Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:18 OYAK ÇİMENTO İNSAN KAYNAKLARI DİREKTÖRLÜĞÜ EDA GÜZELDEMİR DEMİRAY’A EMANET
- 15:33 ŞENOCAK: ZARAR, HASAT TOPLANDIKTAN SONRA BELLİ OLACAK
- 15:05 “BU KAYIPLAR KABUL EDİLEMEZ”
- 14:03 KIZILAY, BESLENME DESTEĞİNE DEVAM EDİYOR
- 14:01 ERSOY, DİDİM'DE KİTAPLARINI İMZALADI
- 13:49 FATSA BELEDİYESİ’NDEN ÜSTYAPI HAMLESİ
- 12:38 BÜYÜKŞEHİR ÇOCUKLAR İÇİN İŞ BAŞINDA
- 12:23 “ESNAFLA VATANDAŞ KARŞI KARŞIYA GETİRİLMEMELİ”
- 10:49 ALTINORDU’DA BASKETBOL HEYECANI SONA ERDİ
- 10:43 YILMAZ: MEMUR VE EMEKLİNİN GÖZÜ 15 AĞUSTOS’TA
- 10:27 DÖNMEZ; ”DOĞRU YOLDAYIZ”
- 09:59 PERŞEMBE’DE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ
- 09:57 3.LG 3.GRUP TAKIMLARI
- 09:52 ZENGİN: AŞILA MOBİL UYGULAMASI İLE İLGİLİ BAŞVURUMUZU YAPTIK
- 09:25 TÜRK EĞİTİM SEN’İN OKULLARA YÖNELİK TALEPLERİ!
ŞENOCAK: ZARAR, HASAT TOPLANDIKTAN SONRA BELLİ OLACAK

Açıklanan 2025 mahsulü TMO fındık alım fiyatının ve rekolte beklentilerinin Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Başkanı Cem Şenocak tarafından değerlendirilmesinde dikkat çeken hususlar ortaya çıktı.
Başkan Şenocak, yaptığı değerlendirmede; “İçinde olduğumuz günlerde piyasanın TMO fiyatlarının üzerinde olduğu görülmektedir. Bu yıl tüm tarım ürünlerinde nisan ortalarında yaşanan don hadisesi fındığı da 500 m. rakımının üzerindeki dikim alanlarında büyük ölçüde etkilemiş, özellikle Ordu ilinin yüksek ilçelerinde %100’e yakın hasarlar oluşturmuş. Ayrıca son yıllarda büyük zararlar veren kokarca ile ülke çapında büyük bir mücadele verilmesine rağmen bu yıl da vereceği bir zarar olacağı görülmektedir.
Bu zarar tam olarak hasat toplandıktan sonra belli olacaktır. Temmuz ayının aşırı sıcakları da özellikle Batı Karadeniz’i etkilemekle beraber kısmi olarak da bütün fındık dikim alanlarında öncelikli güney yerlerde zararlar oluşturmuştur. Bütün bu zararların boyutu büyüklerimizin söylediği gibi ürün çuvala girdiğinde kesinleşecektir” dedi.
Hasat dönemi olan bu günlerde rekolte ile ilgili; alakası, bilgisi, ilgisi olmayan birçok haberler çıkmakta ve algı operasyonları oluşturulmaya çalışılmaktadır diyen Başkan Şenocak, şu şekilde devam etti;
“Benim hatırladığım 50 yıl daha öncesinde de büyüklerimden dinlediğim ve arşivlerden okuduğum ondan önceki 50 yıl, bu algılar için uğraşılmış.
100 YILDIR DEVAM EDEN BU HİKÂYENİN DEĞİŞMESİ ZARURİDİR
2025 yılı fındık rekoltesi özellikle yüksek dikim olarak dünyanın en büyük ili olan Ordu şehrinde (yaklaşık 250 bin dönüm fındık dikili arazi) aşırı miktarda zarar oluşmuştur.
Ordu ilinin dikim alanı yaklaşık diğer dünya ülkelerinin toplamına yakındır. (İtalya, İspanya, Gürcistan, Azerbaycan, Amerika, Şili)
Zirai don, kokarca, kurağın fındık rekoltesine verdiği zarar için hasat yaptığımız bu günlerde tahmin yapmak doğru değildir. Çünkü kısa bir zaman içinde ürün çuvala girdiğinde oluşan hasarlar ve rekolte net bir şekilde belli olacaktır.
Rekolte normal yılların bir hayli altında olacağı görüldüğü için piyasa TMO fiyatlarının üzerinde başlayarak yükselmeye devam edecektir. Böyle senelerde üreticimiz ürününü kısmi olarak ihtiyacına göre piyasaya indirecektir.
Ancak en büyük sıkıntı özellikle don bölgesi olan meyilli arazi de yüksek kesimlerde hissedilecek buralarda ikamet eden Üretici aileler büyük şehirlere göç etmek zorunda kalacaklardır” diye konuştu.
Dünyada ki fındık üreticisini 3’e ayırmak gerektiğini de savunan Başkan Şenocak; “Orta ve uzun vadede bu konuya çözüm üretebilmemiz için dünyadaki fındık üreticisini 3’e ayırmalıyız.
1-) Ülkemiz Meyilli arazi fındık üreticisi
2-) Ülkemiz Düz ova fındık üreticisi
3-) Dünyadaki diğer ülkelerin fındık üreticisi
1-) meyilli arazi üreticisi ağırlığı doğu Karadeniz’de olup fındıktan başka hiçbir alternatifi olmayan miras yoluyla küçülmüş makinalı tarım yapamadığı her şeyi insan gücüyle yaptığı için geliri giderini karşılamayan göç etmek zorunda kalmış fındık üreticisi;
2-) düz ovalarda ne dikseniz yetişen verimli arazilerde son 30-40 yılda fındık dikmiş dikmeye devam eden yılda ortalama 500 bin TL ile 1 milyon TL arası gelir elde eden sebze meyveden pirinç, şeker pancarı ve diğer ürünlerden vazgeçtikleri için bu ürünlerde de enflasyon artışına sebep olan düz ova üreticileri
3-) dünyadaki diğer Üretici ülkeler özellikle Şili’de aile başı 3-5 milyon $ gelir elde eden ve hızla dünya pazar payını büyüten 3. Bölge dünya üreticisi
Bu konularda acilen önlem alınmazsa yaklaşık 400 bin meilli arazi fındık üreticisi aile( milyonlarca vatandaşımız) büyük şehirlere göç etmek zorunda kalacaktır.
Meilli arazi fındık üreticisi artık miras yoluyla bölünmüş küçük arazilerde makinalı tarım yapamadığı için toplama ve diğer giderler gelirini karşılayamadığı ve birde son yıllarda yaşanan iklim değişikliklerinin kokarcanın da zararları ile birlikte bahçesine küsmüş ve fındıktan vaz geçme noktasına gelmiş durumdadır.
Meyilli arazi fındık üreticisi geçmişte olduğu gibi büyük ölçüde göç vermek zorunda kalma aşamasına gelmiştir. Ülkemizin 3 de ikisinin meyilli arazi olduğunu toplam 600 bin ailenin 400 binin bu durumla karşı karşıya olduğunu düşündüğümüzde durumun vahametini daha iyi görebiliriz.
En önemli konu 400 bin ailenin geçim derdi olmakla beraber milyonlarca vatandaşımızın büyük şehirlere göç etmesi de şehirlerin yükünü artıracak Tarım ürünlerinin içinde en büyük ihraç ürünü olan fındığımızı üretim olarak büyük kayıplar yaşanıp üretimi diğer dünya ülkelerine kaptırma aşamasına geliyoruz. Geçmişte üretiminde dünyada %80 inin üzerindeyken 2024 yılında %60 ların altına doğru gerileme noktasına gelmiş bulunuyoruz” şeklinde konuştu.
Alan Bazlı Destekleme modelinin acilen revize edilmesine de dikkat çeken Başkan Şenocak; “2009 yılında dönemin başbakanı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın devrim niteliğinde çıkardığı meyilli arazide alan bazlı destekleme modelini revize edip geliştirerek pazar payımızdaki erimeyi tekrar lehimize çevirmek üreticimize bahçesini döndürmek; kısmi de olsa yavaş yavaş geri dönmelerini sağlamak mümkün olacaktır.
Öncelikle yaklaşık 400 bin meyilli arazi fındık üretici ailenin bahçesine küskünlüğünü değiştirip tekrar üretime dönmesini sağlamak geçim şartlarını düz ova ve dünya fındık üreticisi kadar olmasa da bir nebze iyileştirerek bahçesinin üzerinde ikamet eden veya kiralama kurumsal ortaklaşma şeklinde modellerle tekrar kısmi ’de olsa geri göçü sağlamak.
Ayrıca en büyük ihtiyacımız olan dövize son yıllarda kaptırdığımız diğer dünya ülkelerinden Pazar payımızı tekrar eski haline getirmemiz mümkün olacaktır” diye de konuştu.