HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer
17 Mart 2021 Çarşamba Saat: 09:59

UFUKTAKİLER

NE İSTERSİNİZ?  
UFUKTAKİLER

NE İSTERSİNİZ?

 

Ne istersiniz ANDIMIZDAN ne istersiniz ATATÜRK’TEN?

DANIŞTAY'DAN SİYASETİN GÜDÜMÜNDE İKİ KRİTİK KARAR

Danıştay dün aldığı iki kritik kararı açıkladı.

İlki öğrenci andı ile ilgili oldu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, okullarda öğrenci andının okunmasını sona erdiren MEB yönetmeliğini iptal eden Danıştay 8. Dairesi'nin kararını bozdu. Bu karar sonrası okullarda artık andımız okunmayacak. Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), 2013 yılında çıkardığı yönetmelikle, 1933'ten beri ilköğretim okullarında okunan öğrenci andı kaldırılmıştı. Türk Eğitim-Sen bunun üzerine Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi de, 2018 yılında andımızı kaldıran yönetmeliği oy çokluğu ile iptal etmişti. Milli Eğitim Bakanlığı, dairenin bu kararını temyiz etti. Temyiz üzerine dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na geldi. Kurul da Andımız ile ilgili nihai kararı verdi. Buna göre Kurul, MEB'in itirazını oyçokluğuyla kabul ederek, Danıştay 8. Dairesi'nin yönetmeliği iptal eden kararını kaldırdı. Bu karar uyarınca okullarda Andımız'ın okunması kaldıran yönetmelik uygulanmaya devam edecek. Bundan sonra andımız okunmayacak.

 

İkinci karar Devlet madalyalarından Atatürk kabartmasının çıkarılmasına ilişkin yönetmelik değişikliği sonucu verilen son karar. Devlet Nişanı, Cumhuriyet Nişanı, Liyakat Nişanı'nda bulunan Atatürk kabartması, 15 Aralık 2013 tarihinde yönetmelikte yapılan değişiklikle kaldırılmıştı. Yönetmelik değişikliğinin iptali için Danıştay'a dava açılmıştı. Danıştay 10.Dairesi değişikliği iptal etmiş, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı karara itiraz etti temyize gitmişti. Basına yansıdığı kadarıyla Danıştay İdari Daireler Kurulu iptal kararını ortadan kaldırmış.

 

Yıllardan bu yana söylediğimiz gibi özellikle son dönemlerde yargı siyasallaşmış, yürütmenin etki ve güdümüne girmiştir.

Ordu Barosu Başkanı Av. Haluk Murat POYRAZ


ŞEYTAN ALDI GÖTÜRDÜ SATAMADAN GETİRDİ

Korona ile mücadelede dünyanın birinci gündemi aşı meselesi. 

Sağlık çalışanları yorgun, canından bezdi.

Ülkemizde  Covid-19 aşılama programı bilmeceye dönüştü.

Günde 1 milyon aşıdan bahsediliyordu.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, önceleri nisan sonuna kadar 100 milyon doz aşı için sözleşme imzaladığını açıklamasına karşın yurda gelen aşı sayısı bu rakamın çok altında kaldı.

Çin’le yapılan anlaşmanın geleceği,

Aşının herkese yetip yetmeyeceği kestirilemiyor.

***

CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel geçtiğimiz günlerde TBMM’de kürsüde konuştu.

“Aşı nerede?” diye sordu.

Elindeki aşı şırıngası vardı.

Hükümetin sağlık politikasını eleştirdi.

“Millet bulamıyor bari buradan görsün.”

Adıgüzel yine önemli iddialarda bulundu.

-         Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre şu anda Türkiye dünyada en çok salgının görüldüğü 10 ülke arasında. Vaka sayıları hızla artıyor.

-         On dört gün tam kapatma yapmazsanız önümüzdeki sonbahar ayında çok büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağız.

-         Dünya aşıyı buldu, bizde yok.

***

Ben de milyonlarca aşı olmayı bekleyen vatandaş kadar merak içerisindeyim. Aşı nerede?

Konu ile ilgili vatandaşı ikna edebilecek bir cümle kurulmuyor maalesef.

