Tuz deyip geçmeyin. Tuz (Sodyum klorür – NaCl), yaşam için gerekli en önemli minerallerden biridir ve besinlerde doğal olarak bulunur. Kan basıncının düzenlenmesinde, vücut sıvı dengesinin ayarlanmasında, kas ve sinir fonksiyonlarında önemli görevleri vardır.

Tuz insanı ayakta tutan, yaşatan bir mineraldir. Yüksek tansiyon hastalarının tuzu az tüketmeleri istenir. Ancak hiç tuz tüketilmemesi de tehlikelidir ve insanı öldürür.

Besinlerde zaten doğal olarak bulunan tuzun yemeklere insan vücudunun ihtiyacına göre konulması gerekir.

2 Askerimizin vücutlarındaki tuz fazlalığından şehit olması da dikkatsizlik sonucu meydana gelmiştir. Keza daha önceleri de özellikle acemi eğitimleri döneminde olan askerlerden tuz eksikliğinden kaynaklanan ölümler de meydana gelmiştir.

Yani tuzun eksikliği de fazlalığı da insanı öldürebilir. Şöyle;

Aşırı sıcaklarda, kalın elbiseler ile yapılan hareketlerde vücut ter ile birlikte su ve tuz kaybeder. Bunun neticesinde ortaya çıkan 2 durum da tehlike yaratır.

Birincisi; terleyerek su kaybı yaşayan kişi vücudun ihtiyacı olan su miktarını içemezse vücutta tuz oranı yani miktarı yükselir. Kandaki yüksek tuz oranı ve miktarı insanı öldürür.

İkincisi; Su kaybını aşırı su içerek karşılayan kişinin vücudundaki tuz oranı yani miktarı azalır. Bu defada kandaki düşük tuz oranı ve miktarı insanı öldürür.

Özetle, vücudun ihtiyacı olan tuz miktarı az ise de yüksek ise de ölüm kaçınılmaz oluyor.

Aşırı sıcaklarda hareket etmek zorunda olan insanlar terleyerek kaybettikleri su ve tuz nedeniyle düzenli tuz ve su tüketmelidir. Yani tuzlu su, tuzlu ayran gibi tuzlu sıvılar içmelidirler.

Aşırı sıcaklarda eğitim ve hareket eden askerlere de sıkça su içme molaları ve TUZ TABLETLERİ verilmeliydi. Ama her nasılsa bu ihtiyaç karşılanamadığından 2 ana kuzusu şehit olmuştur.

İnşallah bu acı kayıplarımızdan ders alınarak, ana kucağından vatan koruması için askere gönderilerek devlete emanet edilen kuzularımıza karşı daha duyarlı olunur da bu tür acıları tekrar yaşamak zorunda kalmayız.