HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
3 Temmuz 2021 Cumartesi Saat: 08:13

“HEP BERABER BURADAYIZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ!”

Eğitim Sen Ordu Şubesi Kadın Platformu Türkiye’nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesine tepi göstererek basın açıklamasında bulundu. Ordu Şubesi Kadın Platformu adına açıklama yapan Mihriban Yuva açıklamasında şu ifadelere yer verdi
“HEP BERABER BURADAYIZ, BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ!”

Eğitim Sen Ordu Şubesi Kadın Platformu Türkiye’nin İstanbul sözleşmesinden çekilmesine tepi göstererek basın açıklamasında bulundu.

Ordu Şubesi Kadın Platformu adına açıklama yapan Mihriban Yuva açıklamasında şu ifadelere yer verdi:  2021 Mart ayında bir gece Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çekilindiği ilan edilmiştir. Bu karar haklarımıza yapılmış bir saldırıdır. Kabul etmiyoruz!

Asıl adı Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa konseyi sözleşmesi olan İstanbul sözleşmesi, 45 üye ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önlenme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen Avrupa konseyi tarafından hazırlanan Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesidir. İstanbul Sözleşmesi, Avrupa'nın İnsan Hakları ve Demokrasi çatısı olan Avrupa Konseyi'nin kabul ettiği metinlerden biridir. Türkiye Cumhuriyeti 1950 yılından beri Avrupa Konseyi'nin üyesidir ve konseyin politik organlarında güçlü bir şekilde temsil edilmektedir.

Sözleşmenin hazırlanmasına Türkiye öncülük etmiş, emek vermiş ve ilk imzalayan ülke olmuştur. Bu başarı, ülkemizde uzun yıllardır durmaksızın mücadele eden kadın hareketine aittir. Kadını eksik insan olarak gören dar ve gerici bakış açısının, sözleşme metnini hiç okumamış olanlara dayanarak kadınların kazanılmış haklarını ortadan kaldırmak istemesine karşı durmaya devam edeceğiz.

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzasını çekmesi hukuka aykırıdır.

İstanbul Sözleşmesi temel hak ve hürriyetlerin korunmasına dair bir sözleşmedir. Anayasa 104. maddesi temel hak ve hürriyetlerin kararname ile düzenlenmesine izin vermemektedir.

İstanbul Sözleşmesi’nin Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına göre normlar hiyerarşisindeki yeri kanunların üzerindedir.

Türkiye Cumhuriyeti uluslararası olan bu sözleşmenin imzalanmasında ciddi çalışma faaliyeti gerçekleştirmiştir. Bu sözleşme hükümleri Türkiye dışında belirlenmemiş Türkiye’nin sözleşme hükümlerini hazırlamada katkısı, çabası ve etkisi bulunmuştur. Hazırlık ve imza süreci sonrasında, ilk imzacı olmakla gurur duyan bir ülke iken sözleşmeden hukuka aykırı olarak çekilmenin sonuçları vahim olacaktır.

Ülkemizin sözleşmeden çekilmesi, tıpkı sözleşmeye taraf olunurken olduğu gibi, ancak TBMM kararı ile mümkün olmakta; bu bağlamda, İstanbul Sözleşmesinden Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çekilinmesi anayasaya aykırı bir durum teşkil etmektedir.

Türkiye'de birçok yasal düzenleme ve kurum bu sözleşmeye dayanarak inşa edilmiştir. Bu haliyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adı altında Sosyal Hizmetler alanında yapılan birçok uygulama dayanaksız kalacaktır. İleride Şiddet Önleme Merkezleri’nin (ŞÖNİM), Kadın Konuk Evleri’nin, 6284 Sayılı Yasa ve hatta Medeni Kanun’da kazanılmış hakların dahi tartışmaya açılması tehlikesi ile karşı karşıya kalınması muhtemeldir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin temel ilkelerine aykırı alınan bir çekilme iradesi birçok kadının, çocuğun, engelli ve LGBT+ bireyin ve toplumdaki dezavantajlı bireylerin en temel insan hakkı olan yaşama hakları başta olmak üzere, çalışma, eğitim ve sağlık haklarına zarar gelmesi sonucunu doğuracaktır. 

Kadına Yönelik Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadale konusunu kapsayan sözleşme hükümlerinden vazgeçmek, şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesinden vazgeçmektir ki bu kabul edilemez.

İstanbul Sözleşmesi şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi olan tüm kadınları ve kız çocuklarını korur. Birlikte yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın ev içi şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi olan kadınları, çocukları, yaşlıları, engellileri, göçmen ve mültecileri, LGBT+’ları kısaca herkesi korur.

Ayrıca 2003’ten bu yana her yıl haziran ayında gerçekleşen Onur yürüyüşüne bu yıl "anayasal düzene, genel sağlığa ve genel ahlaka aykırı olabileceği" gerekçesiyle izin verilmemiş, Taksim'de toplananlara ve basın mensuplarına sert bir müdahalede bulunulmuştur. Onur yürüyüşüne katılan, bu şiddete tanık olan ve ses çıkaran 25 kişi göz altına alınmıştır.

Bununla birlikte Bu hafta içerisinde tüm ülkeyi ayağa kaldıran Elmalı Davası’nda istismara maruz bırakılan çocukların yanındayız. Çocukları istismar edip, çocuğu bu istismarı belgelemek zorunda bırakan sanıklar Merve A., ve Rahmi A., tahliye edilmesine karşı itirazlar yapıldı. Çocuklar için adalet gelene kadar #elmalıdavası’nın peşindeyiz.

İstanbul Sözleşmesi'nde, devlete her alanda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, şiddeti önlemek, kadınları şiddete karşı korumak ve failleri cezalandırmak yükümlülüklerini verdiği için ısrar ediyoruz

Hukuksuzca alınan kararları değil anayasayı, yasayı ve sözleşmeyi uygulatacağız. İstanbul Sözleşmesi'nden de özgürlüğümüzden de vazgeçmeyeceğiz.

Hep beraber buradayız, birlikte güçlüyüz!

 

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız