HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer
29 Temmuz 2017 Cumartesi Saat: 10:31

“FINDIK ÜRETİCİSİ ULEMA BEKLEMİYOR”

TÜM KÖY SEN Ordu Şubesi Başkanı Zekayi Sagra, fındık toplama sezonuna günler kala fındık üreticilerini önemli uyarı ve değerlendirmelerde bulundu. Sagra, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda rekolte açıklamaları,
“FINDIK ÜRETİCİSİ ULEMA BEKLEMİYOR”

TÜM KÖY SEN Ordu Şubesi Başkanı Zekayi Sagra, fındık toplama sezonuna günler kala fındık üreticilerini önemli uyarı ve değerlendirmelerde bulundu. Sagra, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda rekolte açıklamaları, fındıkta fiyat ve üreticilerin birleşme noktasında verdiği mesajlar yine gündem konusu oldu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Sagra, hoş geldiniz, haftanın röportajına konuk olduğunuz için teşekkür ediyorum. Fındık sezonu hazırlıkları artık son aşamada ve üretici bahçeye girmeye gün sayıyor. Henüz resmi makamlardan rekolte açıklaması gelmedi. İhracatçılar birliğinin bir gayri resmi açıklaması var. Bu durumu nasıl gözlemliyorsunuz?

Zekayi SAGRA: Hoş bulduk sayın Deliçakar, bende üretici adına böyle bir imkan sunduğunuz için teşekkür ediyorum. Evet şunun altını çizmek lazım her sezon öncesi Fiskobirlik’in işlevsiz hale getirilmesinden sonra bu rekolte tartışmaları çok daha konuşulur hale geldi. Rekolte belirlemeleri iyidir ama maalesef bu rekolte belirlemeleri kuruluşların farklı sonuçlara varması falan ben fiyat üzerinde baskı kurmak be manipülasyon aracı olarak görüyorum.

Bugün fındığın dünya ihtiyacının yüzde 75-80 ini karşılayan bir hakim ülke olarak bu rekoltelerin ben çok önemli olmadığı kanaatindeyim. Bu tamamen manipülasyona yöneliktir. Kaldı ki üretici üzerinde hep şöyle bir baskı vardır. Bu sene fındık çok o yüzden fiyat düşecek diye ifadeler kullanılır. Bu zamana kadar böyle olmuştur. Buda manipülasyon kalemlerinden biridir.

Biz Türkiye olarak kümülatif baktığımızda zaten bizim seksen bin , yüz bin ton fındığı  piyasayı regüle  etmek üzere  bekletmemiz lazım.Kaldı  ki rekolte fazlalığı falan da söz konusu değil bakıldığı zaman. Olsa bile minimum  seksen bin yüz bin ton fındığı piyasayı  fındığı dengelemek için  merkez bankasının döviz rezervlerini kullandığı gibi bu fındığı biz kullanırız. Dolayısıyla biz TÜMKÖY-SEN olarak bu yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Bu tamamen manipülasyona yönelik bir harekettir.

Şafak DELİÇAKAR: Şu anda olgunlaşan bir fiyat da yok. Son günlere girmiş olmamızdan dolayı üreticiyi nasıl bir sıkıntı ve tehdit bekliyor?

“FINDIK ÜZERİNDE OYUN OYNUYORLAR”

Zekayi SAGRA: Ortada fiyat yok gibi görünse de aslında ortada bir fiyat var. TMO üreticiyi de destek olma konusunda on lira gibi bir rakamı telaffuz etti ki bu son derece çılgınca bir şey. Hatta bunu şöyle adlandırmamız lazım bu üretici ile dalga geçmek. Destek diyorsunuz, TMO hükümet destek oldu diyorsunuz bu bugün uluslararası fındık tekellerinin  oluşturduğu fiyatı meşrulaştırmaya çalıştırıyorsunuz.

Ben bunu devlet eliyle fındık üreticisine yapılmış en büyük hakaret olarak görüyorum.Bunun adı destek falan değil tam tersidir.Örnek vermek gerekirse bugün hükümette ok nemli mevkilerde görev yapan Nurettin Canikli , bizim bölge milletvekillerimiz hep böyle sıkıntılı zamanlarda çıkarlar derler ki birileri var fındık üzerinde oyun oynuyorlar, manipülasyon yapıyorlar  diye baktığınıza bu söylenenler yazılı ve görsel basında sabit.

Şafak DELİÇAKAR: Peki fındık politikaları ve üreticinin birlik altında toplanması konusunda neler dersiniz?

“ÖRGÜTÜ OLMAYAN HİÇ BİR KESİM YOK”

Zekayi SAGRA: Fındığın bir politikasının olması lazım. Seçim olmuş olmamış biz fındık için milli ürün diyoruz aslında fındığın milli ürün felan olduğu da yok.Fındık maalesef uluslar arası sermaye gruplarının hakim olduğu piyasa haline gelmiştir.Buda tümüyle  yanlış demiyorum.   Bu piyasada bu sistemde parası olan yani bugün iki milyar dolar ihracat girdimiz var burada beş yüz milyon dolarla bu piyasaya giren fiyatı da belirler her türlü manipülasyonu da yapar. Zaten bizimde çabamız buna yönelik.

Örgütü olmayan birliği olmayan bir ürünün, üreticinin ürününün fiyatıyla bu piyasaya giren bu kurumlar şirketler istediği fiyatı koyarlar. Onlar işlerini yapıyorlar bu sistemde böyle. Bunun ticaretini yapan bu uluslar arası fındık tekelleri de diyebiliriz bunlara bunlar işlerini yapıyorlar. Daha çok kazanmak için bütün argümanlarını koyuyorlar.

Bunların ölçüsü burada fındık Karadeniz de tek ürünmüş maliyetinin altında ürününü satmak zorunda kalıyormuş bunların bu konularla olmaz. Bunlar bir sente nasıl daha fazla kazanırızın derdindeler. Burada TÜMKÖY-SEN olarak diyoruz ki  dünyada da bu böyledir. Örgütü olmayan hiçbir üretici kesimi yoktur. Bugün bizim fındık ihraç ettiğimiz batılı-doğulu ülkeler dahil Yunanistan’ın bile  ülkesinin kuruluş tarihine dayanan örgütleri vardır.

Şafak DELİÇAKAR: Alivre alış verişler ve fındıkta tekelleşme konusunda ki endişeleriniz nelerdir?

“HÜKÜMETLERİN GÖREVLERİ NELERDİR?”

Zekayi SAGRA: Yerel aktörlerimiz sanayicilerimiz maalesef bugün geldiğimiz noktada depolarının gelip fındık havzalarında kuran sermaye grupları var. Şu an ki bizim örneğin bundan yirmi beş otuz sene önce sadece Orduda sayıları otuzu geçen ihracatçılarımız var iken maalesef bugün siz de basından takip ediyorsunuz bunların sayısı bire ikiye indiler. Çok ünlü olmuş iyi iş yapan firmalarımız bile bugün bu firmaların isimlerini zikretmiyorum bu herkes tarafından biliniyor sizin açınızdan da sakıncası olduğunu biliyorum.

Bu sermaye gruplarına tedarikçi durumuna düştüler. Yani fındığın bugün üreticinin ve ürünün başına gelenler aslında fındığın ticaretini yapanların da geldi. Sanayiciyken komisyoncu durumuna düşüldü. Siyasilerin, hükümet yetkililerinin bugün tekelleşme var dediği onların bile zikrettiği bir şey bu. Tekelleşme var dedikleri bu tekeller maalesef bizim bu yerel aktörlerimizi de bu isimleri geçmiş konumları ne olursa olsun bunların portföylerinden faydalanacaklar. Bir iki yıl daha bak bu konuda iddalıyım. Ben çünkü bizim sanayicilerimizle de zaman zaman sohbetlerimiz oluyor. Şu anda fındık ürünü bırak milli ürün olmayı Karadeniz’de üretilir birisi gelir istediği fiyattan alır durumuna gelmiştir.

Devlet destekli bu sermaye gruplarının baskıladığı karlarını katladığı bu rakamı bugün hükümet telaffuz etmiştir. Bunun da adına destek demiştir bunu şiddetle reddediyorum. Bu üreticiye ve bu bölge halkına yapılmış en büyük hakaret olarak alıyorum. Şimdi bakın bunu rakamlarla belirleyelim. Ben geçen ziraat odasında yaptığım toplantıda da bunu dile getirdim. İstişare toplantısı demişlerdi milletvekillerinin de katıldığı çeşitli olayların da olduğu toplantıda bizim bölge milletvekillerimizin konuşmalarındaki ifadesi şu. Fındık yirmi lira da olur muymuş, üretici de haddini bilsin anlamında bir konuşma yaptı bizim fındıkla doğmuş büyümüş tahsil yapmış milletvekilimiz. Ben konuşmamda şunu söyledim. Biz dolar bazından kar ettiğimiz bir ürünün kur farkından bile bu üreticiyi faydalandırmayan bir sistemin içinde yaşıyoruz. Bunun adına ticaret, iktisat şu bu diyemeyiz.

Burda bir yanlışlık var. Matematiksel bir yanlışlık var. Dünya piyasasının yüzde yetmiş beş seksenini karşılayan bir ürünü üretiyoruz ve bunun tamamına yakınını ihraç ediyoruz kur farkı bile bu ülkenin döviz girdilerine artı olarak yazılmıyor. Dolayısıyla üreticinin de cebine girmiyor ve bugün hükümetlerin adı ne olursa olsun hiç önemli değil a hükümeti b hükümeti o parti bu parti. Zaten bizim başımıza ne geliyorsa da bunlardan geliyor biraz da. Biz bu kur farkını yansıtamıyoruz ve hükümet diyor ki üreticim ben sana destek oluyorum on liradan ben fındık alacağım. Bu olmaz. Yani bunun adı hakarettir tekrar ediyorum. Bir üretici olarak bu benim ağrıma gidiyor. Bu kararı şiddetle reddediyorum.

 Bu piyasayı bu hale getirenlerle ortak alınmış bir karardır ve bu kadar aymazlığın kolay olmayacağını düşünüyorum. Çünkü bu piyasayı bu hale getirenler yani geçen yıl on dört liradan açılan bir piyasa hiçbir iktisadi ve yahut sıkıntılı bir durum yok iken bugün sekiz nokta beş liralara kadar inmişse ve hükümet bunu çözmüyor ise ben burada bir art niyet ararım çok açık söylüyorum. Bunun adı soyguna ya da vurguna müsaade etmek. Hükümetlerin görevi nedir? Vatandaşını, ürününü korumaktır. Bu noktada şunu da belirteyim fındık stratejik bir ürün olmalıdır.  Bugün ihraç edilen tarım ürünleri arasında fındığın payı yüzde on beşlere yaklaşmaktadır ki bu ciddi bir rakamdır. Dolayısıyla hükümetin derhal bu işi bir yasal güvence altına alıp derhal birliği ıslah etmektir.  

Şafak DELİÇAKAR: Fındıkla ilgili hükümetin fındık üreticisine verdiği desteği nasıl yorumluyorsunuz? Nasıl bir fındık politikası bekliyorsunuz?

“FINDIK ÜRETİCİSİ ÜRETİMDEN KOPMAK ÜZERE”

Zekayi SAGRA: Demek ki bir desteğe ihtiyaç var bu anlamda. Ben dünya ihtiyacının yüzde yetmiş beş seksenini karşılıyorum. Kendi bültenlerinden aldığım rakamlardır bunlar. Yüz yirmi milyar dolarlık bir piyasanın olmazsa olmazını üretiyorum. Yani bugün ürüne dönüştüğündeki rakamdır bu. Başta çikolata olmak üzere fındık olmazsa olmaz bir maddedir bu ürünlerin içerisine katkı olarak giren. Bunun yerine başka şeyler de ikram etmeye çalıştılar ama olmadı çünkü bu damağa hitap eden bir şey olduğu için. Bu çok dev bir sanayi yüz yirmi milyar dolar ciddi bir para ve fındık olmadan bu olmuyor ise ikincisi ve ben ülke olarak bunun yüzde yetmiş beş seksenini üretiyor isem ben bir üretim tekeliyim demektir. Ürettiğim halde ben tekel olamıyorum.

