Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Miletvekili Seyit Torun, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a verdiği özel röportajda fındık fiyatının üreticiyi üzdüğünü söyledi.

Başta fındık olmak üzere ülke ve Ordu gündemini de röportajda değerlendirmeye alan Torun, önemli açıklamalarda bulundu.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Torun, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Malum bildiğiniz gibi fındık hasadının içerisinde bulunduğumuz bu günlerde hükümet, TMO kanalıyla 10 Lira, serbest piyasa da 9 Liradan işlem yapmaya başladı. Müstahsil kesintileri ile birlikte fiyatlar daha da aşağıya düşüyor. Fındıkta neler oluyor? Bu konu da neler söylemek istersiniz?

Seyit TORUN: Hoşbulduk sayın Deliçakar. Evet buradan hükümet çok açık ve net bir şekilde seslenmek istiyorum. Bu fiyat maalesef üreticiyi düşünen, üreticinin alın terinin karşılığı olan fiyat değildir. Lütfen bu rakamı yeniden gözden geçiriniz ve üreticiyi mağdur etmeyiniz.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla 2017 yılı ürünü Giresun kalite fındık için 10,5 lira, levant kalite fındık için 10 lira fiyatla alım kararını duyunca sevindik. Yani TMO'nun piyasaya girip fındık alacağını duyunca sevindik. Ancak açıklanan fiyat çok ciddi hayal kırıklığı yaşattı. Geçen yıl 12-13 liradan açıklanan fiyat bu sene maalesef 10 lira olarak açıklanmıştır. Yetkililere buradan sormak istiyorum. Bu fiyatı size kim açıklattı? Bu rakamı size kim buldu? Kim size bu bilgilendirmeyi yaptı da siz bu fiyatı açıkladınız? Maalesef bu fiyat Avrupa'nın belirlediği fiyattır. Bu fiyat kapalı kapılar arkasında üreticiyi ezen bir fiyattır.

Fındığın maliyeti 8 lira 75 kuruş olduğunu biliyoruz. Ancak satış fiyatı 10 lira. Fındığın maliyet fiyatını kendileri de açıkladı. Sormak istiyorum sayın bakana, geriye kalan 1 lira 25 kuruşla bu üretici ne yapacak? Üretici bununla borcunu mu ödeyecek veya bir yıllık geçimini mi temin edecek ya da kurbanlık mı alacak? Üretici bu fiyatla kurbanlık dahi alamaz. Gerçekten açıklanan bu rakam büyük bir hayal kırıklığıdır ve üreticiyi mağdur eden bir fiyattır.

2002 yılında 1 kilogram fındıkla 2,5 litre mazot alınıyordu. Şu anda 1 kilogram fındıkla 1,75 litre mazot alabiliyorsunuz. 2002 yılında 1 kilogram fındıkla 9 ekmek alıyordunuz, şu anda 1 kilogram fındıkla 3 ekmek alabiliyorsunuz. Bunu başka ürünlere de kıyaslayabilir ve oranlayabiliriz. Şimdi fındığın satın alma gücünün arttığını iddia eden kimse var mı? Eğer yoksa ben alın terimin karşılığını istiyorum.

Hükümeti buradan bir kez daha göreve davet ediyorum. Lütfen fındık üreticisinin alın terinin karşılığını verin. Fındık üreticisini Avrupa'daki bir alıcıya peşkeş çektirmeyin. Bir alıcıya emanet etmeyin. Bu fiyat maalesef üreticiyi düşünen, üreticinin alın terinin karşılığı olan fiyat değildir. Lütfen bu rakamı yeniden gözden geçiriniz ve üreticiyi mağdur etmeyiniz.

"SEÇİM YARIN YAPILSA HAZIRIZ"

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Torun, bugünlerde olası bir erken seçim söylentileri var. Yarın seçim olsa, CHP seçime hazır mı?

Seyit TORUN: Biz her an seçim olacakmış gibi bütün çalışmalarımıza devam ediyoruz. Seçim yarın yapılsa hazırız. Bütün örgütlerimizle birlikte seçim olduğu anda hiçbir endişemiz yok. Her zaman hodri meydan diyoruz. Her zaman da bu konuda açık olduğumuzu ifade ediyoruz.

BOTANİK PARK VE ŞEHİR HASTANESİ

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Torun, Botanik Park ve Şehir Hastanesi konusunda neler dersiniz?

Seyit TORUN: Botanik bahçeye 15 milyon para harcandı. Bu yazıktır. Bu harcanan para kimin parası bu kaynak kimin kaynağı 15 milyona acaba orduda ne yapılabilirdi. Biz 2015 yılında 12 milyon liraya teleferiği mal ettik. 15 milyonla ne yapılmaz siz bu kaynağı gittiniz orada heba ettiniz.

