Güneydoğuda kaçakçılar kırsaldaki başıboş, uyuz eşekleri toplarlar mayın tarlasına sürerlerdi.
         Eşekler tarlada mayınlara basar mayınlar patlar eşekler havaya uçar kaçakçılara temiz koridorlar açarlardı.
         Kimi zaman kendimizi mayın eşekleri gibi gördüğümüz olur bizim.
         Tüm kötülüklerin, pisliklerin, üç kağıtçılıkların üstüne gideriz.
         Haksızlığa kim uğramışsa kimliğin e, kişiliğine , siyasetine bakmaksızın onun yanında oluruz.
         Kimi yalandan över bizi kimi düşman kesilir çarklarına çomak soktuğumuz için..
         Ama huyundanmıdır, suyundanmıdır kimin yanında durduysak önce o satar bizi.
         Mayın eşekleri gibi biz birilerine temiz koridorlar açmak için mayınlara basakta kimsenin umurunda bile olmaz.
         Bizim havaya uçmamız birilerinin çokta tınınaydı.
         Bırakın şunu bunu selamı bile zoraki verirler bizlere.
         Ve içlerinden hep şöyle derler.” Ulan ordunun kerizleri sizmisiniz”.
         Artık mayın eşeği olmanın lüzumu yok diye düşünüyoruz..
         Kim. Ne hali varsa görsün.
         Adamın anasını bellemişler bu Orduda adam yatıyor adamı savunmak bize kalıyor.
         Artık kendi savaşımızı kendimiz vereceğiz.
         Çok şükür içkimiz yok.
         Kumarımız yok
         Şarlatanlığımız yok.
         Kendi kısıtlı imkanlarımızla kötü yapılan her şeye savaş açtık, savaşıyoruz.
         Elimizdeki kalemimizle, Allahın izniyle yarı aç yarı tok tertemiz bir ülke olabilmenin mücadelesini veriyoruz…
         Kimsede tık yok.Hep ölü suratlar.
         Bize akıl satanlar , bize gaz verenler karnınız açmı tokmu sormazlar.. Meyhanelerde milyonları masaya atanlar yalandan emekçi pozlarına girip bir katkı sunmazlar.
         Onun için onlar adına mayın eşeği olmaya gerek yok.
         Herkes kendi eşeğini bulsun bundan sonra.
         Artık eşek öldü mayın tarlası yok.
         Herkes işine baksın.