Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:49 MAYIS YEDİSİ ŞENLİĞİ BAŞLIYOR
- 15:31 GENÇLER TUĞÇE KANDEMİR KONSERİYLE COŞTU
- 15:32 CADDELER 4 KUŞAK ARAÇLA RENKLENDİ
- 15:30 KENT MOBİLYALARI ATÖLYESİ ÜRETİME HIZ VERDİ
- 14:13 ORDU’DA PLAJ RAGBİ TURNUVASI
- 14:12 FİNAL MAÇININ BİLETLERİ SATIŞTA
- 14:12 FATSA’DA 8 HALI SAHA HİZMETTE
- 14:11 YÜZME HAVUZUNDA ÇALIŞMALAR HIZ KESMİYOR
- 14:10 ÜNYE 1957 SPOR KONGREYE GİDİYOR
- 14:10 52 ORDU, RÖVANŞ İÇİN SAHAYA ÇIKACAK
- 12:03 MİLLİ MÜCADELEDE 105. YIL GURURU
- 11:59 YILMAZ: ALIN TERİNE YAPILAN ÖDEMELER İSRAF DEĞİLDİR!
- 12:16 GELENEKSEL MAYIS YEDİSİ ŞENLİĞİ İLE PERŞEMBE’DE BULUŞUYORUZ
- 11:31 REKTÖR BAŞ: 19 MAYIS, BAĞIMSIZLIĞIMIZIN MÜCADELESİDİR
- 17:05 ŞANLITÜRK, KORGAN’DA AYAK BASMADIK YER BIRAKMADI
Gazi Vuruşu
“ATA LAFINI SEVMEZDİ
1."Atatürk" lafını ilk kez dönemin Türk Dil Kurumu Başkanı bir konuşmasında kullandığını, Mustafa Kemal'de çok beğenerek soyadı olarak aldığını, Kendisine "Ata" diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmadığını,
2. Manastır Askeri Lisesi yıllarından kalan bir alışkanlıkla hayatı boyunca en sevdiği yemek kuru fasulye ve pilav olarak kaldı. Tatlıya düşkün değildi ama canı istediğinde çok sevdiği gül reçelini tercih ettiğini,
3. Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayali olduğunu,
4. Binlerce kitabı vardı. Ama bunların arasında bir tanesini hayatı boyunca hatta cephede bile başucundan ayırmadığını, Reşat Nuri Güntekin´in ünlü "Çalıkuşu" romanını hep yanında taşıdığını, her gün rast gele bir yerinden acar, birkaç sayfa okuduğunu,
5. Atlardan sonra en sevdiği hayvanın köpek olduğunu, "Fox" adını verdiği köpeğinin Gazi`nin yatağının ayak ucunda uyuduğunu, Hayvanlara düşkünlüğü o dereceydi ki bir gün misafirlerinin de görebilmesi için yeni doğmuş bir tayla annesinin Çankaya Köşkü kabul salonuna getirilmesini bile emrettiğini,
6. En sevdiği dans valsti. Müzik zevki çeşitlilik gösteriyordu. Klasik Batı müziği dışında Anadolu ezgilerini de severek dinlediğini,
7. Gömleklerinin hepsi beyazdı. Bu gömlekler ilk yıllarda İsviçrede özel olarak dikilirken sonra yerli malı kullanma kampanyasına öncülük edebilmek için Beyoğlunda bir terziye diktirilmeye başlandığını ,
8.Takım elbiselerinin tasarımlarını hep kendisi çizerdi. Lacivert takım giymeyi sevmediğini,
9. Boyu 1.74 idi. Hayatinin son dönemlerine kadar 76 olan kilosu hastalığının ilerlemeye başlamasıyla 46´ya kadar düşmüştü. 43 numara siyah rugan ayakkabı giydiğini,
10. Özenli ve temiz bir Türkçe konuştuğunu, Ancak bazı kelimeleri Rumeli şivesiyle telaffuz ettiğini,
CAN SİPER
SEÇTİKLERİNDEN BİLE TIRSIYORLAR
Yurdumun konuşurken mangalda kül bırakmayanları işte! Olay ve sorunları yetkililere değil, yetkisizlere anlatmaya bayılıyorlar. Yalan bile alkış tutukları yetmiyormuş gibi de seçtiklerinden de tırsıyorlar.
DEMİŞ DEMESİNE DE
“Ordu, oksijeni en bol illerinden birisi. Çevresinde doğayı kirletecek büyük sanayi yok. Tarımsal ilaçlama aşırı derece yapılmıyor hemen hemen hiç ilaçlama yok. Her taraf yeşil ve orman olunca oksijende bol ve insanlarda doğal besleniyorlar. Bundan dolayı dünyada cazibe merkezlerinden birisi olmaya aday. İnsanlar 1 gün daha fazla yaşamak için her şeylerini feda etmeye hazırlar. Bundan dolayı daha fazla parayı verip doğal yiyecekler almaya çalışıyorlar. Marketlerde doğal, natürel, kimyasal müdahale olmayan yiyeceklerin satıldığı yerler var. İnsanlar sağlıklı kalabilmek için yapmayacağı fedakarlık yok. Sırf sağlıklı kalabilmek için bazı insanlar yaşadıkları yerden çevresel açıdan çok daha müdahalesiz yerlere taşınan, buralarda yaşayan insanlar var.”
(İrfan Balkanlıoğlu, Ordu valisi )