HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
20 Şubat 2022 Pazar Saat: 14:15

“TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAYAMAZ OLDUK”

Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Sezgin Yılmaz, “Açlıkla yoksullukla boğuşan emekçiler, Ataması yapılmayan öğretmen, sağlıkçı, yazılı sınavında başarılı olup mülakat sınavlarında elenen gençler, Tarlasındaki ürünü para etmey
“TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAYAMAZ OLDUK”

Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Sezgin Yılmaz, “Açlıkla yoksullukla boğuşan emekçiler, Ataması yapılmayan öğretmen, sağlıkçı, yazılı sınavında başarılı olup mülakat sınavlarında elenen gençler, Tarlasındaki ürünü para etmeyen köylü, elektrik faturası işyeri kirasını aşan esnaf, Emeklilikte yaşa takılanlar, işsizlerin geleceğe dair kaygıları her geçen gün artıyor. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk” dedi.

Açlık, işsizlik ve yoksulluğun derinleşerek devam ettiğini belirten Yılmaz, “İktidar emeğe, emekçilere, çiftçilere, esnafa, kadınlara, gençlere, halka karşı adeta ekonomik darbe yapıyor. Göz göre göre ve sonucunu bildikleri ekonomik politikalarla emeği ucuzlatıyor, işsizliği, güvencesizliği artırıyor, yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyorlar.

Asgari ücrete yapılan %50 zam daha işçinin eline geçmeden açlık sınırının altında kalırken, kamu emekçilerinin maaşları yoksulluk sınırı rakamlarının çok gerisinde seyrediyor her geçen gün açlık sınırı rakamlarına yaklaşıyor. Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk” diye konuştu.

Gıda ürünlerinden doğalgaza, akaryakıttan elektriğe kadar tüm ürünlere birbiri ardına gelen zamlar, emeğiyle geçinen geniş toplum kesimlerinin hayatlarını sürdürülemez hale getirdiğini ifade eden Yılmaz şunları söyledi: “Ekonomik krizle mücadelenin yolu onu yok saymak değildir. Krizden çıkışın yolu emek eksenli politikalar geliştirilmesi, kamusal anlayışın yaygınlaştırılması ve üretime dayalı bir ekonomik yapının kurulmasıdır. Krizden çıkışın yolu emeğin sesine kulak verilmesidir. İğneden  ipliğe her hizmet, her ürün durmadan zamlanıyor. İktidar, doların ateşini söndürdüğünü söyleyip övünüyor ama mutfaklarımızdaki yangın artarak devam ediyor. 

Ülkenin dört bir yanından hayat pahalılığına ve fahiş zamlı faturalara karşı yapılan eylemlerle isyan büyüyor. Şirketleri zengin etmek için garibanın, yoksulun, emekçinin cebindeki üç kuruşu çalıyorlar! Bu faturalar ödenmez; bu faturaları ödetmeye kalkmak bu karda kışta milyonlarca insanı elektriksiz bırakmak demektir. Geçen yıl 5 milyon ailenin elektriğinin kesildiği düşünülürse bu yıl bu sayı katlanarak artacaktır. Bu büyük eziyete son verilmeli, zamlar geri çekilmelidir!

Kara kışın ortasında, bu hayat pahalılığı ve ekonomik kriz içinde yurttaştan daha fazla fedakârlık beklemek aymazlıktır.  Ülkemizdeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlığın bedelini biz ödemek istemiyoruz. 

Onun için diyoruz ki; Başta gıda ürünleri olmak üzere elektrik, doğalgaz, akaryakıt, ulaşım gibi temel ihtiyaç kalemlerine yapılan zamlar geri alınmalı, vergiler düşürülmelidir.

Yoksulluk sınırının altında yaşayan kesimlerin temel gereksinimleri karşılanmalıdır.

Öncelikle 150 kwh elektrik yardımı uygulaması şeffaflaştırılarak ölçütleri kamuoyu ile paylaşılmalı ve yardım sınırı aylık 230 kwh’a yükseltilmelidir.

Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suya yansıyan KDV sıfırlanmalıdır. Enerji bir insan hakkıdır; Maddi imkânsızlık nedeni ile elektrik, doğalgaz,  su faturalarını ödeme zorluğu çekenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, bu ihtiyaçlar kamu kaynaklarından sağlanıp, halkın karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir. Kalıcı çözüm için enerji şirketleri derhal kamulaştırılmalıdır.

Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmelidir. Hızla artan fiyatlar karşısında düşük ücretleri hızla eriyen çalışan ve emeklilerin gelirleri insanca yaşamalarına imkân verecek düzeye yükseltilmelidir. Ülkedeki gelir adaletsizliği tarihin hiçbir döneminde görülmemiş boyutlara ulaştı. Eşitsizliğin en altına itilen kadın yoksulluğu daha da artarken, işini ilk kaybedenler kadın emekçiler oluyor. ILO 190 sayılı sözleşme uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı geri alınmalıdır!

Burada sıraladığımız maddeler acilen hayata geçirilmelidir. Aksi halde bu zamlar hayat pahalılığını daha da arttıracak ve emekçi halka hayatı çekilmez hale getirecek, milyonlarca yurttaşı soğuk ve karanlık günlere mahkûm edecektir.

Halkın yoksullaştırılmasına, sefalete sürüklenmesine, ülke kaynaklarının tüketilmesine izin vermeyeceğiz. Eşitlikçi, özgürlükçü, halkçı, kamucu, laik bir Türkiye için, insanca yaşamaya yetecek bir ücret, insanca yaşayabileceğimiz koşullar için; Ülkemize özlenen baharı, beklenen aydınlığı getirmek için birlikte mücadele edelim.

Eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve barış istiyoruz!

İnsanca bir yaşamı direne direne kazanacağız!

Umut Sizsiniz.

Biliyoruz ki bugün bu meydanda birleşen sesimiz çoğalarak aydınlık ve umut dolu bir geleceği inşa edecek…”

 

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız