HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Transfer Ogezi Transfer Trabzon Havalimanı Tranfer
20 Haziran 2022 Pazartesi Saat: 14:44

TARIM ARAZİLERİ KURAKLIK TEHDİDİNDE

Dünyada 250 milyondan fazla insanın doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkilendiğini belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “4 milyar hektardan fazla arazi çölleşme tehdidi altındadır. Arazi bozunu
TARIM ARAZİLERİ KURAKLIK TEHDİDİNDE

Dünyada 250 milyondan fazla insanın doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkilendiğini belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “4 milyar hektardan fazla arazi çölleşme tehdidi altındadır. Arazi bozunumu 1,5 milyar insanın sağlığını ve yaşamını doğrudan etkiliyor. İnsanın toprağı kullanma uygulamaları çölleşmeyi etkiliyor. Toprağın bozulmasının etkisiyle oluşan çölleşme, geçimini topraktan sağlayan çiftçilerimizi sürecin kurbanı haline getiriyor. Kısacası toprağın bozunumu ve çölleşme toplumsal bir olgu olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

 Fiziksel, kimyasal, biyolojik, siyasi, kültürel ve ekonomik hususların neden olduğu arazi bozulması sonucu oluşan çölleşme, ulusal ve uluslararası düzeyde kamu güvenliğini tehlikeye soktu diyen Bayraktar, “ Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine (UNCCD) göre, dünyada 250 milyondan fazla insan doğrudan çölleşme ve kuraklıktan etkileniyor. 4 milyar hektardan fazla arazi çölleşme tehdidi altındadır. Ayrıca arazi bozunumu 1,5 milyar insanın sağlığını ve yaşamını doğrudan etkiliyor. Dünyada arazi bozunumu ve çölleşmenin ekonomiye verdiği yıllık zarar ise 490 milyar dolardır ve arazi bozulması ile mücadele faaliyetlerinin maliyetinin çok üstündedir.

Sekiz milyara yaklaşan dünya nüfusunu beslemek için verimli topraklara ihtiyacımız var. Maalesef dünya genelinde şu anda 2 milyara yakın insan şiddetli gıda güvensizliği altında yaşıyor ve güvenli, besleyici, yeterli gıdaya düzenli erişimi yok. Eskiden verimli olan araziler günümüzde yaygın şekilde bozuldu. Arazi bozunumundaki eğilimlerin bu şekilde devam etmesi halinde 2030'da dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u aç kalacaktır” diye konuştu.

Ülkemizde tabii çöl bulunmadığını ancak coğrafi konum, iklim, topografya ve toprak şartları göz önüne alındığında ülkenin arazi tahribatına ve kuraklığa karşı hassasiyetinin arttığını belirten Bayraktar, “Bu durum çölleşme ve kuraklıktan en fazla etkilenen ülkeler arasında yer almamıza sebep olmaktadır. Ülkemizdeki çölleşmenin başlıca sebepleri toprak erozyonu, hatalı tarım uygulamaları ve arazi kullanımı, hatalı sulama teknikleri sonucu tuzlanma, bitkilerin yetişmesini engelleyen tuzlu, jipsli ve aşırı alkali reaksiyon gösteren ana materyaller, ormansızlaşma, aşırı otlatma ve üst toprağın kirlenmesi olarak bilinmektedir. Ayrıca her geçen gün artan nüfus doğal kaynaklara talebi artırmakta ve çölleşmeye neden olmaktadır” şeklinde konuştu.

 TÜRKİYE KURAKLIKTAN OLDUKÇA ETKİLENEN ÜLKELERDEN BİRİSİDİR

Türkiye’de 2021 yılında 52 ilin üreticilerinin kuraklığa bağlı zararlar yaşadığını kaydeden Bayraktar, “Yapılan projeksiyonlar da Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemizin iklim değişiklikleri sonucunda oluşan kuraklıktan önemli ölçüde etkilediği görülüyor. 2007, 2014 ve 2021 yıllarında doruğa çıkan kuraklıktan dolayı Türkiye bitkisel üretimde önemli düşüşler yaşamış, hayvansal üretim de bundan etkilenmiştir. Her yıl kısmi kuraklıkların yaşandığı ülkemizde 2021 yılında 52 ilimizin üreticileri kuraklığa bağlı zararlar yaşadı. Kuraklığın etkilerini hafifletmek için gerekli çalışmaların yapılması, tarım ve tarıma dayalı tüm sektörlerin bu konuda çaba göstermesi gerekiyor. Çünkü iklim değişikliği hala sürüyor ve tüm alanlarda varlığını hissettiriyor” açıklamasında bulundu.

                   Kuraklığın maliyetli, zararlı ve etkilerinin yaygın olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi: “Kuraklık, yerleşim olan tüm kıtalardaki hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor. Tahminler, kuraklığın 2050 yılına kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebileceği doğrultusundadır. Sağlıklı arazi ve ekosistemlerin, tatlı su için uzun süreli doğal depolama alanı sunacağı unutulmamalıdır.

Su kıtlığı, iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklıklar nedeniyle artarken, milyarlarca insan geçici veya kalıcı su stresiyle karşı karşıyadır. Dünyanın sulanan alanlarının neredeyse dörtte üçü ve büyük şehirlerin yarısı periyodik olarak su kıtlığı yaşıyor. Bizim de ülke olarak önlemimizi almamız şart.

Araziyi daha iyi yönetmek ve arazi iyileştirme çabalarını büyük ölçüde artırmak, bitkisel üretimde kuraklığa dayanıklı çeşitleri geliştirmek ve toplumların ihtiyaç duydukları suya erişimini sağlamaya yardımcı olmak çok önemlidir.

Tarım, orman ve mera arazilerinin doğal veya insan faaliyetleri sonucunda yok olmasını önlemek ve ekosistem işlevleriyle sürekli üretken kalmasını sağlamak için, idari, kültürel, bitkisel ve mühendislik önlemlerini kapsayan toprak koruma proje ve programları uygulanmalı, çeşitlendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

Toprakta biyolojik canlılığının yeniden inşası ve fiziksel olarak toprağın farklı süreçlerle taşınmasının önüne geçilmesi veya diğer bir deyişle yerinde tutulması amacıyla, toprak-su korumalı arazi yönetim ve kullanım sistemlerinin özendirilmesi gerekiyor. Tarımsal sulamada gelinen nokta, özellikle yoğun tarımın yapıldığı bölgelerimizde, ‘deniz bitti, kara göründü’ demeye fazla bir zamanımızın kalmadığını bütün açıklığıyla gösteriyor.”

Anahtar Kelimeler : TARIM, ARAZİLERİ, KURAKLIK, TEHDİDİNDE

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız