Ahada geliyor Suriyeli gardaşlarım. Ananızı da alın gidin yer açık misafirlerimize.. Fark etmez. Afganlı, Iraklı, Suriyeli. Çinliler bile gelebilirler. Bizim için mahsuru yok..

Senegalli dostlarımız var bizim. Kara, kuru.. Tahıl pazarında saat satarlar.. Kimi otellerde kalır, kiminin kiralık evleri vardır. Hiç dilenmezler. Kimseye yük olmazlar. Onlara bir çay bile mahcup ısmarlarsınız.

Sabahın erken saatlerinde saat tezgahlarını ellerine alıp bir köşeye tünerler kuş misali.. Senegalli dostlarımız. Sorarsanız biz Ordiliyiz derler.. Suriyeli mültecilerimiz vardır bizim.. Dilenirler.. El açarlar. Duygu sömürüsü yaparlar. Yalan söylerler.. Sorarsın Suriyeliyiz derler.. Yani Senegalli dostlarımız kadar bile cesaretleri yoktur Ordulu olmaya.

Ahada geliyor Suriyeli vatandaşlarımız.. Binlerce, milyonlarca.. Başlarına bağladıkları masa örtüsü şekilleriyle.. Vatandaş olacaklar. Bize gardaş olacaklar. Ekmeğimizi alacaklar. Yurdumuzu paylaşacaklar. Suyumuzu havamızı çalacaklar bizden..

Dedim ya Çinlide gelebilir, Japonuda. Maksat vatandaşlık olsun, gardaşlık olsun.. Maksat yeşillik olsun.. Gelin biz hep birlikte ege dolaylarından bir türküyle başlayalım programımıza .. “Makaram sarı başlar. Kız söyler gelin ağlar”..