İster misiniz Sağlık Bakanı ekranlara çıkıp böylesine garip bir açıklama yapsın.

 “Şeytan aldı götürdü, satamadan getirdi…”

 

T E K E R L E K  K I R I L M A D A N

Memleketin her yanında olduğu gibi, Ordu’da esnaf zorda.

Sadece Sırrıpaşa caddesinde açılıp kapanan mağazalar değil, memleketin her yanında düştüğü yerden kalkmaya,  durumu düzeltmeye çalışan esnaf kepengini açık tutma çabası içinde.

Ayağa kalkmaya çalışıyor.

Eski günlerdeki gibi kapısından girecek müşterileri ve kazancını hayal ediyorlar.

Bu arada ne hikmetse, onca alınan tedbirlere rağmen can sıkan rakamlar artmaya devam ediyor.

Piyasaların canlanması için daha uzun zaman gerekecek sanki.

Gerçek şu ki; toparlanmak zor olacak.

Bu güne kadar ödenmeyen faturalar, kiralar, borç, harç için çözüm bulmaya çalışan esnaf,  dört duvar arasında sıkışmış durumda zaten.

Kısa Çalışma Ödeneği mart sonu itibariyle bitecek.

Nakdi ücretler,

Kısa çalışma ödeneği daha uzun süreli olmalı.

Bir de çalışanlar var.

Ekmek parası peşinde koşan. Evine, sofrasına ekmek götürmekten başka bir derdi olmayanlar.

Çoluk, çocuk ve eşleri var.

Başka,

Bir şeyler yapılmalı…

Hemen,

Derhal,

İş işten geçmeden, tekerlek kırılmadan…

 

ATATÜRK’TEN TORPİL

Yıl 1934, o donemde Milli Eğitim Bakanlığı Ulus'tadır. Bakan ise Niğdeli Abidin Özmen’dir. Bakan, makamında çalışmaktadır. Kapı çalınır. Bakan gür sesi ile:

- Giriniz! Der.

Atatürk'ün yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama girerler. Hoş beşten sonra yaver, Bakan Abidin Özmen’e bir zarf uzatır. Bakan konuklara yer gösterir ve zarfı açar. Atatürk'ten gelen bir mektuptur bu: Bay Abidin Özmen, Milli Eğitim Bakanı...


Abidin Özmen zarfı özenle açar ve mektubu dikkatle okur:

- Yaver Beyle, size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları, uygun göreceğiniz bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırıp...

Bu, Atatürk'ün bir emridir. Kesinlikle yerine getirilecektir. Bakan Abidin Özmen, Orta Öğretim Genel Müdürü'nü çağırtır ve şu direktifi verir:

- Yaver Bey'in yanındaki bu iki çocuğun evrakını alını ve bu çocukları Haydarpaşa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırıp her ikisi için de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının veli ve ödeyen hanesine Atatürk'ün ismini yazdırarak bana getiriniz, der. Bakanın emri yerine getirilmiştir. Abidin Özmen de kısa bir mektup yazarak Yaver Bey'le Atatürk'e yollar. Mektubun içeriği şöyle:

- Muhterem Atatürk, Yaver Bey ile göndermiş olduğunuz iki çocuk hakkında emirlerinizi aldım. Ancak, arkasında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve Cumhurbaşkanı Atatürk gibi biri bulunduğu için; bu iki çocuğu fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem yasalarımız, hem de mantığımız izin vermedi. Bu nedenle her iki çocuğun da emirleriniz gereği Haydarpaşa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kayıtlarını yaptırdım. Çocukların üçer yıllık okul taksitlerine ait makbuzları ekte takdim ediyorum...

Atatürk bu mektup üzerine, devrin Başbakanı İsmet İnönü'ye telefon ederek:

- Bak, senin Milli Eğitim Bakanın bana ne yaptı, diyerek olayı anlatmış.

İnönü, Bakan'ı adına özür dilemiş. Atatürk:

- Yok! Özür dileme. Çok memnun oldum. Keşke her devlet adamı bu medeni cesarete sahip olabilse ve doğruyu gösterebilse... Demiş...

 

Anahtar Kelimeler : UFUKTAKİLER

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız