nasıl kalkındıracağız, afetlere karşı nasıl hazırlanacağız? Öncesinde risklerimizi nasıl azaltacağız? Operasyon sırasında etkinliğimizi nasıl artıracağız, nasıl hızlıca toplanacağız, tekrar ayağa kalkacağız? Bunları yaparken önce bilgiyi yönetmemiz ve stratejinin bizi yönetmesine müsaade etmemiz gerektiğine kanaat getirdik.”
 
Genel Başkan Kınık sunum sonrasında Kızılay’ın temassız bağış olanağı veren teknolojisini de katılımcılara gönüllüler eşliğinde tanıttı.