AK Parti Ordu İl Başkanı Avukat Uğur Çelenk, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda  Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sistemi ile Ordu’nun istihdam konusunda ki çalışmaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Çelenk, 15 Temmuz’dan bu yana yaşanan gelişmelere dikkat çekerek tüm Türkiye’de olduğu gibi Ordu’da da yüzde 60’ın üzerinde bir kesimin referandumda ‘EVET’ çıkacağına inandıklarını kaydetti.

Şafak DELİÇAKAR: Gazetemizin her hafta yayınladığı haftanın röportajında sayfamıza konuğumuz olduğunuz için teşekkür ediyoruz. Sayın Çelenk, Türkiye, 15 Temmuz’da hiç hak etmediği bir sözde darbe girişimine maruz kaldı. Çok şükür ki, sağduyulu Türk halkı bir bütün olarak bu girişime geçit vermedi. Malumunuz meclis yoğun bir çalışma temposundan çıktı. Anayasa değişikliği ve Cumhurbaşkanlığı sisteminin tartışmaları ve referandum süreci konuşuluyor bugünlerde. Bu konuda iktidar partisinin bir mensubu ve İl Başkanı sıfatı ile kamuoyuna neler söylemek istersiniz?

“YÜZDE 60’IN ÜZERİNDE EVET BEKLİYORUZ”

Uğur ÇELENK: Sayın Deliçakar, bende başta şahsınıza, gazeteniz ailesine, okurlarınıza ve tüm hemşerilerimize davetinize icabeten teşekkür ediyorum. Evet 15 Temmuz sonrası yaşanan süreçte MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli’nin de çağrısı üzerine hem MHP hem de AK Parti bir araya gelmek suretiyle bir anayasa çalışması yapıyor ve bu çalışmanın neticesinde de meclis komisyonunda bir hazırlık süreci yaşandı. Meclis komisyonunda olgunlaşan 1982 anayasasının toplam 70 maddesinde değişiklik yapan 18 madde anayasa değişikliği meclis genel kuruluna geldi.

Meclis genel kurulunda yoğun çekişmelerin, tartışmaların yaşandığı bir ortamda kısa sürede iki turu da yapılmak suretiyle bu anayasa değişikliği mecliste en az oy alan 338 oy almak suretiyle gerçekleşti.  Meclis tarafından bugün itibarıyla Cumhurbaşkanının önünde bekleyen bir anayasa değişikliği teklifi ifade ettiğimiz gibi toplamda 18 maddeden oluşan fakat anayasanın 70 maddesinde değişiklik yapan bir teklif oldu.

Tabi gerek MHP’li milletvekillerine gerekirse daha fazla AK Parti milletvekillerine biz mecliste gösterdikleri yoğun mesai sebebiyle öncelikle hem bir Türk vatandaşı olarak hem de bir siyasetçi olarak teşekkür ediyoruz. Mecliste ki yapı şunu gösterdi. Mecliste AK Parti ve MHP milletvekilleri ‘Evet’çi oldu, CHP ve HDP’li milletvekilleri de ‘Hayır’cı oldu. Biz inanıyoruz ki seçimde de hem AK Partinin tabanı, hem de MHP’nin tabanını bu manada ‘EVET’ oyunu kullanacaklar. Türkiye genelinde de yüzde 60’ların üzerinde bir ‘EVET’ oyu almak suretiyle bu anayasa değişikliği gerçekleşecek.

“İRADENİN KARAR VERİCİSİ MİLLET OLACAKTIR”

Şafak DELİÇAKAR: Vatandaşların bu süreçte kafası çok karışık. Bir ölçüde de Cumhurbaşkanlığı sistemini tam anlamayan kesiminde oranı hayli yüksek. Yani evetçi de olsa, hayırcı da olsa sistemi tam çözemeyenler de var. Bu konuda ne dersiniz? Milletin kararı konusuna nasıl bakıyorsunuz?

