Büyüklerimiz ne demişler?

ÖNCE SELÂM, SONRA KELÂM...

"Bütün KARDEŞ COĞRAFYALARA;

Üsküp'e, Kalkandelen'e, Ohri'ye, Gostivar'a, Manastır'a, Resne'ye, Debre'ye, Prizren'e, Priştine'ye, Tiran'a, Berat'a, Elbasan'a, İskodra'ya, Podgoriçe'ye, Bar'a, Belgrat'a, Novipazar'a, Tutin'e, Niş'e, Saraybosna'ya, Travnik'e, Mostar'a, Gümülcine'ye, İskeçe'ye, Girit'e, Rodos'a, İstanköy'e, Kavala'ya, Selânik'e, Yanya'ya, Çamerya'ya, Sofya'ya, Filibe'ye, Kırcaali'ye, Varna'ya, Babadağ'a, Köstence'ye, Gagauzeli'ne, Budapeşte'ye/Budin'e, Peç'e, Estergon'a,

Balkanlar'ın ve Doğu Avrupa'nın her yerine... Dostlara bin/ler selâm..."

(Burhaneddin KAPUSUZOĞLU)

***

TAKDİRLER, TEŞEKKÜRLER...

***

"TRT 1'DEKİ GÜZEL KUR'AN-I KERİM OKUMA YARIŞMASI HARİKA BİR PROGRAM...

Her gün izliyorum.

Türkiye'de bu güne kadar yapılmış en güzel TV programı değilse ilk üçteki program! O kadar yani! Jürisi, sunucusu ve prodüksiyonu mükemmel. Sadece efil efil esen Kur'an yok, nezaket var, bilgi var, düzey var.

Kur'an bakımından talihli oldum hep. Denizli'de çocukluğumda Arap Hafız, Mustafa Öztürk Hoca, Hüseyin Şengül, Bayramyeri Camii İmamı Ali Aydoğmuş; İstanbul'da Suat Gözütok, Hafız Ahmet Alçiçek..."

(Hüseyin GÖKÇE)

GİRESUN MÜFTÜSÜ RAMAZAN TOPCAN'A:

Muhterem Hocam, kıymetli müftüm...

Yaklaşık 2 yıldır sizinle beraber, gece gündüz demeden, hizmet etmenin onurunu yaşıyorum. Bir gün bile Allah şahittir; yorulduğunuzu, of dediğinizi, yeter bu kadar dediğinizi duymadım. Hizmet etmeye susamış yüreğiniz bizlere de sirâyet etti hamdolsun. 

 Sizlerle çalışmanın mutluluğunu yaşayarak, 58. yaşınızı tebrik ediyor, sizlere sağlık sıhhat ve huzur getirmesini Cenâb-ı Hak'tan niyaz ediyorum...

SİZ NEREYE BİZ ORAYA HOCAM; SAĞLICAKLA KALIN...

(Zeki Tahsin BEYAZ)

BAŞARI RÜZGÂRI, BAŞARMA AZMİ...

"Pursaklar İmam Hatip Ortaokulu'nda başarı prensipleri anlattım, öğrencilerden üstün Müslüman olma, başarma sözü aldım. 

İnanıyorsanız en üstün sizsiniz, buyurur Kur'an-ı Kerim. 

Okulda üstünlük not ile ölçülür. Öğrencilerden notlarını yükseltme kararı vermelerini istedim. Birincilik için hedef koymalısınız, aranızda yarışın dedim ve öğrencilerden 1.lik yarışına girme sözü aldım. Öğrenciler yüksek hedefler koydular.

Pursaklar Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılıçgil Bey,  3.636 konferans veren, 58 kitap yazan bir yazar diyerek bendenize başarı belgesi takdim etti. Kendisine çok teşekkür ediyorum. 

Okul müdürü Mücahit Bey'e misafirperverliği ve nezaketi için bin teşekkür ederim, çok verimli bir seminer günü geçirdim...

(Ali Erkan KAVAKLI)

DİKKÂT BUYRUN; SEBEP KİM ACABÂ?!...

"Bir adam, Abdullah b. Mübarek’e (ra) gelip çocuğunun kendisine kötü davrandığını, zülm ettiğini söyleyip şikayet etti.

İbnü'l-Mübarek: “Ona beddua ettin mi?” diye sordu.

Adam “Evet” deyince, İbnü'l-Mübarek şöyle buyurdu: 

“Onu bu hale sen getirmişsin.”

*(Gazâlî, İhyâ, 2/217)

* İsmail Karagözoğlu hocamızdan nakildir.

(Burhaneddin KAPUSUZOĞLU)

ABDURRAHMAN ŞEREF, HULÛSÎ BALBAY...

"Dr. Hulusi Baybal bey, İstanbul'dan Konya'ya döneceği için sevenleri uğurlamaya gelir.

Müftü Abdurrahman Şeref Efendi ise hüzünle: 

"Bayımız balımız gidiyor. Baysız balsız yaşanır mı?" der.

Dr. Bey de: 

"Baysız balsız yaşanır ama hiç şerefsiz yaşanır mı Efendim?" diye cevap verir."

