Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu İl Başkanı Atilla Şahin, Çaybaşı İlçesi sınırları içerisinde bulunan Kazankaya şelalesini tehdit eden taş ocağı ve kırma eleme tesisi kurulması istemine yöre halkı ile birlikte partisinin de karşı olduklarını söyledi.

Konuyla ilgili parti toplantı salonunda basın açıklaması düzenleyen Başkan Şahin, yaptığı açıklamada; “Çaybaşı ilçesi sınırları içerisinde Çınar, Kargalı, Yenicuma ve Namazlı mahallesi sınırlarını kapsayan ve yörenin en güzel doğasına sahip Kazankaya şelalesini ortadan kaldıracak bir taş ocağı ve kırma eleme tesisi kurulması istenmektedir.

Tüm mahalle muhtarlarının itiraz ettiği bu proje , yukarıda bahsettiğimiz gibi Kazankaya şelalesini ortadan kaldıracaktır. Bu tesisin kurulması durumunda Çaybaşı’na gelen içme suyu havzaları tamamen kirlenecektir. Bu yörede bulunan yaban hayatı sona erecektir. Bütün bunlar yapılırken , bu proje çok büyük bir alanı kapsamasına rağmen ÇED raporu bile alınmasına gerek görülmemiştir” dedi.

Şahin, sözlerine şöyle devam etti; “Hepiniz hatırlayacaksınız önceki günlerde Karaolukta bulunan ve yöremizin turistlik alanlarından biri olan Çiseli Şelalesinin hemen yukarısında bir HES çalışması olduğunu, bu HES çalışmasının  şelaleye ve çevresine büyük zararlar vereceğini belirtmiştik. Nitekim endişelerimizde haklı çıkıyoruz. Önceki gün sosyal medyada paylaşılan görüntülerden anlaşıldığı üzere burası artık şelale ve turizm alanı olmaktan çıkmıştır.

Karaağaç köyü sınırları içersinde yapılacak olan organize sanayi bölgesi için acele kamulaştırma yapılmıştır. Belirlenen kamulaştırma bedeli çok düşük olmasına rağmen, yöre halkı yatırım yapılıyor diyerek bedele itiraz etmemiştir. Kamulaştırma bedellerinin hazır olduğu söylenmesine rağmen 6 aya aşkın bir süre geçmiş ve kamulaştırma bedelleri halen daha ödenmemiştir. Vatandaşlar Valiliğe başvurduklarında, şu anda para yok ödeme yapamıyoruz cevabını almıştır” diye konuştu.

Vatandaşlar devletine güvenmeyecekse kime güvenecek bu konuda AKP milletvekillerine yapılan bütün başvurular duvara konuşulmuş gibi yanıtsız kalmıştır diyen Başkan Şahin; “AKP İl Başkanı Uğur Çelenk dün yaptığı basın açıklamasında seçim güvenliği ile ilgili endişelerimizi dile getirdiğimizde bize cevaben algı operasyonu yaptığımızı ve yenilgiye kılıf uydurmak istediğimizi belirtmiştir.

Öncelikle şunu belirteyim ki biz bütün açıklamalarımızı vatandaşın sesi olarak dile getiriyoruz. Seçim güvenliği konusunda kime sabıkalı olduğu kamuoyunun malumudur. Kendilerine 16 nisan referandumunda  YSK ’ın aldığı kararı hatırlatırım kaldıki biz kendimize güveniyoruz yenilmeyeceğimiz için kılıfta aramamıza gerek yoktur. Önümüzdeki seçimlerde önce yerel de daha sonrada genel de CHP iktidarını tüm ulusumuza yaşatacağız.

AKP’li idareciler artık o kadar korkmuşlar ki Büyükşehir Belediyesinde denediklerini şimdi de OSKİ de deniyorlar. Genel Müdürlerinin talimatıyla işçilerin en temel anayasal hakkı olan sendika belirleme özgürlüğünü, işten çıkarma veya sürgün baskısıyla engellemeye çalışmaktadırlar.

Kendi yandaş sendikalarına üye yapmak isteyen adalet ve hukuk yoksunu bu idareciler şunu çok iyi bilmelidirki; tüm çalışanların ve emekçilerin yanında duran bir siyasal kurum var.Onun adı Cumhuriyet Halk Partisidir.OSKİ de yapılan ve yapılacak olan tüm bu hukuksuzluklara karşı her türlü yasal mücadelenin yanında olacağız.Bu olayların takipçisi olacağız hiç kimse meydanı boş sanmasın bu işçiler sahipsiz değildir” şeklinde konuştu.

 Taşeron ve ülke ekonomisine de dikkat çeken Şahin; “Hükümet şuanda taşeron işçileriyle ilgili kadroya geçiş çalışması yapıyor. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki taşeron sorununu ilk kez dile getiren parti CHP dir.Baktılar ki pabuç pahalı bu konuya bir el atalım dediler( Tıpkı asgari ücret ve emekliye intibak yasasında olduğu gibi) ancak bu konuya sulandırıp  işlerine geldiği gibi düzenlediler.

Önce bizden olanlar diyip karşılarında olanları sudan bahanelerde devre dışı bıraktılar.

Taşeron olarak çalışanları sözleşmeli personel statüsünde değerlendirerek güya kadroya aldılar ancak dün bir arkadaşımız bana geldi ve dedi ki “Ya Başkanım ben bu işten bir şey anlamadım güya taşeron işçiliğim sona erdi kadro garantim yok ,maaş artışı yok,sosyal yardım alamıyorum şimdi benim taşeron işçiliğim sona erdi de ne oldu”  Buradan Genel Başkanım adına söz veriyorum iktidar olduğumuzda hangi düşünceden ve hangi pozisyonda olursa olsun bütün taşeron işçilerimize kadro vereceğiz.

Bizim sözümüz sözdür. Sözümüzü tutmasak gelin yakamıza yapışın. Son olarak  hükümet açıklamalarında ekonomide %7,4 büyüdük diyor. Buradan tüm hemşerilerime soruyorum.Geliri artan kim var Allah aşkına emeklinin,asgari ücretlinin,memurun maaşının büyüme oranında artıda biz mi bilmiyoruz.Kimlerin büyüdüğünü artık herkes biliyor.Sadece kendileri ve yandaşları büyüyor.Halk ise giderek fakirleşiyor.Dolar, Euro ve benzin fiyatları bu denli artarken , pazarda markette enflasyon %25 -30 artmışken hangi büyümeden  bahsediyorlar.

Büyüttüklerini ve yurt dışına gönderdiklerini hepimiz biliyoruz.Onlar Uruguay da Ferrari ile gezerken benim emeklim işçim geçim sıkıntısı içinde mecliste yurt dışına kaçırılan tosuncuk ile ilgili araştırma önergesi verdik AKP li milletvekillerinin oylarıyla bu önerge red edildi.

Buradan soruyorum böyle bir araştırma önergesi neden red edilir.Bir tek açıklaması var ucu kendilerine dokunacağı için olabir mi?” ifadelerini kullandı.