Türk Sağlık Sen Ordu Şube Başkanı Fatih Galender Zengin, 11 Marttan bu yana fedakar sağlık çalışanlarının hayatlarını, ailelerini, sevdiklerini her şeyi riske atarak millete ve devlete hizmetten bir an olsun bile geri durmadıklarını belirterek, “Ek ödeme değil, tek ödeme istiyoruz” dedi.

Zengin yaptığı açıklamada İzmir’de meydana gelen deprem sonrası hayatlarını kaybeden vatandaşlara rahmet dilerken, yaralılara da acil şifalar diledi.

Sağlık çalışanlarının emeğinin karşılığını vermek imkansızdır ama sorunlara bu kadar yabancı kalmak Allah’tan revamıdır? Diyen Zengin, Alkışlanmak, takdir edilmek güzeldir ama taleplere böyle sırt çevrilmesi kabul edilebilir mi?

Mart ayından beri sağlıkçının psikolojisini alt üst ettiniz, ailelerinden uzak bıraktınız, seyahat özgürlüğünü kısıtladınız, mesai saati gözetmeksizin çalıştırdınız, verdiğiniz sözleri tutmayarak kandırdınız dalga geçtiniz. Şimdi de herkes gezip tozarken ceza verir gibi izinlerimizi iptal ediyorsunuz. Sırada ne var falakaya mı yatıracaksınız?

Sağlık çalışanları ek ödeme yerine maaşa zam şeklinde tek ödeme isterken tavandan ek ödeme denen bir düzenle çalışanı yavandan ve yalandan bir sisteme mahkum etmek, bunu ısrarla savunmak, çalışanla alay eder gibi trajikomik ödemeler yapmak neresinden tutulsa elde kalacak bir iştir. 

Bu yanlıştan dönülmeli, bu yoldan çıkılmalı, bu garabet sonlandırılmalıdır. Sağlık çalışanlarının talebi mutlaka karşılanmalı, beklentilere çözüm üretilmelidir” diye konuştu.

Sağlık çalışanlarının haklarını korumak için her türlü mücadeleye devam edeceklerini belirten Zengin, Ordu Eğitim araştırma Hastanesi Başhekimliği ek ödeme dağıtırken covidle mücadele etmeyen bir kısım kişilere haksız ödeme yapmıştır. Çalışanlar arasındaki iş barışı bozmuş çalışanlarım hakkını yemiştir. Hastanede yetkili olan sendika yine ortada yoktur. Hastanede sizleri üye yapmanın karşılığında bazı Kişilerin eşleri idareci yapılmıştır. Liyakata önem verilmemiş sadakat öne geçmiştir. En son yayınlanan ek ödeme yönetmeliği iş barışını bozmuştur.

Bizi sadece alkışlamakla yetinip, taleplerimizi görmezden gelen, beklentilere cevap vermeyenleri bizde bugün alkışlarla protesto ediyoruz. Alkışlıyoruz çünkü sağlık çalışanları kırgın ve kızgın, Alkışlıyoruz çünkü Hakkımız verilmediği gibi alın terimiz yok sayılıp emeğimiz heba ediliyor, Alkışlıyoruz çünkü şu şartlarda işyerlerinde huzurumuz sağlanması için her şeyin yapılması gerekirken hiçbir şey yapılmıyor. Alkışlıyoruz çünkü ayrımcılık yapılmaması gerekirken ehliyet ve liyakat yerlerde süründürülüyor. 

Bizim alkışlarımız umarız ilgililerin kulaklarında yankılanır. Sağlık çalışanlarının hali nedir diye merak edip çözüm üretirler. 

Biz mücadeleye devam edeceğiz. Hak hak edenin oluncaya kadar da bunu sürdüreceğiz. Yılmayacağız, yorulmayacağız kazanan kadar devam edeceğiz.

Bizim yerimiz burasıdır. Sağlık çalışanlarının yanıdır. Makam odalarından değil çalışanın yanında olmaktan güç alıyoruz bu sendikacılığımızdan da asla şaşmayacağız” açıklamasında bulundu.

“EK ÖDEME DEĞİL TEK ÖDEME İSTİYORUZ”

“Ek ödeme değil, tek ödeme istediklerini ifade eden Zengin şunları söyledi:

“Fiyasko olduğu belli olan ek ödemeler hesaplara yatmış 10 lira, 20 lira veya 0 TL olarak pandeminin kahramanlara layık görülen ücretler olmuş. Sağlık çalışanlarına emeğininiz karşılığı ödenmez derken arkadaşlar cümleyi düpedüz söylüyorlarmış.

Emek ve alın terimizi yok etmek için ellerinden geleni yapanlar bunun usul ve esasları ile ilgilide çok titiz çalışarak çalışanın ekmeğini midesinden almaya devam ediyorlar. 

Ek ödemelerdeki adaletsizlik, hüsran ve çalışanda yarattığı hayal kırıklığına defalarca dikkat çekmemize rağmen böylesi bir durumla sağlık çalışanları tükenmişlik sendromuna mahkum edilmişlerdir.

Böyle bir ödemenin sağlık çalışanlarının hiçbir derdine derman olmayacağı gibi çalışma barışını bozmakta, işyerlerinde huzuru kaçırmakta olduğunu herkes iyi görmektedir. 

O halde niye bu üniversite hastanelerine yapılan üvey evlat muamelesi görmektedir.

SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADRO VERİLMELİDİR”

Türk Sağlık-Sen olarak tüm sözleşmelilere kadro verilmesi ve kamuda tek istihdamın kadrolu olması şeklindeki tavırımız nettir.

Her zaman ve şartta da bunu dile getirerek bunun mücadelesini vermekteyiz. 4/b’li 4924’lü, vekil ebe hemşire ve kamu dışı aile sağlığı çalışanı gibi tüm farklı istihdamlar için tek talebimiz herkesin kadroya geçirilmesidir.

4/B’liler başta olmak üzere tüm sözleşmeli çalışanlarında bu konuda net bir talepleri vardır. Onlarda geleceğe umutla bakmak istiyorlar. Kadroyu alacakları gün ve zamanı bilmek istiyorlar. 

Bu konuda da acil bir çözüm üretilmelidir. Bizim isteğimiz tüm çalışanlara hakları olan kadronun bir an önce verilmesi tayin başta olmak üzere mahrum kaldıkları haklarına kavuşmalarıdır.”