HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
23 Aralık 2017 Cumartesi Saat: 10:03

SÖNMEZ: BAŞIMIZ DİK YÜRÜYEN BİR PARTİYİZ

HAFTANIN RÖPORTAJI
SÖNMEZ: BAŞIMIZ DİK YÜRÜYEN BİR PARTİYİZ

Demokratik Sol Parti (DSP) Ordu İl Başkanı Kezban Sönmez, haftanın röportajında gündemde ki konulara değinerek önemli mesajlar verdi. Sönmez, gazetemiz muhabiri Mehmet Keskin’e yaptığı açıklamalarda DSP’nin parti ilkelerine de değinerek, merhum kurucusu olan ve T.C.’nin eski başbakanlarından Bülent Ecevit hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

Mehmet KESKİN: Sayın Sönmez, Haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Öncelikle sizi tanıyarak başlamak istiyorum. Kimdir Kezban Sönmez. Kısaca Kendinizi Tanıtır mısınız?

Kezban SÖNMEZ: Hoşbulduk sayın Keskin, Evet aslen Gümüşhaneliyim ama 28 yıldır Ordu’da ikamet ediyoruz. Evliyim 2 tane oğlum var ikisi de üniversitesini bitirdi kendi iş hayatlarında, kendi işlerini kurdular, kendi işlerinde çalışıyorlar. 20 yıldır demokratik sol partide alt ve üst kademlerinde görev yapmaktayım. Belirli kademlerde görevler yaptık il başkanlığına seçildim 8 yıldır da il başkanlığı olarak görev yapıyorum.

Mehmet KESKİN: Siyasete Nasıl Başladınız ve Kaç Yıl Oldu?

Kezban SÖNMEZ: Siyasete normalde ben 80 ihtilal mezunuyum. O dönemlerde lise yıllarımızda merak sarmıştım. Ondan sonra Ordu’ya evlilik nedeniyle eşimin tahini nedeniyle Ordu’ya geldik. Evde bir gün otururken bunaldım siyasete girmek istiyorum. Evden çıktım gelirken ilk önüme çıkan demokratik sol parti bayrağını görünce ben dedim buraya gidiyorum. Biliyorsunuz geçmişimiz CHP’den gelme ve demokratik sol binasına çıktım ve oradaki insanlara bir baktım inanın ben girdiğimde hepsi birden ayağa kalktı ve kimseyi tanımıyorum orada hoş geldiniz, nasılsınız, ne alırsınız? O dönemin merkezi ilçe başkanımız Pervin Özcan kendi odasına aldı.

         Sohbet ettik o sohbet bana o kadar hoş geldi ki ben dedim partiye kayıt olmak istiyorum ve Pervin Hanım beni o dönem partiye kayıtlı yaptı. O dönemden bu döneme ben partide bir fiil çalışmaktayım. Tabii ki benimle birlikte olan arkadaşlarım hepsi farklı farklı partilere gittiler ama ben asla ben partimi yuvamı terk etmedim terk etmeyi de düşünmüyorum. Çünkü demokratik sol partiyi gerçekten seviyorum. Neden diye sorarsanız, sebepleri şunlardır: partili arkadaşlarım da vardı ben DSP’de şunu gördüm DSP’de doğruluk gördüm,DSP’de dürüstlük gördüm DSP ilçelerine çok bağlı olduğunu gördüm çok hoşuma gitti tam benim istediğim gibi bir parti olduğu için orada kaldım.

Mehmet KESKİN: Size Başvurmak İsteyen Kadınlar Nasıl Başvurabilirler?

Kezban SÖNMEZ: Bizim kapımız herkese açık. Örnek veriyorum bir bayan arkadaşımız kapıdan içeri girdi selamünaleyküm, aleykümselâm Kezban Hanım siz burada mısınız? Buyurun çay, kahve içelim dedim içelim de dedi parti ismi vermeyeceğim kayıt olmaya geldim sizin bana sorduğunuz az önceki sorunun aynısını sordum.

