Yine, yeniden sizlerle birlikteyim. 
Bana, gazetenizde yazma şansı tanıyan Ordu Gazeteciler Cemiyet Başkanımız sayın Recep Aydın ve ekibine teşekkür ediyorum.
Yorumlarımda, tarafsız, ahlak ve etik değerlere uygun olarak kalacağıma, Hiç bir kişi ve zümrenin silahşoru olmayacağıma söz veriyorum. 
Yoktan bir ulus yaratan, Türklere bağımsızlık kazandırarak hür ve demokrasi içerisinde bir yaşam sağlayan ulu önder Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına bağlı laik sosyal hukuk devletine benimseyen bir birey olarak, eleştirilerinize de açık olduğumu bilmenizi isterim.
Ülkemiz zor bir dönemeçten geçmektedir. Biz Türkler yedi düvele karşı mücadele vermekteyiz. İç ve dış mihraplar ülke bütünlüğümüze göz koymuşlardır. Biryandan FETÖ ile mücadele sürerken, diğer taraftan Kahpe PKK, Asker ve Polislerimizi kurmuş oldukları hain pusular sonucu şehit etmeye devam etmektedirler. Ülkemiz adeta kan gölüne dönüştürülmüştür. Haini bu kadar bol bir ülkede ayakta durmak gerçekten zordur. Nihayetinde bu saldırılar karşısın da bir olacağız, birlikte olacağız ve diri olacağız. Hiç bir şart ileri sürmeden devletimize destek olmaya devam edeceğiz. Avrupalı haçlı orduları arkalarına Emperyalist devletlerinin liderleri olan ABD’yi alarak.Türk Hareketlerini kısıtlama yoluna gitmektedirler. Suriye de girilen çıkmaz yol ve Musul harekatı bu yaklaşımların bir sonucudur. Ancak sağlam bir strateji geliştirilerek bu zincirlerin kırılacağına inancımız tamdır. En ufak bir ayrıntı göz ardı edilmemelidir. Ülkeyi yönetenler ayrıştırıcı değil, birleştirici olmalıdır. Dış mihrapların ajanları ülkede kol gezerken, bizler bir birimiz ile değil, bu mihraplar ile mücadele ederek ülkemizin önünü açmalıyız. 
Unutulmamalıdır ki Tür'ün, Türk ten başka dostu yoktur.