Şu siyaset denen meret ne garip bir şey değilmi.
Doğuyorsun. Büyüyorsun. Okuyorsun. Vatani görevini yapıyorsun. İş kuruyorsun. Aile kuruyorsun..
Ve tüm bunlar için devletine yük olmuyorsun.
Bilinçlenmişsin. Bölgenin ve ülkenin sorunlarını görüyor ve rahatsızlık duyuyorsun. Çocuklarını güzel bir ülkede yaşatmak güzel yarınlar bırakmak özgür ve kendi kararını verecek kararlar aldırkam için kendini çözüm noktasında siyasete atmak istiyorsun..
Seninde kararların var. Projelerin var. Ülken için insanların için planların var.
Bir partide ülkenin selameti adına siyaset yapmaya başlıyorsun. Ömrünü davana ve ideolojine veriyorsun.
Ve tüm bu birikimlerinle ülke yönetimine talip oluyorsun. Belkide mevcut siyasilerden dahada becerikli dahada kabiliyetlisin.
Daha özgür daha aydınlık bir memleket sevdan var. Özlemlerin var. Hizmet şiarın var.
Ve tüm bu özelliklere ve bilgilere sahipken ve bunları kendi insanlarına empoze etmeye gayret gösterecekken bir insanın dudağının arasından çıkan sözle bunları yapabilmekten men ediliyorsun.
Seçilme hakkın aday olabilme hakkın elinden alınıyor.
Oysa hala bu ülkede seçme ve seçilme yasası var.
Bu yasalar aday olabilirsin diyor ama liderin olmaz sen aday olamazsın ben kimi koyarsam ona oy vereceksin diyor..
Öyleyse nerde kaldı yasanın işlerliliği.
Lider sultası demokrasileşmenin önündeki en büyük engellerden bir tanesidir.
Tüm partiler için bu geçerlidir.
Halkın seçmenin isteği çok önemli değildir.
Partinin programı tüzüğü çok önemli değildir.
Bu ülkede siyasetin en beceriksizleri siyasetin en beceriklilerini hep harcamışlardır.
Bunlar ortadan kalkmadıkça ve birileri lider sultasına boyun eğdikçe akıllı siyasetçiler ha babam ha de babam de diyerek halkın ve ülkenin tepesindeki yerlerini korumaya devam edeceklerdir.