Fındık üreticisi üretimden kopmak üzeredir.  On liralık ramaklar üreticinin maliyetin altında bir rakam ki fındık emek yoğun bir üründür. Fındık ürettiği katma değerden payını alması lazım. Yani şu yüz yirmi milyar dolarlık bir ticaret hacminin içerisindeki fındığın payı iki milyar olmamalı.  

Burada açık ve seçik bir soygun var. Eğer bu soyguna her şeye muktedir olan bu hükümet durdurmuyor ise o zaman benim aklıma başka şeyler gelir. Burada anormal bir durum var. Hiçbir hesaba sığmayan bir durum var. Şimdi diyorsunuz ki görüştüğünüz STK başkanları, valiyi zikrettiniz. Şimdi bunlar biz dosya verdik dosya aldık Çalıştay yaptık bunlar hepsi bu düzenin sürmesi için yapılan şeyler. Bu işler dosya vermeyle almayla olacak işler değil. Bir oda başkanımız da geçenlerde televizyonda izliyorum ben bakanı havaalanında gördüm dosya verdim. Yahu dosyada ne var? Bu iş böyle olmaz. Bir sisteme ihtiyaç vardır. Bir hukuku olması lazım. Bugün birliği olmayan üreticisi olmayan hiçbir kurum yok. Bugün beğenmediğiniz ülkelerde bile bu örgüt yapısı mevcut biz de yok.

Şafak DELİÇAKAR: Üreticinin örgütlenmesi adına ne dersiniz? TÜM KÖY SEN örgütlenme noktasında neler hedefliyor?

“FINDIK ÜRETİCİSİ ULEMA BEKLEMİYOR”

Zekayi SAGRA: Örgütlü bir yapı olmazsa tek tek avlanırız. Fındık üreticisi artık aklını başına almak noktasındadır. Bu çoktan olması gereken bir şeydi. Fındığın partisi falan yok arkadaşlar. İktidara oy verenin fındığını pahallıya almıyorlar. Bugün artık fındık üreticisinde bıçak kemiğe dayanma noktasıdır.  Fiskobirlik en kötü yönetildiği dönemde bile fındık üreticisi bu durumları yaşamadı. Burada fındık üreticisi kimseden ulema falan beklemiyor. Fındık üreticisi üretiyor. Olay ortada. Fotoğrafın bütününe bakıyorum. Her şey söyleniyor. Yasal bir düzenleme olmayınca olmuyor.

Bugün bile hükümet bir irade beyan etse bugün Fiskobirlik’in kurulu depoları var. Fındık öyle çok ahım şahım depolama gerektiren bir ürün değil. Şöyle de bir şansımız var, raf ömrü uzun. Fiziki şartları nedir, nemin rutubetin olmadığı bir ortamı sağlayacaksınız. Bugün karar versinler fındık üzerinde fındık üzerinde 0.25 kuruşluk bir fonla depolar yapılır biter. Yeter ki irade beyan edilsin. Bunlar özellikle yapılmıyor.

TÜMKÖY-SEN olarak biz örgütlemeye batılı anlamda çok önem vereceğiz. Bizim ilçe ve köy gezilerimiz başlayacak. Biz beş bin tane bildiri dağıttık kurultayımız öncesi burada.Üreticinin artık örgütlenmenin dışında başka çaresi yoktur.Biz her şeye rağmen her şeyi göze alarak alanlara çıkacağız. Burada ekmeğe yapılan bir saldırı var biz bu saldırıyı önlemek için birlik olmak zorundayız. Hiçbir önlem alınmıyorsa ticareti siyasetin yönettiği görüşünü benimsemeye başlayacağız.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Sagra, tekrar verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum. İnşallah hem siz hem de fındık üreticileri hayırlı bir sezon geçirir diyor başarılar diliyorum.

Zekayi SAGRA: Sayın Deliçakar, bende hem TÜM KÖY SEN adına, hem şahsım adına hem de üreticilerimiz adına verdiğiniz bu fırsat için tekrar teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

Anahtar Kelimeler : “FINDIK, ÜRETİCİSİ, ULEMA, BEKLEMİYOR”

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız