Biz Cemaatçi değiliz, 17-25 Aralık’tan sonra mesafe koyduk ve falan filan.

Tamam; mesela Ordu’da kimin, Kurban bayramı öncesinde   Fetullahcılar için kurban bağışı topladığını, kimin himmet organizasyonlarında bulunduğu  veya bu işlerle haşır neşir olduğunu cami kapısında oturan kime sorsan bilir ?

Kim siyasi ayağını, kimi bürokrat ayağını ört bas etme peşinde olunca veya  adamın adamı devreye girince ortalık  Türkiye’de karışıp gidiyor.

Ancak hala  bir işi yaparken Himmetçileri bildikleri halde bir yerler getirenler ne kadar aptaldır veya kurnazdır.

At izi it izine karışmayı bırakın, değneğin her iki tarafı da bok olmuş durumda.

Baksanıza ya Cumhurbaşkanı Erdoğan’da “Şu anda bildiklerimi söyleyemeyecek durumdayım. Günü geldiğinde inşallah onlar da belki kaleme dökülecektir. Çünkü her doğruyu her yerde ve her zaman söylemek doğru değil. Sabır gerekiyor.”diyor.

Yani durum sandığınızdan da vahim.

Ama ne yazık ki biz bu çeteyi bu kumpasçıları yazarken gazete bürolarımıza teflon açıp küfür edenler , cami avluların da bizi kafir ilan etmeye kalkanlar ne yazık ki bu gün …………………………..

Neyse devam etmeyeyim ne halimiz varsa göreceğiz.

Kuru, yaş demeden yanarken,  nefesi kuvvetli olanlar ve siyasi bağlantıları zincir gibi birbirine ekleneler yırtacaktır her zaman ki gibi ?