HAFTANIN RÖPORTAJI

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a Fındık Çalıştayı hakkında ki hedefleri anlattı.

Deliçakar’a verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulunan Torun’un, üreticilere de önemli mesajları oldu.

Fındık Çalıştayı ile ilgili yapılan röportaj ise şu şekilde kaydedildi:

Ş.D.: Yaklaşık iki ay önce Fındık Çalıştayı için kolları sıvadınız. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bu Çalıştayı, Ordu’da gerçekleştirdiniz. Çalıştay’da belirlenen ana hedef nedir?

SEYİT TORUN: Evet sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile güzel bir çalışmaya imza atmış olduk. Bilindiği üzere maalesef diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi gözümüzün içine baka baka başta AKP hükümeti de olmak üzere tekelci firmalar fındığımızı da bitirmeye çalışıyorlar.
Tabi dün Sivil Toplum Kuruluşları ve üretici temsilcileriyle bir araya geldik. CHP olarak çözüm önerilerimizi somut bir şekilde ortaya koyduk. Öncelikle fiyatın artması için elimizden geleni yapacağız. Bununla birlikte fındık kanununda da yeni düzenlemeler yapılması için çalışmalarımızı sonuna kadar sürdüreceğiz.

Ş.D.: Dünya fındığının yüzde 70’i elimizde. Ancak size göre rekabet etme gücümüz neden yok?

SEYİT TORUN: Evet belirttiğiniz gibi Dünya fındık üretiminin yüzde 70'ini  Türkiye'de yapıyoruz. Bununla zaman zaman da övünüyoruz. Çünkü fındık altın gibidir. Nereye götürseniz götürün herkes bu ürünü almak ister. Fındık böylesine önemli bir üründür. Altın gibi önemli bir ürünün serbest piyasada değer bulması için çalışıyoruz. Serbest piyasa alıcı ile satıcının rekabet ettiği bir ortam. Ama benim üreticimin rekabet etme gücü var mı? Benim üreticimin sermayeye karşı direnme gücü var mı?

Bu sene üreticiler fındıklarını pazara erken indirmemesi için uyarıldı. Üretici üzerine düşeni yaptı mı, yaptı. Kimi altınını sattı, kimi arabasını sattı. Her şeye rağmen direndi. Ancak buna rağmen serbest piyasa koşullarında fındık fiyatı yükselmedi. Bu yüzden hazırlamayı yeniden düşündüğümüz fındık kanununda da rekabet gücünün taraflar arasında adil olmasına önem vermekteyiz. O vakit üretici de fındığını satarken gönül rahatlığı ile pazara getirmiş olacaktır.

Ş.D.: Fındık fiyatı aylardır hak ettiği yere ulaşmadı. Altın ve Döviz gibi bir inip bir çıkıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?

SEYİT TORUN: Demek ki eksik olan ve yanlış olan bir şeyler var. O yüzden mutlaka ama mutlaka fındığa hükümetin sahip çıkması lazım. Tarım bakanlığının sahip çıkması lazım. Piyasayı kontrol edecek, üreticiyi ezdirmeyecek mekanizmayı kurdurması lazım.
Alınacak kararla fındık fiyatının hak ettiği yeri bulması gerekiyor.  Ama bunu bazı kesimler istemiyor. Maalesef diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi gözümüzün içine baka baka fındığımızı da bitirmeye çalışıyorlar. Bu değerli ürünümüzü maalesef sahipsiz bırakıyorlar.

Ş.D.: Yeniden düne dönecek olursak, fındık fiyatının hak ettiği değere ulaşması adında fındık çalıştayında önerileriniz ne idi?

SEYİT TORUN: Bu toplantıda çözüm önerilerimizi ortaya koyduk. 26 Mayıs'ta o salonda fındık üreticisinin fındığına ne kadar ilgi gösterdiğini, ne kadar desteklediğini ve ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu hep birlikte gördük. O toplantıdan  Türkiye'ye bir mesaj verdiğimize inanıyorum. Biz alın terimizin karşılığını istiyoruz.

Toplantıda bu ülkeye 3 milyar dolar gelir getiren bir ürünü konuştuk. Aynı zamanda 8 milyon insanı ilgilendiren bir ürünü konuştuk. CHP olarak çözüm önerilerimizi somut bir şekilde ortaya koyarak fiyatın artması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğimiz dile getirdik.
Fındık fiyatlarının istenilen seviyede olmadığından önemli ölçüde göç yaşandığına da ayrıca dikkat çektik. Bunu engellemek için fındık fiyatlarının artmasının son derece önem arz ettiğini de artık hükümetin görmesi lazım.

Ş.D.: Fındık aynı zamanda bir sanayi ürünü de. Tekelleşme nasıl engellenebilir?

SEYİT TORUN: Fındığın hem tarım hem sanayi ürünü olduğunu, yılda 3-3,5 milyar dolar ihracat geliri oluşturduğunu az önce de ifade etmiştim. Fındık maalesef bir oyuna kurban gitmektedir.  Avrupa'daki bir iki alıcı,  Türkiye'deki uzantılarıyla rekabeti engelleyerek, tekelci anlayışla fındık fiyatlarını düşürmektedir ve üreticiler mağdur olmaktadır. Fındık gerçek değerini bulamadığı için üreticiler şu an borç içinde. Tekelleşmenin de ortadan kalkması için Devletin fındığımıza sahip çıkması lazım.  Hükümet bu konuda duyarsız kalmaktadır.

Ş.D.: Sizin makul gördüğünüz Fındık Kanununda hangi hususlar yer alıyor?

SEYİT TORUN: Bizim tasarladığımız fındık kanununda olmazsa olmazlarımız var tabi. Fındık kanununun çıkarılmasıyla birlikte, doğrudan gelir desteğinin devamlı hale getirilmesi, taban fiyat uygulaması, fındık borsası kurulması, dikim alanlarının sınırlandırılması, fındığın sanayi ürünü kategorisine alınması ve milli ürün ilan edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Hiç değilse 2016 yılını kazanalım. Yeni sezon için şimdiden çalışma yapalım. Yaraları saralım ve fındık gerçek değerini bulsun.