Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, Ordu’da işçilerin sendikalaşmasına ve sendika tercihlerine yönelik baskıların artığını belirterek, “Sendika, işçi ve emekçilerin dayanışma ve mücadele örgütüdür.” dedi.

                Emek Partisi İl Başkanı Hikmet Poyraz, Ordu’da sendikalı işçi sayısının çok düşük olduğunu belirterek, “İlimizde asgari ücret alamayan işçiler de var. Mesai saati 10 saat olanlar da az değil. İşçilerden bize gelen bilgiler bu doğrultuda. Sendikalaşmak isteyen işçilere baskılar devam ediyor. Belediyede sendika değiştirmeye de zorlama başlamış.

Bunlar suçtur, işçilerin sendikalı olma hakkı, sendika seçme hakkı gasp edilemez. İlimizde özellikle tekstil atölyelerinde, marketlerde, çağrı merkezlerinde, fındık fabrikalarında, işletmelerinde; kısaca bir iki fabrika dışında hiçbir yerde sendikalı işçi yok. Sendikalı olmak isteyenlere de baskı gecikmiyor.” dedi.

                Demokratik hak engellenemez

                Poyraz, “Ordu’da yaklaşık bir yıldır çağrı merkezlerinde ve maketlerde işçiler sendikalı olmaya başladı. Ancak patronların baskıları gecikmedi. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nde de ORBEL işçilerine sendika değiştirmeleri yönünde baskı yapılıyormuş. İşçilerin iradesi baskıyla değiştirilemez. İşçiler hangi sendikaya üye olacağına kendisi karar verir. Patronlar ve belediye yönetimleri baskı yapmıyoruz, diyorlarsa gerçeği ortaya çıkarmak kolay. İşçilere gizli oylama yaptırılsın.

Kim hangi sendikayı seçiyor, kimler sendikalı olmak istiyor, ortaya çıksın. Sendika, yalnızca ekonomik hak elde emek için bir araç değildir. Sendika, işçilerin dayanışmasını, ortak karar alma ve uygulama olanağını sağlayan, aynı aileden olma duygusunu geliştiren yerdir. Partimize gelen işçiler de işten atılmakla ve sendika değiştirilmesi yönünde baskı yapıldığını, ifade ediyor.” dedi

                İşçilere sahip çıkalım

                Emek Partisi Ordu İl Başkanı Hikmet Poyraz, emek ve demokrasi güçlerine çağrı yaparak, “İşçilerin sendikalı olma girişimlerinin engellenmesine, sendika değiştirmesine yönelik baskılara sessiz kalınmamalı. Fındık nedeniyle herkes bahçesinde hasat yaparken şehirde hak gaspları yaşanıyor. İşçiler yasal haklarını kullanıyorlar. Patron yeterli ücret verse de sendikalı olmanın önünde engel değildir. Sendikalı olmak demokratik haktır. Tek tek işçilerin tek vücut olmasını sağlar. Yani sendika işçilerin “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” anlayışını egemen kılar. Bu haksızlığa karşı sesimizi yükseltelim.” dedi.