Burs ve krediye başvuran öğrencilere Eylül ayından itibaren ödeme yapılacağını müjdeleyen Bakan Çağatay Kılıç, “Bir buçuk milyon öğrencimize burs ve kredi veriyoruz.  Bu sene burs-kredi alacak olan kardeşlerimiz bunu eylül ayı içerisinde alacaklar.  Bu daha ocak ayında içerisinden başlattığımız bir uygulamaydı. Maliye Bakanlığımızla görüştük.  Onlar da sağ olsun koyduğumuz argümanları kabul ettiler.  Biz artık Eylül ayından itibaren yeni başlayacak olanlar için burs-kredi vereceğiz.  Öğretim yılı eylülde başlıyor. Ocak ayına kadar boşluk oluyordu.  Bunu da giderelim istedik. Dolayısıyla bununla alakalı olarak da bu seneden itibaren bu işi eylülde yapacağız.  Öğrencilerimize hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.

Bakan Çağatay Kılıç, KYK yurtlarındaki elektronik sistemin önemli ölçüde geliştirildiğine dikkat çekerken,  “Öğrenciler izinli olmak için başvurularda bulunabiliyor. Bunlar da manuel yapılıyordu.  KYKnet diye adlandırdığımız yurtlarda girmiş olan elektronik sistemimizle bu işlemler de tamamen elektronik olarak yapılacak.  KYKnet sadece bu anlamda hizmet vermeyecek.  Yurtların içerisinde de yapmanız gereken işlemler noktasında size bilgiler konusunda destek verecek. Sizi bu anlamda yönlendirecek.  Tüm yurtlarımızda artık bu çalışıyor” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Bakan Çağatay Kılıç, Kapatılan FETÖ Yurtlarının Kredi Yurtlar Kurumu’na devredilmesi ile ilgili soruyu şu şekilde cevapladı;“15 Temmuz darbe girişinden sonra Türkiye’deki tüm kurumlarda olduğu gibi bakanlığımıza bağlı kurumlarda da FETÖ Terör Örgütü’ne karşı olan mücadelenin farklı boyutlarla hayata geçmesi bizde de mevcut. Bu çerçevede devletimizin özellikle öğrencilerimize yönelik olan olumsuz bir takım hareketler içerisinde bulunan bu FETÖ Terör Örgütü’nün yurt diye adlandırdığı yapılarıyla ilgili olarak da bir adım atıldı. Öncelikle şunu söyleyeyim; bizim kendi kurumumuz içerisinde FETÖ Terör Örgütü ile  mücadele çerçevesinde geçen günlerdeki KHK ile uzaklaştırmalar oldu. Şunu iyi görmek gerekiyor;  bu anlamdaki mücadelede bizim hiçbir müsamahamız yok. Adil olacağız ama müsamahamız yok.  

Şu anda alınan karar doğrultusunda FETÖ terör örgütü tarafından yurt olarak kullanılan binaların kullanımı milli emlak tarafından bize verilmiş durumda. Biz bu yurtlar içerisindeki araştırmalarımızı hızlıca yapacağız. Bizim yurtlarımız genel itibariyle 500 kapasitenin altında pek yurt yoktur. Çünkü kurumun standardı noktasında ve vermesi gereken hizmet noktasında kullandığı eleman, istihdam ettiği çalışan açısından 500’ün altı işletimsel açıdan bize verim vermiyor. Bununla beraber başka destekler yapıyoruz. Bu FETÖ yurdu olarak bilinen ve FETÖ terör örgütü tarafından kullanılan binalar içerisinde kullanabildiğimiz şu anda alıp da sisteme dahil edebildiğimiz 131 bina mevcut. 821 bina içerisinden. İllerde, valiliklerimizin ve oradaki kurumlarımızın çalışması doğrultusunda tespit edilen başka yerler oldukça da bize bunlar bildiriliyor. Bizim arkadaşlarımız gidip bizim kurumumuz için bu yapının kullanımsal anlamda baktığımız zaman getirisi olmayacak dediğimiz de biz elimizdeki kullanım hakkı olan bizdeki yurtlardan feragat etmemiz durumunda bunu milli emlağa bildiriyoruz. Onlar da burada bunun farklı başka kurumların kullanıma tahsis ediyorlar veya sunuyorlar. Dolayısıyla yurtlar kapandıktan sonra FETÖ terör örgütü tarafından açılması söz konusu değil.

