PARK SORUNU MU? İŞGAL SORUNU MU?
Yıllardır yazıp çiziyoruz. Hani bir laf vardır ya, “Adın ne Reşit, sen söyle sen işit” diye. Maalesef Ordu’da gerek usulsüz ve düzensiz araç park sorunu ve gerekse kaldırım işgallerine alışır duruma geldik.
İnsanlar için bu ihlaller artık sıradan bir şey gibi geliyor. Normal karşılıyoruz, umursamıyoruz, bana ne deyip geçiyoruz. O kadar hayatımıza yer etmiş ki vurdumduymazlık, at gözlüğü ile dolaşır olduk.
Engelliyi sokakta düşünen yok. Çoluğu çocuğu sokakta düşünen yok. Yaşlıyı, hastayı sokakta düşünen yok. Zihniyet şu! Vatandaş nereden geçerse geçsin, aman malıma bir şey olmasın. Evet zihniyet aynen budur.
Adamlar arabalarını kaldırımın üzerine yerleştiriyorlar. Yayalar umurlarında bile değil. Yaya nereden geçerse geçsin. Daha yakın bir tarihte mahalle mahalle, sokak sokak, semt semt yazarak yer belirtmeme rağmen işgal ve ihlallerin bugün geldiğimiz noktada daha da arttığına üzülerek tanık olmaya devam ediyoruz.
Altınordu ilçesinde zabıta ve trafik yok mu? Diye sorsanız elbette var. Adamlar ne yapsın? Çıkıyorlar sokağa rastgele bir saat dolanıyorlar. Denk geldiklerine iki ceza yazıp dairelerine gidiyorlar. Daha ne yapsınlar adamcağızlar demi?
Memlekette sorun mu yok? Her yanımız sorun aslında. Sorun, insanın kendini düzeltmemesinde. Gittikçe bencilleşmesinde. Hoşgörü yok, karşılıklı anlayış yok, ortak akıl yok.
Yok işte zorla da güzellik olmuyor. Napalım…