Uğur ÇELENK: Vatandaşların kafasında ki bu değişikliklerle ilgili hep soru işaretleri olabilir. İşte neden cumhurbaşkanlığı sistemi geliyor? Tarzında soru işaretleri olabilir. CHP’nin ortak akılda bir anayasa oluşturulması gerekir gibi söylemlerine ise bende şunu ifade etmek istiyorum. 2011 genel seçimlerinden sonra mecliste grubu bulunan 4 tane partinin eşit oranda üye vermek suretiyle oluşturdukları bir komisyon vardı. Yeni anayasa yapmak üzere oluşturulan bir komisyon vardı. Bu komisyonda yaklaşık 60 maddenin üzerinde de bu 4 partinin uzlaşmasıyla bir değişiklik durumu, bir paket ortaya çıktı. Fakat o dönemde iş ciddileşince, mesele gerçekten yeni anayasa yapma düzeyine gelince CHP maalesef bu çalışmalardan çark etmek suretiyle geri adım attı. O gün belki o 60 madde değiştirilebilinirdi de veya o günkü konjektörde yeniden sivil bir anayasa yapma iradesi de meclis tarafından ortaya konulabilinirdi.

Bugün geldiğimiz noktada ise ben kendim siyasetçi olarak ve bir Türk vatandaşı olarak açıkçası PKK’nın, PYD’nin meclisteki uzantılarıyla bir araya gelinmek suretiyle bir meclis çalışması, bir anayasa çalışması yapılması taraftarı değilim. Biz burada şunu isterdik tabi CHP’de gelsin bizlerle bir arada olsun. Yeni bir anayasa baştan yapalım, HDP’ye zaten çoğunluk anlamında meclisin zaten ihtiyacı yok.

CHP, MHP, AK Parti bir araya gelsin, bir yeni anayasa yapılsın, yeni bir sivil anaysa yapılsın, darbe anayasalarından artık bu ülke kurtulsun isterdik fakat maalesef bu mümkün olmadı. Geldiğimiz noktada da MHP ile AK Parti bir araya gelmek suretiyle böyle bir irade ortaya koydular. Bu koydukları iradenin karar vericisi de millet olacaktır.

Millet bu değişikliklere ya Evet diyecek ya da Hayır diyecek. Bizim için AK Parti olarak milletimizin Evet demesi elbet bizi mutlu eder ama hayır dedikleri takdirde de milletimizin kararı başımızın gözümüzün üstünedir. Biz milletimizin alacağı karara bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra ki süreçte de saygı duyacağız.

“MESELE SİSTEM MESELESİDİR”

Şafak DELİÇAKAR: Başkanlık veya Cumhurbaşkanlığı konusu, sistem algısı durumu hakkında neler dersiniz?

Uğur ÇELENK: Başkanlık sistemini Cumhurbaşkanlığı sistemi olarak ifade ediyoruz. Bu bir rejim sorunu değildir. Bu bir sistem sorunudur. Türkiye’de 1923’ten bu yana Cumhuriyet’le yönetilen bir ülkedir. Cumhuriyet ile ve demokrasi ile yönetilmek bu ülke için bir kazanımdır. Bizi Ortadoğu da ki ülkelerden ayıran hatta bir takım Kuzey Afrika ülkelerinden ayıran da zaten diğer Müslüman ülkelerden de ayıran bizim bu demokratik yapımızda ve Cumhuriyet’le idare ediliyor olmamızdandır. Bu manada bu ülkede yaşayan hiç kimsenin Cumhuriyet’le bir problemi de yok.

Burada bir sistem sorunu var. Bu sistem sorununu 1960’lı yıllardan bu yana sayın Necmettin Erbakan dile getirmiş, Süleyman Demirel zaman zaman muhalefette olduğu dönemlerde dahi işte bir başkanlık sistemi üzerine desteklerini ifade etmiş, hatta 159 tur sonunda 1979 yılında meclisin Cumhurbaşkanı seçemediği dönemde meclis genel kuruluna Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmesi yönünde tek kişilik, tek maddelik bir önerge dahi sunmuştur o dönemde Adalet Partisi.

Yine sayın Turgut Özal döneminde bu iş ciddi manada kamuoyunda da açılmış, başkanlık sistemi gelsin mi? Gelmesin mi? Diye. Sayın Alparslan Türkeş döneminde tek meclisle, tek başkanlık sistemi modeli önermiş, bahsediyor kendi kitabında. Büyük Birlik Partisi tarafından yine kuruluş programında başkanlık sistemi tercih edilmiş. Burada enteresan olan şudur, bu saydığımız isimlerin şu anda hiç birisi yok. Hepsi Hakk’ın yanına göçtüler. Hepsine de Allah rahmet eylesin. Fakat bu şahıslar olmadığı halde biz yine bu ülkede sistem sorununu konuşmaya devam ediyoruz. Mesele tek adamlık veya kişiler üzerinden bu konuyu götürmek değil. Mesele sistem meselesidir. Sıkıntı da sistem sıkıntısıdır.

Bir takım çevreler tarafından bilinçli bir şekilde, organize bir şekilde kişiler üzerinden konu tartışmaya açılıyor. Fakat mesele kişiler değildir. Mesele sistemdir. Şu anki parlamenter sistemin getirdiği çift başlılıktır.

“ORDU OLARAK HEP BİRLİKTE KALKINACAĞIZ”

Şafak DELİÇAKAR: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mart ayında bir istihdam hamlesine girişiyor. TOBB’da ki açıklamalarından yola çıkarak bunun Ordu’ya olumlu yönde yansımasını sağlamak için bir planınız var mı?

Uğur ÇELENK: Sayın Cumhurbaşkanımızın istihdam konusunda ki hassasiyetini biliyoruz. Özellikle 15 Temmuz darbesi belki siyasi olarak amacına ulaşamadı ama bunun devamından gelen ekonomik darbe hem ülkemizde hem dolar ve euronun yükselmesi hem de esnafımıza ve işadamlarımıza ilişkin olarak hatta istihdama yönelik ciddi sıkıntıları da beraberinde getirdi. Yani bu siyasi darbenin devamı olarak ülkemize maalesef bir ekonomik darbe de uygulanmaya çalışıldı. Bu çalışmalarda hala devam ediyor.

Tabi bu darbe politikasına karşı da hemen bizim işadamlarımızın hem toplumun tamamının, hem siyasetçilerin hem de kamu kurumlarımızın ciddi manada üzerine bir sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluk birinci derecede siyasetçiler olarak bizlerin üzerindedir. Bizlerde tabi mesele bir olgunlaşsın bakalım. TOBB Başkanı orada bir şey söyledi. Hisarcıklıoğlu, dedi ki biz işadamları olarak birer kişi alalım deyince Cumhurbaşkanımız da müdahale etmek suretiyle dedi ki en az birer kişi olsun.

Bunun Ordu’da ki yansımaları nasıl olabilir sorusuna da gelince, onu da biraz zaman gösterecektir. Açıkçası bizde siyasetin yanı sıra bir avukatlık mesleği icra eden bir serbest meslek erbabı olarak bizlerde hissediyoruz. İnşallah bu hamle ile Ordu’da da istihdama yönelik iyi bir çalışma yapmış oluruz. Esnafımızla, işadamlarımızla hep birlikte el ele vererek Ordumuzu kalkınma yolunda daha da ilerilere inşallah birlikte taşıyacağız.

Çünkü Ordu hepimizin, CHP’lisi de, MHP’lisi de bu memlekette yaşıyor. Diğer Siyasi görüşlü olanlarda, AK Partililer de bu memlekette yaşıyor. Battığımızda da birlikte, kalkınmada da hep birlikte kalkınmalıyız. Yalnız üzüntüm şu, kaptanı üzerinde bulunan bir gemide delik açmaya çalışmak gerekmiyor. Ordu olarak hep birlikte kalkınacağız.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Çelenk, yapmış olduğunuz açıklamalardan dolayı teşekkür ediyor, bundan sonraki çalışma takviminizde de başarılarınızın devamını diliyoruz. İnşallah başka gündem konuları ile birlikte yine yeniden birlikte olmayı diliyorum.

Uğur ÇELENK: Sayın Deliçakar, bende sizin ve gazetenizin ilimiz ve ülkemiz menfaatleri konusunda ki gösterdiğiniz hassasiyete ve duyarlılığa teşekkür ediyor, okurlarınıza ve bütün hemşerilerimize sağlık, mutluluk ve esenlikler dileyerek size de başarılar diliyorum.