Neden ve niçin ben dedi gerçekten DSP’yi kendime o kadar sıcak buldum şuan şu kapıdan içeri girdiğimde sanki direk kendimi kendi evimde hissediyormuşum gibi ben DSP’de bundan sonraki yıllarımı ben DSP’de sizinle birlikte sürdürmek istiyorum. Kaydını yaptık. Sizin söylediğiniz gibi kadın kolları için zaten kadın kollarında çalışmak istiyorum.

Mehmet KESKİN: Demokratik Sol Parti Olarak İlkeleriniz Nelerdir?

Kezban SÖNMEZ: Demokratik Sol Parti de ilkelerimiz bir defa biz laikliğe çok bağlı bir partiyiz. Milliyetçiliğe çok bağlı bir partiyiz bizde paylaşmak çok önemli bir konu olsun ne olursa olsun önce kalabalık şekilde tartışılır, konuşulur ondan sonra tek ağızdan söz çıkar. Türkiye’nin uluslararası en büyük gücü saygılı laikliktir. Türkiye’de laikliğin en büyük gücüde DSP’dir. Biz ilkelerimize parti olarak çok düşkün bir partiyiz. Biliyorsunuz rahmetli Bülent Ecevit ilkelerine ve inkılâplarına bağlı ve Mustafa Kemal Atatürk yurtta barış dünyada barış ilkesi DSP’nin esin ve güç kaynağıdır. Biz hep ilkelerimize bağlı kalmışızdır.

Mehmet KESKİN: Kadın Hakları Olarak Türkiye Sizce Nerede?

Kezban SÖNMEZ: Türkiye de kadın hakları diye bir şey yok gibi, bütün kadınlarımızın hakları yeniliyor. Kadın hakkını hiçbir yerde savunamıyor, hep diyorlar kadın hakları nerede kadınlarımız, her türlü şiddete maruz kalıyor kadınlarımız her türlü darbeye maruz kalıyorlar. Başta kadınlarımız erkekler tarafından şiddete uğruyorlar artı dövülüyorlar sokaklara atılıyorlar her türlü işkence kadınlara yapılıyor ve bunların cezaları nedir, ceza yok değil var ama bu cezaların daha da ağır olmalarını istiyoruz.

         Biz kadın olarak, her yerde olmak istiyoruz heryerde biz kadın olarak bulunmak istiyoruz. Ve kadınların her girdiği alanda da başarı geldiğine ben inanıyorum ben bir kadın olarak gerçekten bütün kadınlara sesleniyorum lütfen hiçbir şeye boyun eğmeyin korkunuz olmasın. Kadın şiddet görüyor korkuyor neden utanıyor hayır efendim utanmayacaksın eğer sana şiddet uygulanıyorsa yarın farklı şeyler uygulayacak burada cezaların yetersiz kaldığına inanıyorum. Ne oluyor dövülen kadın, sokağa atılan kadın, boğazı kesilen kadın, şiddet gören kadın cezalara bakıyoruz 1-2 ay bile yok serbest kalıyorlar yine aynı şekilde bu kadınlara bizlere işkence ediyorlar. Sonuçta bu bize işkence edenleri bizler doğuruyoruz, Hz. Muhammed (sav) efendimizi de bir kadın doğurdu neden bu kadın hakları bu kadar yerlerde sürünüyor.

         Ama kadın dernekleri kadın dayanışmaları ülkemizde bölgemizde ilimizde her yerde böyle bir dayanışma olsa kadınlarımız bu denli rencide edilemez. Bu denli yerlerde sürünmez hak ve adalet yok böyle bir şey ben inanmıyorum CHP genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, adalet için yollara düşmüş neden düşmüş işte bunlar için düşmüş ama maalesef kadın haklarını koruyan bir devlet göremiyoruz. Televizyonları artık açamaz hale geldik açtığımızda mutlaka bir kadın cinayeti mutlaka bir yöre cinayetleri doğuda biliyorsunuz çocukları zorla küçük yaşta evlendiriyorlar, para karşılığında veriyorlar.

         Daha çocuk hayatın hiçbir alanını tatmamış, hayata daha gözlerini yeni açmış o bir fidan o bir filiz, ama bunu kimler yapıyor yani şuan Türkiye’de büyük bir kitle olarak erkek egemenliği altındayız. Ama biz bunu kadınlar olarak başarabiliriz aslında biliyor musun, nasıl başarırız; kadınlar bir araya gelerek birbirlerine destek olmalı şuan benim iş alanında benimle birlikte çalışan 300-400 kadın arkadaşım var. Her birinin dertlerini tabii ki işleri bittikten sonra sohbete geçiyoruz dinliyorum, dinlediğim her kadının %90’ı şiddet görmüş ve şiddet görmeye de devam ediyor.

 Ordu’da kadınların %80’i şiddet görüyor görmeye devam ediyorlar ve susuyorlar neden diye sorduğumda aldığım cevap şu oluyor: ne yapalım çocuklarımız var, ne yapalım komşu duyacak, utanıyoruz. Hayır, efendim utanmayacaksınız burada utanacak biri varsa o da size şiddet uygulayan insan, o insan utansın. En büyük nedenlerinden bir tanesi kadının ekonomik özgürlüğü olmaması eğer o dayak yiyen kadının, işkence yapılan o kadının ekonomik özgürlüğü olmuş olsaydı o kadın belki bu kadar işkenceye maruz kalmayacaktı. Çünkü ekonomik özgürlüğü yok eğer ailede destek göstermiyorsa boyun eğmek zorunda kalıyor. Bugünümüz şartlarında zaten ekonomimiz yerlerde sürünüyor.

Mehmet KESKİN: Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkının Meclisteki Yeri Nedir?

Kezban SÖNMEZ: 1930’larda kadına seçme ve seçilme hakkı belediyelerde ve köy meclis heyetlerinde, muhtarlıklarında bir hak tanınmıştı sonra da Mustafa Kemal Atatürk 1935’te kadına seçme ve seçilme hakkını tanımıştır. Ve o dönem 18 kadınımız meclise girmiştir. 2017 yılındayız bugün meclisteki kadın sayımız 100’ü aşmamıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar, ne söylerlerse söylesinler Türkiye’de kadın ihtilaline inanıyorum. Kadına değer verilmiyor ama kadınlar cesaretli olacak, siyasi partilerde yer alacak. Kadın siyasetin her alanında yer almalı alt kademesinde de üst kademesinde de. Kadına en çok değer veren parti Demokratik Sol Partisi.

Mehmet KESKİN: Esnaflarla İle İlgili Nelerle Karşılaşıyorsunuz?

Kezban SÖNMEZ: Esnaf arkadaşımın yanına uğradım. Yarım saat sohbet ettik ve o yarım saat içerisinde yanımıza hiç kimse gelmedi. İşler nasıl gidiyor malum kış sezonu da geldi durum malum belli, inanır mısınız başkanım dedi saat 12.00 ‘ye gelmiş ilk gelen siz oldunuz. Esnaf kan ağlıyor satış diye bir şey yok herkes dükkânlarını sıfırsız kapatan yüzlerce esnafımız var. Hiç ciro yapmayan esnaflarımız var. Örnek vereyim ben size bucak mahallesinde, yeni mahallede bakıyorum hep boş, kiralık ve daha önce orada benim esnaf arkadaşlarım vardı ve bugün o dükkânlar hep kapalı.Para var diyorlar evet, para var ama esnafın halini sormak lazım. Zaten esnafta iş olmayınca hiçbir yerde iş olmuyor.

 Ama insanlara sorduğumuz da insanlar korkutulmuş. Ürkütülmüş insanlarda bir sessizlik bir korku ifadesi var gözlerinde. Dertlerini anlatamıyorlar, söyleyemiyorlar, korkuyorlar. Neden korkuyorlar, çünkü bu halk bastırılmış. Türkiye büyüdü diyorlar ama hiç öyle bir şey yok önemli olan benim halkımın büyümesi benim halkımın refaha kavuşması. Zengin yine aynı zenginliğinde hatta katlarına, yatlarına ilaveler olmuştur. Fakir yine fakirdir, fakir yine boynu büküktür. Ama ne yaptı bu köylüyü fakirleştirdi, yoksullaştırdı AKP hükümeti köylüyü tamamen bitirdi. Eskiden köyden yoğurtlarımız, sütlerimiz geliyordu pazarlardan. Köy yoğurdu, köy sütü, köy yumurtası alıyorduk.Şimdi hayvancılık bitmiş köylüyü bitirmiş. Köylü, sütü, yoğurdu çarşıdan alıyor marketlerden alıyorlar. Köylü diye bir şey yok zaten köyde yaşayan insanlar da yok. Asgari ücretle geçinmeye çalışıyorlar ama maalesef geçinemiyorlar.

