HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer
14 Haziran 2017 Çarşamba Saat: 10:25

“YUMURTALIK KANSERİ EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜDÜR”

Erken evrede belirti vermediği için saptanma olasılığı düşük olan yumurtalık kanserinde, ilk ameliyatın başarı oranı hastanın yaşam süresinde belirleyici oluyor.
“YUMURTALIK KANSERİ EN SIK GÖRÜLEN KANSER TÜRÜDÜR”

Erken evrede belirti vermediği için saptanma olasılığı düşük olan yumurtalık kanserinde, ilk ameliyatın başarı oranı hastanın yaşam süresinde belirleyici oluyor.

Jinekolojik kanserler arasında görülme sıklığı açısından ikinci sırada yer alan yumurtalık kanserinde yaşam kaybına çok fazla rastlanıyor. Genellikle 50-70 yaş arası kadınlarda görülen bu hastalık, geliştiği hücre tipine göre adlandırılıyor. Erken dönemde hiçbir belirti vermediği için fark edilmesi güçleşiyor. İlk belirtiler ortaya çıktığında hastalık çevre organlara yayılmış oluyor. Özel Ordu Sevgi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Uğur Ekinci, “Yumurtalık kanseri, kadın kanserleri arasında en sıkıntılı tür. Dört hastadan üçünde tanı ileri evrede konuyor ve bu hastalarda başarı oranı, diğer kanserlerden çok düşük oluyor” diyor.

TEDAVİDE ALTIN STANDART AMELİYAT!

Yumurtalık kanserinin tedavisi ameliyatla yapılıyor. Eğer yapılan ilk operasyonda geride tümör kalmayacak şekilde kanserli hücreler temizlenebilirse ortalama 10 yıllık yaşam beklentisi yüzde 60’a yükseliyor. Geride 1 cm’den küçük tümör kaldığında, bu oran yüzde 30’a düşüyor. 1 cm’den büyük tümör kalması halinde ise böyle bir beklenti olmuyor. Bu nedenle ilk ameliyat büyük önem taşıyor. Yapılan bir çalışmada ameliyat başarısı, geride 1 cm’den büyük tümör kalmaması olarak tanımlandığında Avrupa’da ilk sırayı yüzde 63 başarı oranıyla Belçika alıyor. Yani her 10 hastanın altısında tümör büyüklüğü cerrahi sonrasında 1 cm’nin altına düşürülebiliyor. İngiltere, Kanada ve İspanya’da ise bu oran yüzde 10. Yani her 10 kadından dokuzunda başarılı ameliyat yapılamıyor. Türkiye ortalamasının ise yüzde 64 olduğunu belirten Op. Dr. Uğur Ekinci, tedavide altın standardın ameliyat olduğunu, devamında da kemoterapi sürecine geçildiği bilgisini veriyor.

RAHİM AĞZI KANSERİ

Dünyada her yıl 500 bin kadın, önlenebilir hastalıklar kategorisinde yer alan rahim ağzı kanserine yakalanıyor. Gelişmiş ülkelerde uygulanan tarama programları sayesinde, bu hastalık erken evrede kolaylıkla saptanabiliyor.

Kadın kanserleri arasında öyle bir tanesi var ki, dünyada önlenebilir hastalıklar arasında yer alıyor. Bunun için kadınların düzenli sağlık kontrolünün yanı sıra en az üç yılda bir PAP smear testi ya da beş yılda bir HPV DNA ile birlikte PAP smear testi yaptırması gerekiyor. Ayrıca hastalığa yol açtığı belirlenen HPV virüsüne karşı geliştirilmiş bir aşı da bulunuyor. ABD, İtalya, İngiltere, Kanada, İspanya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerde bu aşı, genel aşı takviminde yer alıyor.

Her yıl dünya genelinde 500 bin kadına serviks yani rahim ağzı kanseri tanısı konuluyor. Gelişmiş ülkelerdeki tarama programları sayesinde hastalığın görülme sıklığı ve ölüm oranlarının azalması ise iyi haber. Rahim ağzı kanserinin nedeni HPV enfeksiyonu olarak kabul ediliyor. Op. Dr. Uğur Ekinci, serviks kanserinin erken dönemde belirti vermeyebileceğini söyleyerek, “İlerleyen dönemlerde kötü kokulu kanama, cinsel ilişki sonrası vajinal kanlı akıntı, adet döneminin ağrılı ve uzun olması, idrarda zorlanma ve yanma, kanlı idrar, kabızlık, kasık ve bel ağrısı, halsizlik, kemik ağrısı, kilo kaybı gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Tanıda altın standart servikal dokudan alınan örneğin değerlendirilmesi yani PAP smear testi!

Biyopsinin hangi durumlarda yapılması gerektiğinin kararı da bu testin sonucuna göre veriliyor. Tanının ardından hastalığın yayılımını görmek için pelvik muayene, sistoskopi (mesane ve üretrayı incelemek için yapılan görüntüleme) ve proktoskopi (rektumun, endoskopi cihazı ile ayrıntılı olarak incelenmesi) gibi yöntemlere başvuruluyor” diyor.

METASTAZ YAPABİLİYOR

Tedaviye başlanmadan önce hastalığın evresinin iyi saptanması gerekiyor. Çoğu hastada, cerrahi ve radyoterapi birlikte uygulanıyor. Op. Dr. Uğur Ekinci, sınırlı bölgede kalan bir tümör için o bölgenin cerrahi olarak tamamen çıkarılabileceğini veya lokal radyoterapi verilebileceğini söylüyor. Radyasyon tedavisi alan hastalar genellikle düşük dozda kemoterapi de alıyor. Bu, radyoterapinin etkisini güçlendiriyor. Çünkü rahim ağzı kanseri; uterus, vajina, vulva gibi yakın dokulara metastaz yapabiliyor. Öte yandan lenfatik yayılımla uzak organlara da yayılabiliyor. Nüks oranı yüzde 30 olan bu hastalık, çocuk sahibi olmayı isteyen hastalarda erken evrede saptanırsa organ koruyucu cerrahi işlem, kanserli dokuyu da içine alacak şekilde uygulanıyor.

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız