Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis (PM) Üyesi ve eski Ordu Milletvekili İdris Yıldız, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği özel röportajda başta fındık ve fındık politikaları olmak üzere referandum ve partisinin adalet yürüyüşü konularında önemli açıklamalarda bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Yıldız, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. 45 yıllık siyasi birikiminize dayanarak ve özellikle fındıkla ilgili yaptığınız çalışmalar ve tecrübelerinize dayanarak hem fındık üreticileri adına hem de Ordu ve ülke gündemine yönelik görüşlerinize yer vermek istiyoruz.

2017 fındık sezonuna artık gün sayıyoruz. Henüz hükümet kanadından resmi bir rekolte ve fiyat açıklaması yapılamadı. Üreticinin tedirgin bekleyişi sürüyor. Neler diyeceksiniz bu konuda?

“FINDIKLA İLGİLİ ÖZEL BİR PROJE OLMASI LAZIM”

İdris YILDIZ: Hoşbulduk Sayın Deliçakar. Evet fındığın fiyatını rakam olarak belirlemek meseleyi çözmüyor. Önce fındığın ne olduğunu doğru algılamamız lazım. Fındıkla ilgili ne yapılması gerektiği doğru planlamamız, fındığın koşullarını şartlarını doğru yönlendirdiğimiz zaman vatandaşın çaresizliği, vatandaşın umutsuzluğu sıkıntı yaşaması, ihracatçıların sıkıntı yaşaması, ihracatlar birliğinin size göre yanlış, onlara göre doğru rekolte açıklaması hiç birisi eğer bir planlama yaparsak problem olmaz. Yerel basın fındık üzerinde çok duruyor. Ulusal basının böyle bir çabası yok. Fındık stratejik özel bir üründür. O halde fındıkla ilgili özel bir proje olması lazım.

“FINDIK, EN ÇOK DÖVİZ KAZANDIRAN ÜRÜN”

Devletin fındık için özel bir proje oluşturması lazım. Devletin fındığın sorunlarını doğru planlaması ve ona göre bir devlet politikası oluşturması lazım. Fındık öyle bir ürün ki, 1980’lerde Türkiye ihracatının yüzde yirmi beşini sağlıyordu bugünler de ise Türkiye’ye en çok döviz kazandıran bir ürün. Biz Avrupa Birliğine üye olduktan sonra otomotiv sektöründe ciddi bir sanayi olduk. Orada parçalar geliyor montaj sanayinde ciddi yerimiz var. Ürettiğimiz otomobilleri satıyoruz onlardan belli para kazanıyoruz. Ciromuzun belli bir oranında para kazanıyoruz. Fındık ihracatında ki tamamı bizim öz kazancımız. Fındık gelirimiz otomotiv sektöründeki kazancımızdan az değil. Bunun için fındığa çok özen göstermeliyiz.

Şafak DELİÇAKAR: Peki bu noktada fındık için ne yapmalıyız?

“FINDIKLA İLGİLİ SORUN HER GÜN ÇOĞALIYOR”

İdris YILDIZ: Fındığın sorunlarını doğru tespit etmeliyiz. On liralık fındığı otuz liraya satmak, yirmi liraya satmak ikisi de yanlış. Devletin doğru bir tespit yapması lazım. Nasıl sanayiciyi destekliyorsa, ihracatçıya ihracat iadesi yapabiliyorsa fındık üreticisine de fındık fiyatı dünya piyasasında yeterli oranda değilse üreticiyi de desteklemeli. Fındık fiyatı belli bir oranın üstünde ise sen çok kazanıyorsun gel bize vergi ver demesi lazım.

Şu an fındıkla ilgili sorun her gün çoğalıyor. Bugün ihracatçılar Şili’de, Gürcistan’da fındık dikildiğini, gelecekte fındık konusunda sıkıntılar yaşanacağı söyleniyor. Bunlar hep bizim plansızlığımızdan geliyor. Devlet bu yönde bir planlama yapsa bütün sorunlar çözülür.

Şafak DELİÇAKAR: Efendim sizin fındıkla ilgili tavsiyeleriniz, önerileriniz ve çalışmalarınız vardı. Önemli Çalıştaylara da katılarak görüş belirtmiştiniz. Mecliste de mücadelelerinizi anımsıyoruz. Fındık politikası o halde neden olgunlaşamıyor? Esas sorun nedir?

“FINDIĞA HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

İdris YILDIZ: Bakın ben o dönem Sosyal Demokrat Halkçı partisi il başkanıydım.  SHP idi 1993 yılında. Sadece Ordu’da değil muhtarlar, ihracatçı birlikleri, ticaret ve sanayi odası üreticiler, Fiskobirlik hepsini bir araya getirdik. Sonra bölgede bir araya getirdik sonra Türkiye’de bir araya getirdik. Dönemin başbakan yardımcısı Murat Karayalçın, sanayi bakanına çıktı hep beraber ortak bir nokta koyduk. Fındık ile ilgili bir proje ortaya koyduk ve dolar bazında fiyat verildi.

1993 yılında ilk defa fındığa. Dünyadaki fındık piyasasına göre şekillendi ve o zaman 1994 kararlarında bütün tarım ürünlerine yüzde yüz zam yapılırken fındığa yüzde üç yüz zam yapıldı.

Eğer doğru bir hedefle giderseniz doğru bir plan yaparsanız, yukarıdakilerde sizi dinlerler. Birlik olmalı ihracatçı ve üretici. Şunu kabul etmek lazım ihracatçı yoksa üreticinin olma şansı yok. O manava da ihtiyacımız var, tüccara da ihtiyacımız var, üreticiye de ihtiyacımız var. Hatta şimdi fındığı toplayan doğululara, Gürcülere de ihtiyacımız var.

Bunların hepsini doğru planlarsak doğru ortaya koyarsak bir proje hazırlarsak ve bunu doğru uygularsak sorunları çözeriz. Fındık önemli bir ürün hep birlikte sahip çıkmalıyız. Herkes kazanmalı.

“TOPRAK REFORMUNUN YAPILMASI LAZIM”

Artık bahçeler o kadar bölündü ki insanların geçim kaynağı olmaktan çıktı. Kaç dönüm fındık bahçesi bir aileyi bakacak derecedeyse dönümlerin hesaplanması ve toprak reformunun yapılması lazım.

Bugün siyasi iktidarın fındık için çözüme ulaşması için planlama yapması ve muhalefetin projelerini dinlemeli ve ortak bir çözüme ulaşılmalı.

Ben görevliyken gerekli raporları meclise sundum. Şu anda da görevli arkadaşım bunu yapıyor ama karar iktidarın. Örnek vermek gerekirse Manisa da yaşanan maden faciasında orada görevli olan arkadaşım madenlerde yaşanan olumsuz şartları meclise sundu. İlk gün iktidar partisi biz her şeyi doğru yapıyoruz. İş güvenliği konusunda bir sorun yok dedi. Ertesi gün kaza oldu. Burada önemli olan muhalefet teklifleri ile iktidarı yönlendirecek, iktidarda buradan feyz alacak.

“İKTİDAR, MUHALEFETİ DİKKATE ALMIYOR”

Mecliste şu an muhalefet, iktidarın yaptığı her şeye karşı çıkıyor, iktidarda muhalefeti dikkate almıyor. Fındık için devamlı bir arz talep dengesini sağlayacak haksız rekabet sağlayanların ortadan kaldırılması gerekiyor.

Fiskobirlik bir kooperatifti şu anda da doğru yönet6iciler seçerlerse ve devlette onlara destek olursa oradan yanlış bir sonuç çıkmaz. Bir ülkede bir iktidar varsa onlara uyumlu olarak çalışmak zorundayız ama dürüst olmak koşuluyla. Bizim nerede yanlış yaptığımızı bulmamız lazım. Hükümetinde fındığa gerekli desteği vererek, fındığın döviz getirisini düşünerek, kanun çıkarmalı, proje yapmalı. Yapmıyorsa bedelini hep beraber ödeyeceğiz.

Şafak DELİÇAKAR: Referandum adaletli oldu mu? Evet ve Hayır oylaması çok konuşuldu. Peyder pey konuşulmaya da devam ediyor. Bu konu da ki düşünceleriniz nelerdir?

“REFERANDUM ADALETLİ DEĞİLDİ”

İdris YILDIZ: Devletin bütün imkanlarını cumhurbaşkanı, başbakan, hükümet kullandı mı evet çıkması için. Köşkte herkese muhtarlara yemekler verilmedi mi? Mitinglere uçaklar, otobüsler, hatta haberler taraflı mıydı? Değil miydi? Seçim adaletli miydi? Değildi. Adaletli olmayan bir seçimde kim kazanmış, kim kazanmamış önemli olur mu? En sonunda referandumda oy kullanılırken böyle bir şey tarihte olmamış kararlar değişti.

“CHP OLARAK BUNU DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Yüksek seçim kurulu tarafından sonuç açıklanınca da Cumhurbaşkanı atı alan Üsküdar’ı geçti dedi. Eğer atı alan Üsküdar’ı geçtiyse oylamaya gerek yok. Atları yarıştıralım. Kimin atı kimin atını geçiyorsa ona bakalım. Burası hukuk devletidir, olan oldu ve bitti. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunu değiştireceğiz. Türkiye’yi tekrar yeniden parlamenter sistemin gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunun için mücadele edeceğiz dedik. Bu mücadelemizi sürdüreceğiz sonuna kadar. Halkı yanımıza alabilme için eksiklerimiz neyse onları tamamlayacağız daha çok çalışacağız, mücadele edeceğiz.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Yıldız, eminim ki ‘adalet yürüyüşü’ içinde bir takım değerlendirmeleriniz olacaktır. Yürüyüş sonrası çıkan sonucu değerlendirir misiniz? Sizde nasıl bir kanaat oluştu?

“TÜRKİYE’DE KARDEŞ KAVGASI NEDEN OLUYOR?”

İdris YILDIZ: Sayın başbakan Diyarbakır’a gitti. Adalet yürüyüşü yapılırken adalet mitingi verilmedi ve başbakanı koruyan polislerin sayısı verildi. Cumhurbaşkanı miting yaparken ulaşılan sayılardan bahsediliyor. Adalet mitingi hiçbir taşıma şeyi olmadı, hiçbir çaba sarf edilmeden halkın kendi çabası özverisi ile yapıldı.

Adalet ve Kalkınma Partisi yapıyor İstanbul da, bütün otobüsler ücretsiz oluyor. Adalet mitinginde böyle bir şey var mıydı? Burada herkes görmek istediği rakamı görür. Ama Cumhuriyet tarihindeki en büyük gönüllülerin toplandığı mitingdi.

Burada olunmasının sebebi hak, hukuk, adaletti ve parti adına değil, bütün ülke adına yapılan bir yürüyüştü. Bugün Türkiye de farklı ırklardan insanlar yaşıyor. Almanya da kardeş kavgası olmuyor da Türkiye de neden oluyor. Almanya da hukuk herkese eşit şekilde işliyor. Ben o partideyim bu partideyim bana zarar verirler mantığı yok. Oradaki polis herkese her cezayı verebiliyor ama kimse çıkıp da polisin yanlış yaptığını söyleyemiyor.

“ADALET OLSA, KİMSE YANLIŞLIK VAR DEMEZ”

Bizde ne var anayasa mahkemesi karar alıyor, cumhurbaşkanı ben kararı tanımıyorum diyorum. Peşinden o kararı cumhurbaşkanı tanımadığını söylüyor. Muhalefet partisi doğru diyor. Sonra, iktidar yanlış diyor muhalefet doğru diyor. Burada adalet hukuk doğru değil. Eğer adalet olsa hiç kimse demez ki burada yanlışlık var, hukuk böyle emrediyor derler meseleyi çözerler. Böylece kardeşçe yaşanmış olur. Türkiye’nin terör için harcadığı para Türkiye’ye kalır çocuklarımızın eğitimine hastanelere yollara daha çok yatırım yapar Türkiye’yi daha çok kalkındırırız.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Yıldız, hem fındık hem de gündemde ki konular üzerine önemli açıklamalarda bulundunuz. İnşallah hükümet özellikle fındık konusunda ki tavsiyelerinizi ve görüşlerinizi dikkate alır diyor, bundan sonra ki süreçte de hem siyaset hayatınızda hem de iş dünyasında ki çalışmalarınız da başarılar diliyorum

İdris YILDIZ: Sayın Deliçakar, bende tam fındık sezonu arifesinde bu fırsatı tanıdığınız için teşekkür ediyor, tüm Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesine uzun bir yayın hayatı, şahsınızın da başarılarınızın devamını diliyorum.