Ordu Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, Covid-19 ile mücadele kapsamında Ordu’da yürütülen tarım ve hayvancılık çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Kanalordu TV’den Özge Cebbar’a verdiği röportajda önemli açıklamalar yapan Yılmaz, röportajda başta gıda talebi olmak üzere hayvancılık, kafes balıkçılığı, yayla ve meralara göç ve çilek üretimi konularına dikkat çekti.

Özge CEBBAR: Efendim haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Sohbetimize malum salgınla alakalı konularla başlamak istiyorum. Ordu’da, Pandemi gıda talebini nasıl etkiliyor? Veya nasıl etkileyecek?

Kemal YILMAZ: Hoşbulduk sayın Cebbar. Evet, yaşanan bu salgın süreci tarımın önemini bir kez daha ortaya koydu. Biz her fırsatta dile getiriyorduk; tarım stratejik bir sektör, insanlar yemeden yaşayamaz, aç yaşanmaz aç yaşanmayacağına göre gıda tedarikini de sadece bu sektörle sağlayabileceğimize göre o zaman bu sektör son derece önemli ve stratejik bir sektör. Tabi artık tarım sektörüne yatırım yapanların sayısı artacak bir defa bunu söyleyebiliriz.

Bu yaşanan süreçte tarım sektörü olumsuz etkilenmesin, süreç devam etsin diye bakanlığımızca ilgili bakanlıklarla koordine bir şekilde çalışmalara yön vermek suretiyle tarımsal üretimin aksamaması için her türlü önlem alındı.

İlimizde de hıfzı saha kurulu tarafından gerekli önlemler alındı ve tarımsal üretimin aksamaması için her türlü çalışma yapıldı ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki tarımsal üretim bu süreçten olumsuz etkilenmedi.  

Özge CEBBAR: Hayvancılık ve tarım adına pandemi döneminden sonraki dönemle ilgili sizin ve kurumunuzun öngörüleri neler?

Kemal YILMAZ: Yatırımcıların bu sektöre gireceğini, ülkelerin öncelikli olarak kendi ihtiyaçlarını karşılamaya yöneleceğini, ülkelerin kendi kendine yeter olmak üzere projeler uygulayacağını, bu sektörün giderek daha da güçleneceğini, ciddi yatırımcıların sektöre yöneleceğini ve tarım sektörünün olmazsa olmaz olduğunu, tarımın stratejik öneminin olduğunu ve tarım sektörüne ilginin artacağını düşünüyorum. 

Hayvancılık sektörü de yine protein ihtiyacından dolayı gerek et gerekse süt ürünleri noktasında önem arz ediyor. Hayvancılık sektörü de insanların gıda ihtiyaçlarını karşıladığı için bu sektörde de aynı şekilde gelişmeler olacağını düşünüyorum.

Bir diğer konu da büyükşehirlerden köylerimize dönüş olacağını düşünüyorum bu süreçte ve sonrasında.

Özge CEBBAR: Ordu’da kafes balıkçılığı ekonomiye nasıl katkı sağlıyor?

Kemal YILMAZ: Ordu’da üretimi her geçen yıl artan ve ihracatı da yapılan kafes balıkçılığı hem kent ekonomisine hem de istihdama önemli katkı sağlıyor.

Başta Perşembe ve Altınordu ilçelerimizde yaklaşık 500 metre açıklarında kurulan kafeslerde her yıl tonlarca balık üretiliyor. Yaklaşık 30 yıl önce üretimine deneme amacıyla başlanan ve olumlu sonuçlar üzerine her geçen yıl artırılan somon balığı, Rusya ve Japonya'ya ihraç ediliyor.

Yurt içi ve yurt dışında sofraları süsleyen kültür balıklarının üretimi ve paketleme fabrikalarında çalışan işçi sayısı da artmaya devam ediyor.

Su ürünleri, özelikle protein ihtiyacının karşılanması noktasında önemli bir sektördür. Bakanlığımız son yıllarda üretim tesislerinin sayısını artırma noktasında çalışmalar yapmıştır. Her geçen yıl biraz daha azalan balık stokları dikkate alındığında gelecekte talebin karşılanması noktasında bu tesislerin öneminin daha da arttığı görülecektir.

İlimizde şu anda Altınordu ve Perşembe ilçelerinde, kafes balıkçılığına yönelik toplam 4 bin 850 ton kapasiteli 7 tesis bulunmaktadır. Bu tesislerimizde 2019 yılında 1262 ton Türk somonu, 1300 ton da levrek üretimi gerçekleştirilmiştir. İl içindeki diğer tesislerimizle birlikte kafes balıkçılığından yaklaşık 3 bin ton balık elde edilmiştir. Bu yıl Türk somonuna ilginin giderek arttığını söyleyebiliriz. Özellikle ihracata yönelik talebin artmasıyla 2 bin 350 ton Türk somonu üretimini planlıyoruz.

Levrek üretimini ise 700 ton olarak öngörmekteyiz. İç sulardaki üretimlerle 2020 yılı sonu itibarıyla 3 bin 500 tonun üzerinde üretim gerçekleştirilmesini bekliyoruz.

İhracatı yapılan Türk somonunun üretim aşamasına da bakacak olursak balık yavru halde, 500 ile 1000 gram arasındayken barajlardan getirilmekte. Ardından kafeslere bırakılarak yetişmesi sağlanmaktadır. 6-7 ay gibi kısa bir süre sonra bu balık 3-4 kilogram civarına gelince hasat edilmeye başlanmaktadır. Bugünlerde başlanan hasadın haziran ayı içerisinde tamamlanması planlanmaktadır.

Kafes balıkçılığının ilin ekonomisine sağladığı önemli ortadadır. Türk somonundan ilimiz ekonomisine yılda yaklaşık 60 milyon TL gelmektedir. Levrekten elde edilen gelir de eklendiğinde ilimize kafes balıkçılığının yaklaşık 80 milyon TL civarında katkısı var.

Bundan 5-6 yıl öncesine kadar 1400 ton olan üretim kapasitemiz bugün yaklaşık 5 bin ton civarındadır. İnanıyoruz ki yapılacak çalışmaların ardından bu miktar daha da artacaktır.

Özellikle Türk somonu ihracat amaçlı üretilmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz, Kovid-19 salgını nedeniyle şu anda ihracat yapılamamaktadır. Bu sürecin bitmesiyle Türk somonu ihracatına en kısa zamanda yeniden başlanacaktır.

Özge CEBBAR: Yaylalara göçün başlamasıyla birlikte hareketlenen hayvancılık sektörüne ve hayvan üreticilerine ne tür kolaylıklar sağlandı?

Kemal YILMAZ: Özellikle hayvan üreticilerinin bütün taleplerine kayıtsız kalmadık. Yaylalara göç tarihini de talep üzerine erkene çektik. Normalde Mera Komisyonu olarak yaylara çıkış tarihini alçak kesimler için Mayıs ayının 10'u, yüksek kesimler için de 15'i kabul etmiştik. Bize gelen talepler doğrultusunda yaylalara çıkış tarihini 5 Mayıs'a aldık ve hayvancılık yapan işletmelerin, işletme sahiplerinin yaylaya hayvanlarıyla birlikte çıkmasına vesile olduk.

Covid-19 ile mücadele ve tedbirler konusunda da hassasiyetlerimiz sürüyor. Bu yaşanan süreçte tarımın olumsuz etkilenmemesi için, gıda arz güvenliğinin, tarımda sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi adına biz hıfzıssıhha saha kurulu kararları almak suretiyle, bağında, bahçesinde çalışacakların, hayvan otlatacakların, hayvanlarını bakacakları ortamlarda rahatlıkla bu faaliyetleri sürdürebilmesi için gerekli izinleri kontrollü bir şekilde verdik.

Bu doğrultuda tarımsal üretim ve hayvancılıkla ilgili bu yaşanan süreçte herhangi bir sıkıntı olmadı ve üreticilerimiz faaliyetlerine devam ettiler. Tarım teşkilâtları olarak bizler de sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde bile özellikle hayvancılık işletmelerinde aşılama çalışmalarına devam ettik. Aşıları ihmal ettiğinizde Allah korusun orada da bir salgınla baş başa kalabilirsiniz.

Bu hassasiyeti göz önüne alarak, İlimizde tüm tarım ve hayvancılık faaliyetlerini en üst seviyede denetimli ve kontrollü bir şekilde yürütmeye devam ediyoruz. Bu çalışmalar çerçevesinde şu ana kadar da Ordu’da herhangi olumsuz bir vakayla karşılaşmadık. Aynı özen ve itinayla faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz.

Özge CEBBAR: Fındığın yanı sıra birazda çilekten de bahsedelim; Çilek bu sezon coştu. Adeta tezgaha gelmeden tarlada satılır oluyor. Çilek üretimi konusunda ne gibi çalışmalarınız oldu?

Kemal YILMAZ: İlimizde çilek üretimi verilen destekler ve uygulanan projeler neticesinde bin tonun üzerine çıktı. Çilek, ilimizin ana ürünü olan fındığın yanında üreticilerimize önemli gelir kapısı haline geldi.

Çilek üretimi, ilimizde ürün çeşitlendirilmesi konusunda İl Müdürlüğü olarak üzerinde durduğumuz önemli konulardan birisidir. Bu kapsamda yaptığımız çalışmalar neticesinde çilek üretimi, özellikle sahil ilçelerimizde ana ürünümüz olan fındığın yanında üreticilerimize önemli gelir kapısı haline gelmiştir.

Çilek üretiminin bin tonun üzerine çıktı. İlimizde çilek üretimini artırmak amacıyla önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Uyguladığımız projeler ve yaptığımız eğitim çalışmaları ile üretim alanlarımızı her geçen yıl artırdık. Şuanda ilimizde 400 dekar alanda çilek üretimi yapılmaktadır. 2012 yılında 15 tona kadar gerileyen çilek üretimimiz, şuan itibari ile bin 43 ton olarak gerçekleşti.

Çilek üretim alanları da arttırıldı. İl Müdürlüğümüz ve DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı işbirliğinde ilimizde uyguladığımız "Ordu İli Tarımın Modernizasyonu Projesi" kapsamında 50 da alanda açıkta çilek bahçesi ile 500 m² büyüklüğünde 7 adet çilek serası ilimizde tesis ettik.

Bu alanlarda da önümüzdeki dönem üretim yapılacak. Bunun neticesinde  ilimizde çilek üretimimiz daha da artacak. Bu konuda uygulayacağımız projelerimiz önümüzdeki yılda devam edecek.

Özge CEBBAR: Sayın Yılmaz, bu hassas ve geçirdiğimiz kritik günlerde tarım ve hayvancılık konularında gerçekten önemli konulara parmak bastınız. Bu süreçte ve sonrasında da çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Kemal YILMAZ: Sayın Cebbar, bahsettiğiniz gibi önemli bir süreç geçiriyoruz. Bu süreçte şahsıma ve kurumuma, kamuoyunu bilgilendirme fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.