Yaklaşık  20 bin kişilik bir kapasitenin kendilerine geçtiğini kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, “12 - 22 Ağustos tarihleri arasında herkese açık bir şekilde biz kayıtlarımızı aldık. O arada el konulmalar da olduğundan dolayı bu sayı bazen artıp bazen eksilebiliyor. Ama aldığımız son bilgi bizim kullanabileceğimiz yapıda olan yurtların şu anda artık bize geçmiş olduğu şeklinde. Diğerlerinin de farklı hizmet verebilecek olan devlet kurumlarına tahsisi olacaktır. Bazı yurtlar var ki az önce de belirttiğim gibi İstanbul’daki Mimar Sinan Yurdu gibi. Zamanında buraya müdahale edilmeseydi, onu zamanında almasaydı bu FETÖ’nün elinden o zaman şu anda onu almakla uğraşıyor olacaktık. Fakat biz daha o yurt yüzde 60 inşaat seviyesindeyken buna el koyup müdahale ederek onlardan aldık. O yüzden şu anda o yurt, 4 bin 100 kişilik bir yurt olarak Kredi Yurtlar Kurumu’nda hizmet verecek” diye konuştu. Bakan Çağatay Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Bazı yurtlar var ki sembolik anlamı vardır. Hem bizim açımızdan hem bu FETÖ’nün açısından. O sembolik olan yerleri özellikle Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun tabelasını asma konusunda çok büyük bir kararlılığımız var. İnşallah Ankara’da da önümüzdeki günler içerisinde onlar açısından çok sembolik değeri olan bir yurdun tabelası Kredi ve Yurtlar Kurumu olarak değişecek. Gençlerimizin zihnini bulandırmaya çalıştıkları bu yapıya karşı hiçbir müsamahamız olamaz ve olmayacaktır.”

Kapatılan üniversiteler ve öğrenci yurtlarıyla ilgili de konuşan Bakan Çağatay Kılıç, “Kapatılan üniversitelerdeki kayıtları YÖK ve üniversiteler öğrencilerin taleplerinin de olduğu bazı durumlar da farklı üniversitelere kaydırıyor. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın gittikleri yerlerle alakalı olarak da burada bakmamız gerekiyor. Ama sistem içerisinde başvurularını zaten yaptılar. Çünkü o yurtların kapanacağını da biliyorlardı. Elimizdeki verilere baktığımızda yurt kapasiteleri çok üst seviyede değil. Bizim bu aldıklarımızın belki iki misli kadar irili ufaklı. Bazı yerlerde aldığımız 88 kişilik bir kapasite var ama bu mecburiyetten aldığımız bir şey. Artık öyle bir yerdeki bunu kullanma imkanı başka hiç kimsenin yok. Biz bir şekilde bunu değerlendirebiliyoruz. Kapasiteleri çok yüksek olmamakla beraber bu noktada özellikle yatay ve dikey geçiş kontenjanları daha sonra açıklanıyor. Çoğu bu noktada ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf olduğu için yatay ve dikey geçişe geçiyor. Onun da kontenjan sayısının yüzde birden, yüzde beşe arttırdığımızdan dolayı ben çok fazla sıkıntı yaşanacağını düşünmüyorum açıkçası. Bu noktada sıkıntıya düşebilecek olan öğrencilerimizle ilgili de bunlarla ilgili olarak görüştüğümüz başka devletin sistemin devletine paralel bir yapı oluşturmaya çalışmayan başka imkanlar da mevzubahis. Açıkçası çok ciddi bir şey olacağını düşünmüyorum” dedi.Bakan Çağatay Kılıç, Kredi ve Yurtlar Kurumu’nda kalan öğrenciler ile ilgili güvenlik soruşturması hakkındaki soruya şu yanıtı verdi;

“Bizim şu an kredi ve burs verdiğimiz tüm öğrenciler 11 kurumdan taranıyor. Burs almanın farklı kriterleri var. Krediyi herkes alabiliyor. Sabıka kaydı, terör örgütü ile ilişkisi olup olmadığı noktasında ciddi bir araştırma yapılıyor. Daha önce yılda bir kez yapılan bir araştırmaydı. Biz bunu yaklaşık bir senedir elektronik olarak yapma imkanımız olduğu için her ay yapıyoruz. Daha önce kağıt sistemi içerisinde kaydı olup aslında yurtta olmayan bazı kişilerin olumsuz bazı olayların içinde adı geçti. Bunu engellemek için her ay burs ve kredi öğrencimizin hesabına yatırılamadan önce tekrar 11 kurum tarafından güvenlik açısından hepsi tekrar taranıyor. Birisinin Adalet Bakanlığı veya emniyet ile alakalı bir durumu olduğu zaman bu sisteme doğrudan düşüyor. Bizim de bunu görme imkanımız var. Bizim ile ilgili kriterin karşılığı ne ise bu yapılıyor. Bursu kesilen de oldu. Kredisi kesilen de oldu. Güvenlik soruşturmasından geçemeyenin yurtla da ilişkisi kesiliyor. Bizim yurtlarımızda herhangi bir terör örgütünün ya da yasa dışı faaliyet içinde olacak kişinin bulunması doğru bir şey değil. Siz bir kurumda çalışıyorsunuz. Kurum ile aranızda bir akit, anlaşma var. O anlaşmaya her iki tarafında uyacağı noktasında imzanız var. Biz yurtlarımıza öğrencilerimizi alırken, diyoruz ki; ‘Bu bizim yurt yönetmeliğimiz. Bu yurtta bu kurallar geçerli. Örneğin giriş çıkış saatleri, (buradan giriş çıkış saatlerinin değişmeyeceğini ifade edeyim)’ Bu kurallara uyulması noktasında bir akit yapıyoruz. ‘Biz size şu imkanları sağlayacağız, kurallarımız da böyle. Bunu kabul ediyorsanız buyurun’ diyoruz. Dolayısıyla o akde uyulmadığı için akdi feshediliyor ve yurtla ilişkisi kesiliyor” (Haber Merkezi)