Şimdi diyorsunuz şehir hastanesi yapacağız o zamanda dedik projeniz var mı kaynağını ayırdınız mı? Planlamaya aldınız mı nasıl bir şey diye. Herkes gözünü buraya dikiyor bir şey olduğunda bir araştıralım belki daha farklı uygun bir yer vardır. Yok dediler biz buraya yapacağız hemen orayı bozdular şimdi ortada hiçbir şey yok. Oradan vazgeçilme durumu da var yoksa da bu konuda yetkililerden açıklama bekliyorum. Buyurun açıklayın deyin ki bu ayırdığımız kaynak resmi planlamaya da aldık projesi de bu ihalesini de şu günlerde gerçekleştiriyoruz desinler.

Hesabını soracağız. Hesabını verirler mi vermezler mi bilemem ama soracağız. Tüyü bitmemiş yetimin hesabını soracağız bu kaynaklar bizim kaynaklarımız bu anlamda da sorumlusu kim ise hesabını verecek.

EKONOMİ

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Torun, Ekonomide vatandaşların ve esnafın ciddi anlamda endişeleri ve kaygıları var. Ordu ekonomisi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Seyit TORUN: 15 yıllık AKP iktidarında Zonguldak’tan Artvin Hopa’ya kadar bana bu hükümet döneminde yapılan bir fabrika gösterin. Yol yaptık su yaptık diyorlar ama benim insanımın ekmeğe ihtiyacı var. Göçü durduracağız diyorlar nasıl durduracaksınız göç eden insanlar keyfi mi gidiyorlar ekmek paralarının peşine düşüyorlar. Karadeniz sadece fındığa mahkûm edilmiş fındığın durumu da ortada. Maalesef hiçbir gelir artırıcı bir şey yapılmıyor. Turizm adına bir şeyler yapıldı. Ebetteki katkısı var ama yeterli değil. Karadeniz can çekişiyor. Karadeniz bitiyor. Eğer Karadeniz belli bir istihdam sağlayamazsak bu insanlarımızı tutamazsak maalesef bundan daha büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalırız.

Ordumuz her geçen gün kan kaybediyor. Boş laflara karnımız tok. Buyursunlar gelsinler bir açık oturumda ordunun sorunlarını tartışalım. Biz soralım onlar cevaplasınlar. Onlar sorsun biz cevaplayalım. Orduyu bir masaya yatıralım. Ne yapılmamış ne yapılmış ne yapılmalı. 15 yıldır iktidarda olan AKP ordunun sağlık sorununu mu çözmüş yol sorununu mu çözmüş istihdamı mı çözmüş neyi çözmüş bir bakalım bir koşalım. Yapmışlarsa teşekkür ederiz ama yapmamışlarsa da bu halktan yetki aldılar hesabını versinler.

SORU ÖNERGESİ

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Torun, başta sizin kendi seçmenleriniz ve kamuoyu meclise adım attığınız günden bu yana ne kadar soru önergesi verdiniz? Rakam hatırınızda mı?

Seyit TORUN: 100 ‘e yakın soru önergesi gensoru kanun teklifi araştırma önergesi verdik. Bir yandan genel başkan yardımcılığı görevim var onu da hakkıyla yerine getirmeye çalışıyorum. Öncelikle ben ordu milletvekiliyim bu halk bana yetki verdi bizde bu görev için yoğun mücadele veriyoruz. Ordunun sorunlarını dile getirmeye çalışıyoruz. Bizim amacımız yapıcı bir muhalefet yoksa kırıcı hakaret edici değil. Biz sorunu dike getiriyoruz. Biz ancak bunu yaparız biz icracı değiliz. Vatandaşımızın sorunları var onları söylüyoruz.

Şafak DELİÇAKAR: Önce Ordulu Seyit Torun, ardından belediye başkanı Seyit Torun, akabinde Milletvekili Seyit Torun ve şimdi de CHP genel başkan yardımcısı Seyit Torun. Bütün bu süreçte hayatınızda neler değişti?

Seyit TORUN: Yağmurdan kaçarken doluya tutuldum yoğun bir belediye başkanlığı görevinden sonra milletvekilliği belediye başkanlığı gibi çok yoğun bir görev değil. Vatandaşımızın bize verdiği vekâleti hakkıyla yerine getirmek görevimizi parlamento da sürdürmek. Ama genel başkan yardımcılığı görevimin üzerine çok daha yoğun görev oldu. Bütün yapıyı kontrol etmek oldukça yoğun. Bizde belediyecilikten geldiğimiz için çözüm üretmeye çalışıyoruz. Orduya eskiye kadar gelemiyorum. Sorunlarıyla ilgilenemiyorum. Fırsat bulduğum anda gelmeye çalışıyorum.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Torun, önemli konular üzerinde altı çizilecek başlıklara imza attınız. Verdiğiniz bilgiler üzerinde umarım ilgililer üzerlerine düşen mesajları alabilirler. Geldiğiniz için tekrar teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diliyoruz.

Seyit TORUN: Sayın Deliçakar, bende başta şahsıma ve partim adına bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyor, Ordu Yeni Haber Gazetesinin bütün aile bireylerine saygılar sunuyor, size de yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.