SES Ordu Şubesi Başkanı Ferit Ceylan, Sağlıkta şiddettin her geçen yıl daha da arttığına dikkat çekti. Ceylan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “2005 yılından itibaren hayata geçen “sağlıktaki yıkım projesi” sonucu, yüzyıllardır saygınlığını ve güvenirliğini koruyan doktorluk ve sağlık çalışanlarının bu itibarı, yönetenlerin basiretsiz ve cahil açıklamaları sonrası halkın gözünde itibarları sıfırlanmış ve bu tarihten itibaren sağlıkta şiddet her yıl artarak devam etmiştir. Sağlıkta şiddetin ana nedeninin uygulanan sağlık politikalarından kaynaklandığı, sistematik ve artık kitlesel hale gelmesini bunun göstergesidir” dedi.

Ceylan, açıklamasının devamında ise; “Dünyayı kasıp kavuran pandemi döneminde fedakârca, ailelerinden ayrı halkın sağlığı için çalışan sağlık emekçileri bu dönem zarfında 958 sağlık emekçisini şehit vermiştir. Pandemi döneminde balkonlarından sadece 3 dakikalık alkışlar sonrası sağlıkta sözlü ve fiziki şiddet artarak devam etmiştir. Son günlerde ölümlerle sonuçlanan şiddet her gün binlerce hakaret küfür ve darp ile devam etmektedir.

Sağlıktaki şiddeti çözmesi gereken yöneticiler hastanelere X ray cihazları ile sorunu “çözmeye” çalışmak isterken, sağlık alanında örgütlü sendikalar bazıları hak mahrumiyeti (sosyal güvencesinin alınması) isterken bazı sendikalar ise şiarı yaşatmak olan bir meslek kuruluşunun silahlanmasını teklif etmektedir. Bizler bireysel silahlanma sonucu arkadaşlarımızı kaybederken, bir taraftan da bireysel silahlanmayı talep edilmesini kabul edemeyiz” diye konuştu.

Sağlıkta şiddet üzerine bir takım sorular soran ve çözüm önerilerini de ortaya koyan Ceylan, şunları söyledi; “Sağlıktaki şiddet ne X ray cihazları ile ne silahlanma ile ne de güvenlik politikaları ile çözülür ne de doğuştan sağlık hakkı olan halkın sağlık hakkından mahrum edilmesi sorunu çözebilir. Silah, X ray cihazı, çelik yelek vb. isteyenlerin şiddetin nedenlerini görmeden, sorgulamadan sonuçları üzerinden hareket ediyordur. Şimdi buradan X ray cihazları ile hastanelerdeki şiddeti önlemek isteyen yöneticilere soruyorum?

Hastanelerin hangi kapılarına X ray cihazı koyacaksınız? Her X ray cihazının başına 7/24 güvenlik personeli mi vereceksiniz? Tekerlekli sandalye, sedye, koltuk değneği vb gibi araç ve materyallerle giren ve cihazda öten her insanı aramamı yapacaksınız? X ray ile çözüm olmayacağını ülkenin en iyi korunan adliye binalarında ve danıştay saldırılarında gördük, görevi başında hâkim ve savcılar kurşunlandı. Silah kullanımı ve bulundurulması isteyenlere soruyorum? Hastanelerde, hastaların, çocukların, yaşlıların içinde silahlı çatışmalarımı gireceğiz.

Oysa ki çözüm çok basit, sağlıktaki şiddet eğitim ile son bulur, yıllardır eğitim sisteminin temellerine dinamit döşeyenler, eğitim sistemini değiştirerek yeni yetişen nesillere gelişmiş ve medeni ülkelerdeki gibi insani yaşam dersleri verilmelidir.

Yıkılan sağlık sistemini tekrar kamucu sağlık sistemine döndürülmelidir. Hiçbir hasta aylarca evinde randevu bekleyerek sağlık hizmetinden mahrum kalmamalıdır.

1. Basamak sağlık hizmetleri hayata geçirilerek, hastanelerdeki yoğunluğu önlemek için sevk zinciri uygulamasına geçişmelidir.

Sağlık alanında çalışan başta doktorlar olmak üzere tüm sağlık emekçilerinin itibarları geri kazandırılmalıdır.

Koruyucu sağlık hizmetleri bir an önce hayata geçirilmeli ve 1. Basamaktaki ilaçlar halka ücretsiz verilmelidir.