(Burhaneddin KAPUSUZOĞLU)

TUTMAK MI, TUTUNMAK MI?

Âriflerden birine sormuşlar: "Oruç tutuyor musun?” diye.

O da: “Oruca tutunuyorum.” diye cevap vermiş.

(Burhaneddin KAPUSUZOĞLU)

İBÂDETLER BİR YANA; YA ÎMÂNI BOZANLAR!

Oruç deyince hemen bozmak fiili geliyor akla. Orucu bozan şeyler, bozmayan şeyler gibi. Hâlbuki bu sâdece oruca özgü değil, ibâdetten başka mânevî kazanımları da mahveden sözler, fiiller, tavırlar, telâkkîler, duygu, düşünce, ideoloji ve inançlar var.

GEÇEN YAZI, BİTMEYEN SIZI...

Yazılarımızda yer yer bu konuya değinmeye çalışıyoruz ama yeterli değil. Hareketli gündemler buna elvermiyor. Hâlbuki çok önemli. Burhâneddin Bey hocamız da bu çok hassâs konuya temas etme ihtiyâcı duymuş. 

DİLİN KEMİĞİ, KONUNUN NEZÂKETİ...

Mâlum, îman konuları nâzik konular. Dilin kemiği yok. Diğer yandan serbestlik çok. Özgürlük adına her dil kadar her yol da var. Bu çok dalgalı ve fırtınalı ortamda Gemiyi sâhil-i selâmete çıkarmak, işi  çok ciddîye almayı gerektiriyor. Ben sözü uzatmayıp hocaya veriyorum. Görünce ne demek istediğimizi anlayacak, bize hak vereceksiniz.

BUYRUN, BURDAN YAKIN!...

 İşte buyrun burdan yakın desek dikkât çekmek ve espri katmak adına herhâlde bizi mâzur görürsünüz. İnşâllâh diyor sözü hocaya arz ediyorum:

BİR DE İŞTE; BÖYLESİ HÂLLER, MAALESEF...

"Orucu, namazı, abdesti nelerin bozduğu malum; bir de İmanı bozan hâller vardır ki çok tehlikelidir:

* Enaniyetine/egosuna tapan gizli putperest olmak,

* Kul hakkı yemek, 

* Ehil olana buğzedip, haksız ve cibilliyetsizi gözetip kayırmak, 

* Kabiliyetli, bilgili ve karakterli adamları kendi yoluna engel görüp, ekarte etmek için soysuzlukta sınır tanımamak,

* Vefâsızlığı ve tiynetsizliği meslek hâline getirmek,

* İşine ve tartısına hile karıştırmak, 

* Fırsata konmak,

* Menfaat için her türlü taklayı atmak,

* Zayıf görünce zulmetmek, 

* Gerektiğinde dindar gözükmeyi becerebilecek kadar dini dar olmak,

* Büyük bulunca dalkavukluk etmek,

* Toplumun içine fitne sokmak, 

* Yüzdeci, bölücü ve işini bilir olmak,

* Dostunu dahi kıskanmak,

* Yalan söylemek, 

* Omurgasını aldırmak,

* Sonradan görme olmak,

* Çok iyi hesap yapıp denk gelince adam satmak,

* Kemik yalamada maharetli olmak,

* Tilki ile plan yapıp, kurt ile avlanıp, çobanla yas tutmak,

* Boynuna Hameyli takarken haçı koynunda saklamak,

* Konumunu korumak için evliya taklidi yaparken, Yezit'i bile çırak çıkaracak kadar oynak olmak.

(Burhaneddin KAPUSUZOĞLU)

HOCAMIZIN MERÂMI, MUTLULUĞUN DEVÂMI...

Hocamız daha ne desin? Çok ince konulara dokunmuş. Bizleri uyarmış. Allâh CC râzı olsun. Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Sayfasından ve paylaşımlarindan çok istifâde ettik. Bunu, bu değerli bilgiler yaygınlaşıp toplumsal bilince dönüşsün için yaptık. 

MAHALLE KARIŞIK, HERŞEYLE BARIŞIK!

Mahallenin dili bozuk, hâli bozuk; örnekler kötü. Sâdece neslin değil, hepimizin îmânı tehlikede. Göz ve gönül ortamları, caddeler, sokaklar, ekranlar, dost meclisleri, arkadaş hengâmları, kafeler, bilmem neler çok karışık. İstisnâlar kâideyi bozmaz. 

Binâenaleyh, dizginleri biraz daha sıkı tutmak mecbûriyetimiz var. Îman konusu şaka ve gevşeklik götürmez çünkü.

İSTİKAMET; SÂHİL-İ SELÂMET...

Aman hâ diyor, dalgalar batırmadan sâhil-i selâmete çıkmaya muvaffak olmayı, şu üç günlük fânî dünyâ köprüsünü dişimizi sıkıp sabrederek hayırlısıyla, tökezlemeden geçerek aşmayı ve tüm sevdiklerimizle berâber Efendimiz SAVin komşuluğunda buluşmayı bizlere lûtfetmesi niyâzıyla Rabbimize yalvarıyor cümleye sevgiler-saygılar sunuyor, hayırlı cumâlar diliyoruz wes'selâm...