Mehmet KESKİN: Vatandaşların Gündemindeki Konular Nelerdir?

Kezban SÖNMEZ: Gündemde aslında çok şeyler var. Gündemde başta yolsuzluklar var. Bugün tüm televizyonları, Medya’yı meşgul eden Sarraf davası var. Türkiye Cumhuriyetinde en büyük rüşvet ve yolsuzluk olaylarını konuşuyorlar. Bunun için yargılanması gereken 4 tane bakanımız maalesef elini kolunu sallayarak Türkiye’de ve devletin verdiği bütün nimetlerden fazlasıyla yararlanıyorlar. Yine yatlarına yat, katlarına kat katıyorlar. Onun için ben Türkiye’de adalet olduğuna inanmıyorum.

Eğer Türkiye’de adalet olmuş olsaydı bu 4 bakanımız yüce divanda yargılanırdı ve tekrar bu dosyayı açarlardı. Bu bakanlar yargılarlardı. Yargılayamazlar çünkü o 4 bakan yakalanırsa o 4 bakanın yanında binlercesi yanacağını bildikleri için o dosyayı açmamak için ellerinden gelen her türlü şeyi yapıyorlar. Buradan özellikle iç işleri bakanımız Sayın Süleyman Soylu sen televizyonlarda laf ebeliği yapıp Sayın Kılıçdaroğlu siz bittiniz sizi buradan öpüyorum diyeceğine içişlerindeki yolsuzlukları önlemeye çalışsın. Şu sokaktaki küçücük çocukların öğrenci sırtlarında okul çantaları olan çocukların uyuşturucu tuzaklarından kurtarmasını istiyorum.

 Buradan kendisine sesleniyorum her ara sokakta çok gezdiğim için hem siyasi olarak hem kendi iş olarak Ordu’yu ben adım adım gezen bir insanım neler görüyorum nelerle karşılaşıyorum. Televizyonlarda oturup konuşmak ahkâm kesmek kolay bir iş Önemli olan işin özüne ineceksiniz. Yüzeysel bir şeyi geçmeyeceksiniz böyle bir şey yaparsanız derim ki gerçekten bu iktidar görevini layıkıyla görevini yerine getiriyor diyebileyim, maalesef. Tamam, yapmış olduğu şeyler var takdir ettiğimiz şeyler var ama şuan gerçekten kan ağlıyor.

Çünkü para yok, insanlar fakir çalışsalar bile emeklerinin karşılığını alamıyorlar. İşe giriyorlar 3 aylık bir deneme süreci oluyor, 3 ay sonra sigortanızı başlatacağız diyorlar, maalesef beğenmedik diyorlar ve çıkartıyorlar. Taşeron işçilerin kadrolu olacağı söyleniyor umarım olur, olacağını sanmıyorum ama umarım hükümet bir şeyler yapar. Taşeron işçiye kadroyu verecekler tamam verecekler ama yandaşlarına verecekler, köylü Mehmet ağanın oğlu yine dışarıda kalacak, yine zenginin çocuğu o kadroya layık görünecek, inşallah bu söylediklerimde yanılırım hükümet inşallah bu işçilerimize vermiş olduğu sözü yerine getirir.

Mehmet KESKİN: Sol Parti Olarak Partinizin Gündemi Nedir? Seçimlere Nasıl Hazırlanıyorsunuz?

Kezban SÖNMEZ: Şuan Demokratik Sol Parti, gündeminde de bu rüşvet ve yolsuzluk olayı şuan ki gündemde bunlar. Önümüzde yerel seçimler, belediye başkan adaylarımızı belirleme safhalarındayız. Bu önümüzdeki ay adayları belirleyip genel merkezime bildireceğiz şuan ki çalışmalarımız bunun üzerinde, 2019 seçimlerine yavaş yavaş hazırlanıyoruz.

