Mahallede maç yaparken kale direklerimiz iki tane büyük taş olurdu. Taşın üstünden mi gittiğini yoksa gol mu olduğunu tartışırdık. En sonunda kendi adamın gol diyo diyen biri çıkardı. Sadece bi kişinin topu olur maçları onunla oynardık

Gazoz kapaklarıyla misketlerle oynardık gazoz kapaklarının üzerinde cincibir elvan yazardı. Arkadaşımızla simidimizi paylaşır, çeşmeye ağzımızı dayayıp su içerdik.

Arkadaşlara buluşacağımız zaman konum atmaz Ya saat kulesi ya bir meydanda herkesin bildiği yerde buluşurduk,
Bütün öğrenciler önlük giyerdik okulda hiçbirimizin diğerinden farkı olmazdı.Eve gelip öğretmeni şikayet edemezdik, babamız mutlaka bi şey yapmışsındır derdi. Okuduğumuz sınıflar 15-20 kişilik sınıflardı. Yağ satar bal satar, Ustamız ölürse kendimiz satardık.Büyüklerimizi sayar küçüklerimizi severdik.

Uzay yolu, Uzay 1999 seyrettikçe hepimiz büyüyünce” astronot olmaya karar verir, 2000 yılında uçan arabaların olacağına inanırdık.

TRT de reklamları seyreder bütün reklamları ezbere bilirdik Bir bilmecem var çocuklar veya Unutma Ülker getir diye şarkı söylerdik.

Nordmende Schaub Lorenz Siyah beyaz televizyonlarımız vardı. Siyah beyaz televizyonumuzda küçük ev başlayacak diye beklerdik, Kara şimşek saatinde sokaklar bomboş olurdu. Salı günlerı Türk sineması günü olur,Tarık akan ı kemal sunal ı seyrederdik. Türk sineması olduğu gün Televizyonu olmayanlar mutlaka televizyonu olan bir komşusuna giderdi. Bonanza dizisinden sonra çocuklar arasında kovboyculuk oynamaya başlar, televizyon kapanma saatinde istiklal marşı okunurdu

Tommiks Zagor Mister no Kara Murat Karoğlan okuyup kendimizin dünyanın en güçlü çocuğu olduğunu düşünürdük. Radyoda maçları dinlerken spiker ‘’mikrofonlarımız istanbulda’’ desin diye radyonun başında beklerdik..

Ailemiz başlarına bi şey mi gelecek diye merak etmezdi zaten de bi şey olmazdı..Durumu iyi olan Maltepe ve samsun iyi olmayan birinci içerdi.

GÜZEL GÜNLERDİ.