HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
15 Mart 2020 Pazar Saat: 09:14

ADIGÜZEL: SALGIN DURUMUNDA HER HASTANEYİ KULLANMAYIN!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, gazeteci Şafak Deliçakar’a, Ordu ve ülke gündeminde ki konular üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
ADIGÜZEL: SALGIN DURUMUNDA HER HASTANEYİ KULLANMAYIN!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, gazeteci Şafak Deliçakar’a, Ordu ve ülke gündeminde ki konular üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

Haftaya damgasını vuran röportajda Milletvekili Adıgüzel’den, başta Corona virus olmak üzere hükümete ve kamuoyuna da önemli tavsiyeler çıktı.

 

Adıgüzel, “Ani bir salgın durumunda her hastane kullanılmamalıdır. Belli bir hastane de tedavi edilmeli çünkü hasta tahlili sadece Ankara da yapılıyor. O yüzden 14 gün boyunca insanlar kontrol altına tutulmalı” diyerek de uyarılarda bulundu.

 

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, haftanın röportajı sayfamıza hoşgeldiniz. Başta Ordu ve ülke gündemini değerlendireceğiz sizinle. Çok sıcak bir gelişme, Ordu’da yapılması planlanan şehir hastanesi için Resmi Gazetede kararname yayımlandı. Şehir hastanesi hakkında son gelişmeler hakkında neler söyleyeceksiniz?

 

Musatafa ADIGÜZEL: Buna şehir hastanesi demeyi çok doğru bulmuyorum. İşleyişi bakımından ama Ordu’nun bir hastaneye ihtiyacı var. Hastanenin üniversite yerleşkesinde olmasını bizde çok doğru bulduk. Bu durumun böyle olmasından dolayı destek veren herkese çok teşekkür ederim.

Tabi bunun da arkasını getirmek lazım. Şehir hastanesi yapıldıktan sonra şu anda mevcut olan devlet hastanesinin yerine yine devlet hastanesi olarak ikinci bir hastane yapılması, buranın bitiminden sonra da şu anda yapılacak olan hastanenin üniversite hastanesi olarak devam etmesi daha doğru olur.

 

Şafak DELİÇAKAR: Efendim. Çaybaşı İlküvez’de ki çöp sorunu olayında sıcak gelişmeler devam ediyor. Süreci takip ediyorsunuz. Son değerlendirmeleriniz nelerdir?

Mustafa ADIGÜZEL: Orası üç tane ilçemizin şu kaynağının tedarik edildiği bir alan burası modern bir tesis değil vahşi depolama alanı buranın altındaki mebranın delindigini ve buradaki pis suların içme suyuna karıştığını tespit ettik bir litre suda bulunan atık madde bir büyük baş hayvanı öldürecek seviyede oradaki insanlarda kendi evlerini korumak adına bir duruş sergiliyorlar ama maalesef yetkililer bunu görmezden geliyor çünkü bu ilçe AKP nin yüksek oranda oy aldığı bir ilçe.

 

Şafak DELİÇAKAR: TMO’nun elinde bulunan fındığı, yerli sanayicilere verip, hem ülke ekonomisine katkıda bulunmasını hem de yerli sanayicilerin ayakta kalması için 1 Mart’tan itibaren fındık satışı uygulamasına başladı. Bu süreç hakkında neler dersiniz?

 

Mustafa ADIGÜZEL: Bir kere TMO’nun piyasaya kime ne kadar fındık verdiğini açıklamaya davet ediyorum. Bu noktada açık ve şeffaf olmalıdırlar.

TMO’nun elinde bulunan fındığı, Ferroro ve Ferroro’nun piyasada bulunan işbirlikçilerine verdiğini biliyoruz. Geçen yıl sezondan önce TMO depolardaki fındığı piyasaya verdi ve bu fındığın tamamıma yakını Ferroro ve Ferroro’nun piyasadaki işbirlikçilerine verildi.

Biz geçen yıldan beri TMO'yu uyarıyoruz. Diyoruz ki, ey TMO, depolarındaki fındığı sadece onlara değil bizim yerli sanayiciye de ver.

Çünkü mesela Ordu’da büyük fabrikalarımız var tüm Karadeniz’de de var ve bunlar da fındık işliyorlar bunlar da ihracat yapıyorlar, fındığın tamamını yabancı firmaya verip yerli sanayiyi bitirmek yerine yerli sanayicimize de verin, talep edenlere de eşit bir şekilde dağıtın.

Devletin kurumu TMO’nun fındığın ne kadarını kimlere ne kadar verdiğini söylemiyor. Geçen yıldan beri uyarıyoruz, Geçen gün bir haber aldık bu depolarda 80,000 bin ton fındık var yaklaşık bu fındığın bir kısmının ki ne kadar olduğu da belli değil tekrar piyasaya sürmüş.

Piyasaya kime ne kadar verdin diye soruyoruz cevap vermiyor bu olay çok enteresan yani devletin kurumu fındığın ne kadarını kimlere ne kadar verdiğini söylemiyor çünkü geçen yıldan bu numarayı biz anlamıştık biz istiyoruz ki açık ve şeffaf olun korkmayın. Neden korkuyorsunuz? Demek ki yanlış işler yapıyorsunuz korkuyorsunuz ama biz bunun takipçisi olacağız.

Sezon başında fiyatın en az 20 TL olmasını ısrarla söylememize rağmen bunu dikkate almadılar. Geçen yıl ben fındık fiyatı en az 20.00 TL olmalıdır demiştim taban fiyat konusunda, beni abartılı bulanlar ve nerden buldun o kadar falan diyenler var. Sonra ne oldu 16.50 TL fiyat verildi, bunu da birçok siyasi alkışladı. Fakat şimdi ne oldu, millet 16 Lira 30 kuruştan fındığını verdi, hatta bunun altında fiyattan verenler var. Şimdi 20 TL. Aradaki fark 3.50 -4.00 TL. Milletin cebinden aldılar birilerinin cebine koydular.

Ben o yüzden diyorum ki millet hakkını hukukunu arasın, bizim sözlerimize dikkat etsin. Biz 20.00 TL derken bir bildiğimiz vardı, o gün şu rakamı da belirtmem de fayda var. Geçen yıl 800.000 tona yakın fındık vardı. Şimdi bunu 3.50-4.00 TL ile çarpın aşağı yukarı 3 milyar liraya yakın bir para yapıyor. Şimdi ben bir örnek vereceğim kıyaslama yapmak için söylüyorum.

Ordu Giresun havaalanı 170 milyon liraya yapıldı eğer bu millerin cebinden çalınan fındık doğru yerde kullanılacak olsaydı karşılığı bunun 15e yakın Ordu Giresun Havaalanına yapılıyor. Vatandaşlara cebinden çalınan fındığı ne kadar büyük meblağ olduğunun farkına varsınlar diye söylüyorum.

 

Şafak DELİÇAKAR: Dünyanın kabusu olan Coronavirüs ile ilgili tedbirleri Türkiye de yeterli buluyor musunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Ani bir salgın durumunda her hastane kullanılmamalıdır. Belli bir hastane de tedavi edilmeli çünkü hasta tahlili sadece Ankara da yapılıyor. Türkiye’nin her tarafında yapılmalı ve zaman kaybı olmaması adına son olarak İran’dan kapıları açmak konusunda geç kalındığını düşünüyorum. 30 bin civarı İranlı kontrolsüz bir şekilde sınırı geçti. Ateşi olan hasta sayılıyor ama ateşi olmayan da hasta olabiliyor. O yüzden 14 gün boyunca insanlar kontrol altına tutulmalı.

Şafak DELİÇAKAR: Efendim, dış politikaya bakacak olursak, Mülteciler konusunda Türkiye’ye kesenin ağzını açmayan Avrupa Birliği, para yardımı konusunda Yunanistan’a bonkör davrandı. Bu çifte standart karşısında ne dersiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Göçmen sıkıntısı bizim Suriye’ye girip oraya bir tasavvur da bulunduktan sonra başımıza geldi. Bizim Fas’tan Ermenistan a kadar hiçbir komsumuzla aramız iyi değil. Bu politikaları liyakat sahibi olan diplomatlarla yapmamız lazım. Ülkenin dış politikası günü birlik değişmemeli.

Suriye'nin yarısını ülkemizde besliyoruz. Diğer yarısı ile de savaşıyoruz ama İdlib meselesi başka. İdlib’de kim var biliyor musunuz. El nusra var. HTŞ var. Bunlar İhvan hareketinin temsilcileri. Siyasi fikir olarak Erdoğana yakın olabilirler ama Türkiye Tayyip Erdoğan’ın fikirleri devlet fikri olarak görmek zorunda değil. Biz orada bu iki yapılanmanın yanına askerlerimiz gönderip savaştırıyoruz. Bizim karşı çıktığımız budur. Biz Amerika ve Rusya arasında iki ülke arasında pinpon topu gibi gidip geliyoruz. İnsanları kandırmaktan vazgeçsinler.

Şafak DELİÇAKAR: Bir diğer konu, Şehitler tepesi söylemleri hükümet ve muhalefet arasında tarışma konusu oldu. Bu tartışmalar üzerinde neler diyeceksiniz?

Mustafa ADIGÜZEL: Buradaki sıkıntı içerideki sıkıntıları örtmek için dışarıdan bir düşman aramaktır. Cumhurbaşkanlığı sistemi gelince artık şehit olmayacak diyorlardı. Şimdi de şehitler tepesi boş kalmayacak diyorlar. Bizim demeye çalıştığımız askerlerimiz boşuna şehit olmasın. Savaş meydanlarında kurulmuş bir partiye kimse Milliyetçilik dersi vermeye kalkmasın.

Bizim her konuda çözümümüz vardır. O kadar donanımlıyız. Bizim projelerimiz diğer seçimlerde iktidarın projeleri oluyor. Dolayısıyla vatandaşların bize bir fırsat vermesi gerekiyor.

Şafak DELİÇAKAR: Efendim son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Mustafa ADIGÜZEL: Görüşme öncesinde sayın Cumhurbaşkanına yapılan muameleyi ben şiddetle kınıyorum. 33 şehit vermeden böyle bir anlaşma yapsaydık çok kazanım elde ederdik. Bu akıllıca bir durum değil. Bizim evlatlarımızı kimse siyasetine alet etmesin.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Adıgüzel, verdiğiniz bilgiler ve yaptığınız değerlendirmeler için çok teşekkür ediyor, bundan sonra ki süreçte çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Mustafa ADIGÜZEL: Sayın Deliçakar, ben de şahsım ve partim adına bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum. Sağolun.  

 

 

 


Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız