İYİ Parti Altınordu İlçe Başkanı İbrahim Yeşilalan, gazetemiz köşe yazarlarından Özge Cebbar’a vermiş olduğu röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Yeşilalan, başladığı siyasi hayatı ve Ordu gündemi üzerine yaptığı değerlendirmelerde partisine her geçen gün yoğun katılımların olduğunu ve üye sayılarında ki artışlara dikkat çekti.

Özge CEBBAR: Sayın Yeşilalan, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Öncelikle siz tanıyarak başlamak istiyorum. İbrahim Yeşilalan kimdir? Kendinizden biraz bahseder misiniz?

İbrahim YEŞİLALAN: Hoşbulduk sayın Cebbar. Evet ben 1957 doğumlu Ordu Altınordu ilçesine bağlı Kökenli Mahallesindenim. Tahsil hayatımın bir bölümünü Ordu’da, devam eden hizmet süresi içinde de Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olarak tamamladım.

Uzun yıllar kamu hizmetim oldu. İlk görev yerim İl Özel İdaresi Mali İdarelerden sorumlu bir kurum olan şimdi Büyükşehir yasasıyla kapatılmış olan özel idarede görev yaptım. Büyükşehir yasasından sonra Ordu ili büyükşehir olunca da 2 ay kadar da  büyükşehirde akabinde ise dönemin belediye başkanının sürgün tasarısından sonra Devlet Su İşlerine (DSİ) gönderildim. Orada da 3 yıl  görev hizmetimden sonra emekli  oldum.

Özge CEBBAR: Neden İYİ Parti ve neden aday oldunuz?

İbrahim YEŞİLALAN: Ben aday olmadım. Bundan 15 ay öncesiydi;  İyi Partiye kaydım vardı. Emekliliğimden sonra partiye de uğradığımızda bir teklif gelmişti. Kabul etmek zorunda bırakıldım. Herhalde siyasete de ısındık, alıştık bu süreçte bir seçim de yaşadık. 23.02.2020 tarihinde Ordu Altınordu’da  yaptığımız bir kongreyle ben başkanlık görevine seçildim. Güven tazelemiş oldum ve bu şekilde devam ediyoruz.

Özge CEBBAR: Adaylığınızı yakın çevreniz nasıl karşıladı?

İbrahim YEŞİLALAN: Yakın arkadaşlarım tarafından çok destek gördüm. Yardımcı olan arkadaşlar var. Teşvik eden arkadaşlarımız da var. Yakın çevremin bu konuya sıcak baktığını biliyorum. Şu anda da severek  İyi Parti’de hizmet ederek görevimi sürdürmekteyim.

Özge CEBBAR: Partinizin gençlik yapılanması ve üye yapılanması  hakkında neler söylemek istersiniz?

İbrahim YEŞİLALAN: Ben bu partiye 2018 yılında Genel Baskanımız Meral Akşener’in onayı ile geldim. Ben geldiğim dönemde parti Yargıtay onaylı, resmi 400 delegeye sahipti. Biz bu süreçte genel merkezinde yaptığı kampanyalarla 400 civarında üye sayımızı Bin 100 civarına çıkardık.

Altınordu olarak da Karadeniz illeri arasında Altınordu ilçemiz 3. Sırada. Üye sayısına sahiptir. Bu yaptığımız çalışmalar da genel merkezimiz tarafından takip ediliyor, takdir ediliyor. Önümüzde ki hedefimiz 2 bin 500 civarında üyeye sahip olmak ve bunu da en az bu yılın sonunda gerçekleştirmek amacımız ve gayemiz bu yöndedir.

Özge CEBBAR: Altınordu’da yerel yönetimlerin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Altınordu belediye başkanı Aşkın Tören ile bu süreçteki diyaloğunuz nasıl? 

İbrahim YEŞİLALAN: Aşkın Tören başkanımız Altınordu ilçesi yapılandıktan sonra ikinci seçilen başkan oldu. Daha önceki başkanı da biliyoruz. Büyükşehir başkanlarını da biliyoruz. Bir hizmet dönemleri oldu. Hem Aşkın Tören’i  hem de Hilmi Güler’i, Ordu için bir şans olarak görüyorum. Her ne kadar bizim partimizden olmasalar da, Hilmi Bey ve Aşkın  Tören’in seçiminden sonra şehirdeki kızgın enerjileri son buldu. Altınordu Belediye başkanımızın yaklaşımlarını da olumlu buluyoruz.

Özge CEBBAR: Yerel Yönetimlerden bahsetmişken Altınordu Belediyesi’nin yatırım ve projelerini destekliyor musunuz? Sizin bu konudaki öneri ve eleştirilerinizi alabilir miyiz?

İbrahim YEŞİLALAN: Olaya şöyle bakalım. Altınordu Belediye Başkanımızın kamuoyuna açıkladığı, Altınordu Belediyesinin çok borçlu olduğu yönünde, çok borçlu olan bir belediyenin hizmet yapabilmesi  için de tekrar borçlanması lazım.

Sanıyorum 284.000.000 TL gibi bir Altınordu belediyesinin bir borcu var. Ben çok hizmet üretebileceklerini sanmıyorum.

Yapacakları hizmetlerin tamamı proje karşılığı olacaktır ve borçla yapılacaktır. Tabiî bunu da Aşkın Tören’e de yüklememek lazımdır. Geçmiş dönemden gelen bir borç var. Bu süreç devam ederse ben geçmişten hatırlarım belediyelerin birçoğunun personeline maaşlarını ödeyemediği bir dönem yaşamıştık.

Bu döneme doğru hızlı bir şekilde devam etmekle ve gidilmekte çünkü çok hesapsız hesap edilemeyen bu projeler sonunda da borçlanmış bir belediye vardır. Bu kadar borcu olan bir belediyenin ki ben hizmet yapabileceğine inanmıyorum.

Özge CEBBAR: Büyükşehirde görevden alınan iki genel sekreter yerine bir genel sekreter atanmasına, işlerin tek genel sekreterle yürütülmesi hususunda ne dersiniz?

İbrahim YEŞİLALAN: İki  genel sekreterlik eliyle de bu görülebilir, bir genel sekreterlik eliyle de bu görülebilir, getiren de kendileri gönderen de kendileri kendi tasarruflarıdır iyilikleriyle de kötülükleriyle de kendilerine aittir.

Özge CEBBAR: Sayın Yeşilalan, vermiş olduğunuz bilgiler ve yapmış olduğunuz değerlendirmeler için teşekkür ediyor, bundan sonra ki siyasi hayatınız ve çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

İbrahim YEŞİLALAN: Bende başta şahsıma ve partim adına bu fırsatı sağladığınız için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.