         Biz seçim kampanyası olarak yine seçimlere demokratik sol parti olarak Avrupa usulü giriyoruz. Maddi imkânlarımız olmadığı için biz kendi imkânlarımızla seçimlere bu şekilde ama tam kadro her yerde her ilde şuan çalışmalarımız devam ediyor. Eksik olan ilçelerimiz var, eksik olan ilçelerimiz atamaları yapıldı kongre hazırlıklarına başlıyoruz. 2019’a hazır bir şekilde gireceğiz.

Mehmet KESKİN: Bülent Ecevit’i anlatmak gerekirse, sizin gözünüzde nasıl birisidir?

Kezban SÖNMEZ: Bülent Ecevit’i benim anlatmam değil, Bülent Ecevit’i dünya anlatıyor. Türkiye’ye gelip geçen tüm başkanlardan, liderlerden çok farklı bir kişiliğe sahip, hayat görüşüyle ve felsefesiyle her şeyiyle kelimeler yetmez Ecevit’i anlatmaya. Karaoğlan Sivas’ta o dönemde CHP’de iken Sivas’ın bir köyünde elinde bastonu ile yaşlı bir hanımefendi gelmişarıyormuş benim Karaoğlan’ım nerede ve Ecevit’e bu Karaoğlan lakabı oradan takılmıştır ve sonradan rahmetli Bülent Ecevit partiye geldikten sonra bu Karaoğlan lakabını siyasi logona çevirdi ve Karaoğlan lakabı da oradan geliyor.

Bülent Ecevit’i anlamak yürek ister konuşmak cesaret ister. Çünkü öyle bir insan Türkiye’ye gelip geçmemiş bir insan Ecevit Kıbrıs’ın fatihi EcevitKıbrıs’ın beş parmak dağlarına milliyetçiliği yazan bir kişi Ecevit egenin sularına milliyetçiliği yazan bir kişi Ecevit Anadolu’nun haşhaş dağlarına milliyetçiliği yazan bir kişi. Ecevit çok mütevazı bir kişi ve ben onunla 8-10 yaşları civarında rahmetli babam ile birlikte kendisi ile birebir konuşmayı Allah bana nasip etti. Ecevit’in son partiden son bırakış dönemi Sayın Zeki Sezer’e devrettiğinde o dönemde Allah bana nasip etti Ecevit’le bir araya gelmeyi, değeri biçilmez bir insandı. Onun gibi bir insan daha Türkiye’ye geleceğini zannetmiyorum.

Ben onu Mustafa Kemal’den sonra 2.ci insan olarak görüyorum. Başka bir lider olmadığına inanıyorum. Ecevit’in misyonunda Ecevit’in mütevazılığında o da bir devlet başkanıydı o da bir başbakandı 5 kez başbakanlık yapmış. 1999 yılında %22.19 oy ile beraber başbakanlık yapmış. Buradan insanlara seslenmek istiyorum demokratik sol partiyi hiç kimse küçümseyemez demokratik sol parti köklü bir parti, demokratik sol parti mantar gibi biten bir parti değil yıllara dayanan bir parti.

Geçmişinde bir şaibe olmayan, başımız dik yürüyen bir partiyiz. Belki bugünlerde oy oranımız çok düşük olabilir. Bugünlerin yarınları da var biz zaten hep yarınlar için yaşadığımız için biz umudumuzu hiçbir zaman kesmedik. Yarın ne olacağını hiç kimse bilemez onun için biz 2019’a çok güzel bir şekilde hazırlanıyoruz. Türkiye’nin Demokratik Sol Partiye ihtiyacı var Demokratik Sol Parti Türkiye’nin emniyetidir.  

Mehmet KESKİN: Sayın Sönmez, verdiğiniz bilgiler ve yaptığınız değerlendirmeler için tekrar teşekkür ediyor, bundan sonra ki siyasi yaşantınız boyunca da başarılarınızın devamını diliyorum.

Kezban SÖNMEZ: Sayın Keskin, bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine, bana ve partim adına sağladığınız bu katkıdan dolayı teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılar diliyorum.

Anahtar Kelimeler : SÖNMEZ:, BAŞIMIZ, DİK, YÜRÜYEN, BİR, PARTİYİZ

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız