Ordu İl Müftüsü Mürsel Öztürk, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda Ramazan ayı teması, Kadir gecesi ve Ramazan Bayramı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Müftü Mürsel Öztürk, röportajda ayrıca Ramazan ve İnfak, Yaz Kur’an Kursları ve Diyanet mensuplarının hizmetleri noktasında da önemli açıklamalarda bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın müftüm, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Öncelikle Müslüman ve islam alemi açısından Ramazan ayının neden önemli olduğu hususunda bir değerlendirme alabilir miyiz sizden?

Mürsel ÖZTÜRK: Hoşbulduk sayın Deliçakar: Evet Rahmet, Mağfiret ve Kurtuluş Ayı Ramazan. İçerisinde bulunduğumuz Ramazan ayı, bir yıllık maddi ve manevi kirlerden temizleneceğimiz, insanî duyguların coştuğu, tevbe edip Hakka yönelme şuurunun geliştiği bir ayıdır.

Ramazan, içerisinde insanlık için, “bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini” taşıyan bir aydır. Ramazan, inananlar için evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem ateşinden kurtuluş ayıdır. Ramazan, aynı zamanda kardeşlik, yardımlaşma ve paylaşma duygularının zirveye çıktığı bir merhamet iklimidir.

Ramazan,  kulun imsak’tan iftar’a kadar kesintisiz ibadet halinde bulunduğu en müstesna bir aydır. Ramazan, haccın dışında müminlerin ibadetin her çeşidi ile buluştuğu ve kucaklaştığı bir aydır. Ramazan, Kur’an ayıdır, oruç ayıdır.

Sürekli ve kuşatıcı bir kardeşlik zemini oluşturarak ibadet, kültür ve medeniyet yaşantımıza sayısız güzellikler katan mübarek Ramazan ayı inananlar için infak, yardımlaşma ve paylaşmaya dayalı mutedil bir hayatı merkeze almak, derinlikli ve kapsamlı bir muhasebe ile hatalardan kurtulmak için eşsiz bir fırsattır.

Şafak DELİÇAKAR: Bu sene Ramazan Ayı Teması “Ramazan ve İnfak” Bağlamında “Zekât”, bu hususta ki değerlendirmeleriniz nelerdir?

Mürsel ÖZTÜRK: Diyanet İşleri Başkanlığımızın her Ramazan da olduğu gibi bu sene de bir ana teması var. Bu Ramazan “Ramazan ve İnfak” bağlamında Kardeşliğimiz Zekâtla Bereketlensin sloganı ile zekât ibadetimize ve paylaşmanın önemine dikkat çekmektedir. Başkanlığımız gönül coğrafyamızda, İslam diyarlarında ve dünyanın dört bir tarafında mağdur ve mazlum olan kardeşlerimize milletimizin yardım elini ulaştırmaya devam ediyor.  

Saygın ve üstün vasıflarla donatılmakla birlikte, aynı zamanda çeşitli zaaflarla yüklü bir varlık olarak dünyaya gelen insanoğlu, yeryüzü serüveninde hayatını idame ettirmek için maddi ve manevi yönden başkasına ihtiyaç duyan bir varlıktır. Bu durum, insanlar arası ilişkilerde karşılıklı yardımlaşmayı zorunlu kılmaktadır.

Toplumdaki ihtiyaç sahiplerinin tüm boyutlarıyla korunması konusunda gündeme gelen “infak” kavramı, öncelikle insan olmanın gereği bir eylemdir. Çünkü Rabbimizin, katından lütuf olarak zengin kıldığı bir kimsenin, maddi ihtiyaçlarını temin etmede doyum noktasına ulaşmasından dolayı dünya üzerinde bir anlam problemi yaşaması imkân dâhilindedir.

Kişinin sahip olduğu maddi ve manevi her tür nimetten başkalarını da yararlandırmanın ifadesi olan infak; medeniyetimizin ve Müslüman hayatının en önemli tezahürlerindendir.

Zira bilgi, hikmet ve marifet rükunları üzerine oturmuş, iman, kulluk ve güzel ahlakla tezyin edilmiş İslam medeniyeti esas itibariyle bir infak medeniyetidir. Bu çerçevede; “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz…” (Âl-i İmrân, 3/92) ayetini kuşanan her bir Müslüman, infakı ahlakın ve medeniyetin kurucu değerleri arasında görmüştür.

Toplumdaki ihtiyaç sahiplerinin tüm boyutlarıyla korunması konusunda gündeme gelen “infak” kavramı, öncelikle insan olmanın gereği bir eylemdir. Bu bağlamda, her durumda olduğu gibi infak ve yardımlaşma hususunda da bizlere bir bilinç, farkındalık ve en güzel örneklik bırakan Hz. Peygamber (s.a.s.), kişinin aşırı mal hırsını frenleyecek, onu başkalarının sıkıntılarını paylaşarak huzur bulacak bir ruh ve zihin yapısına kavuşturacak evrensel ilkeler ve eşsiz reçeteler getirmiştir.

Ramazan ayının son günlerine girdiğimiz bu zaman diliminde fıtır sadakalarını ve zekâtlarını vermemiş olan kardeşlerimiz için bir kez daha çağrıda bulunmak isterim. Verecek olduğumuz sadakalar ve zekâtlarla etrafımızda boynu bükük, ihtiyaç sahibi kimse bırakmamaya gayret edelim. Yaklaşmakta olan bayram sevincini tüm gariplerin, yetimlerin ve ihtiyaç sahiplerinin de doyasıya tatmalarını sağlayalım.

Şafak DELİÇAKAR: Yaz Kur’an Kursları 17 Haziranda başlıyor. Bu yıl ki farkındalıklar nelerden ibaret olacak?

Mürsel ÖZTÜRK: Yaz Kur’an Kursları 17 Haziran 2019 Pazartesi günü eğitim-öğretime başlayacaktır. Yaz Kur’an kurslarının hedef kitlesini çocuk ve gençler oluşturmaktadır. 20 yaş ve üzerinde olan bireylerin yaz Kur’an kurslarına kaydı yapılmayacak olup bu yaş grubu “Camilerde Kur’an Öğretimi Programı” kapsamında değerlendirilecektir.

Yaz Kur’an Kurslarında eğitim-öğretim hizmetleri sevgi esasına dayalı olarak yürütülecektir. Kurs programı boyunca öğrencilere değerli oldukları hissettirilecek, güler yüz, şefkat ve anlayış gösterilecektir. Kursta bulunmalarının önemi ve amacı kendilerine anlatılacaktır.

Sınıflar oluşturulurken öğrencilerin yaş farklılıkları göz önünde bulundurulacak; eğitim-öğretim ortamı, öğretici vb. şartların uygun olması durumunda bilgi seviyeleri ve diğer hususlar dikkate alınarak eğitim-öğretim görmeleri sağlanacaktır.

Kur’an-ı Kerim dersi işlenirken ahlaki değerler, kardeşlik, vatan sevgisi, birlik, beraberlik konulu âyetler mealleri ile birlikte okunacak ve dinimizin kardeşlik, birlik, beraberlik ve vatan sevgisi anlayışı çocuklara kazandırılmaya çalışılacaktır. Derslerde Hz. Peygamber’in konuyla ilgili hadislerine yer verilecektir. Dini bilgiler dersinde ibadetlerin kardeşlik, birlik ve beraberliğimize katkısına vurgu yapılacaktır.

Şafak DELİÇAKAR: Diyanet mensupları olarak, doğumundan ölümüne kadar insanımızın yanındasınız. Görev sorumlulukları içerisinde boşluk bırakmadan toplumun dezavantajlı grupları içinde destek ve hizmetleriniz sürecek mi?

Mürsel ÖZTÜRK: Öncelikle belirtmek isterim ki bizim asli işimiz din hizmetidir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bize kanun milletimizi dinin sahih kaynaklarından doğru bilgi ile bilgilendirme ve ibadet yerlerini yönetme görevi vermiştir. Biz bu görevimizi asla boşluk bırakmadan yerine getirmeye gayret ediyoruz. Bu manada hem cami hizmetlerimiz, hem de Kur’an eğitimi hizmetlerimiz kesintisiz bir şekilde devam etmektedir.

Toplumun her kesimine din hizmeti ulaştırmak için gayret ediyoruz.  4-6 yaş grubu Kur’an kursu hizmetlerimiz, aile ve kadınlara yönelik faaliyetlerimiz ayrıca gençlere yönelik olarak yürüteceğimiz din hizmetleri çalışmalarımız devam edecek. Bunun yanında toplumun dezavantajlı grubu diye nitelendirilen engellilere, yaşlılara ve hastalara yönelik olarak ta manevi destek hizmetlerimizi sürdüreceğiz. 

Şafak DELİÇAKAR: Son olarak Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı için vereceğiniz mesajlar nelerdir?

Mürsel ÖZTÜRK: Bütün kardeşlerimizin 31 Mayıs Cuma günü idrak edeceğimiz bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini tebrik ediyorum. Rabbim hepimizi istifade edenlerden eylesin. Kadir gecesini gerektiği gibi ihya etme noktasında ihmalkâr davranmayalım.

Akabinde 4 Haziran Salı günü başlayacak olan Ramazan Bayramına sağlık ve afiyetle ulaşmayı cümlemize nasip eylesin. Bayramlar bizlerin en önemli sevinç günleridir. Bayramlar, aramızda bulunan soğuk ve gergin ilişkileri yumuşatma, ayrıca kırgınlıkları, küslükleri bitirme zamanı olmalıdır. Hz. Peygamber (s.a.v.) Müslümanlar arasındaki dargınlığı hiç hoş karşılamamış ve şöyle buyurmuştur.

“Birbirinize kin tutmayınız, haset etmeyiniz, sırt dönmeyiniz ve ilginizi kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları, kardeş olunuz. Bir Müslüman’ın, din kardeşini üç günden fazla terk etmesi helâl değildir.”

İçerisinde bulunduğumuz Mübarek Ramazan ayı, idrak edeceğimiz Kadir Gecesi ve akabinde hep birlikte karşılayacağımız Ramazan Bayramı birliğimizin, dirliğimizin kardeşliğimizin pekişmesine vesile olsun. Bu vesile ile Ordulu kardeşlerimin, milletimizin, gönül coğrafyamızın ve İslam âleminin Kadir Gecesini ve Ramazan Bayramını şimdiden tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum. 

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Öztürk, verdiğiniz bilgi ve değerlendirmeleriniz için teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Mürsel ÖZTÜRK: Bende şahsınıza ve gazeteniz Ordu Yeni Habere şahsım ve kurumum adına bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.