Yerel de şunu görüyoruz.

Aslında ülke geneli gerçeği...

Bir kaç gazeteci, yazar yanlışlıkları söylemekten çekinmiyor.

Ne kadar haklı olurlarsa olsunlar şerefsiz, ahlaksız,  bir güruh tarafından linç ediliyor.

Ya sabahın köründe  polis dayanıyor kapısına, hakkında şikayet var diye, ya da postacı tebligat getiriyor.

Özellikle yerel de, gündem ne yazık ki yerel siyasetçiler, sivil toplum ve meslek örgütleri tarafından seyrediliyor.

Gazeteci yazsın çizsin duruma göre bakarız diyenler yüzünden birer, birer mahkeme kapılarına çekilenler, yaşadığı yalnızlığı sindiremiyor içine.

Avantacı, yalancı, trol, kendini satmış sözde meslektaşları tarafından bile anında satılıp lince uğruyor.

Düzen hep böyle gidecek sanıp cukka peşinde koşanlara şunu hatırlatalım. Kimse ettiğinin hesabını vermeden gidemez. Sen, ben ölüp kurtulsak bile geride bıraktıkları bunun iyi veya kötü bedelini ödeyecektir.

....

Turkuvaz Medya Grubu’nun Takvim gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ergün Diler, bugün dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

"Boğaziçi" yazısında Diler, "Öğrencilerin protesto hakkı vardır. NET" derken, "Çok kişi yaşananları 'GEZİ KALKIŞMASI PROVASI' olarak nitelendiriyor. Hayır öyle değil..." dedi.

Ergün Diler'in yazısının ilgili kısım şöyle:

"Pek çok ülkede olduğu gibi Türk ekonomisi de sorunları barındırmakta. Bunda gizlenecek bir şey de yok. Çok ülke bu durumda. Ancak biz gelen değişim rüzgarlarını ıskalayıp küçük iç problemleri abartmakla meşgulüz. Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemler de böyle. Öğrencilerin protesto hakkı vardır. NET! Ancak değerlere saygı göstermeleri de bir zorunluluktur. Boğaziçi gibi ülkenin iftihar ettiği üniversiteden bunu beklemek de haktır... Çok kişi yaşananları "GEZİ KALKIŞMASI PROVASI" olarak nitelendiriyor. Hayır öyle değil... Karşıda bu sorunu kaşımak isteyen AKIL varsa asla ve kat'a aynı modeli kullanmaz.

( Bunu ben yazsam ne olurdu? E.K.)