Darbe havasından uzaklaşıp, birazda fındık havasına girelim..
Malum bazı şeylerde “kısa kes Aydın havası olsun” derler ya..
Fındık mevsimi başladı. Hatta fındık başlamasıyla bitmesi bir olacak gibi.
Ne dalda fındık var ne yerde.. Ne harmanda fındık var ne sepette..
Bu sene nedense fındık rekoltesi vatan haini rekoltesini bile geçemedi. Bir teneke fındık başına düşen vatan haini 3 teneke civarında..
Tahmin ediyoruz ki ulvi devletimiz bundan sonra her yıl fındık rekoltesi tespitinden vaz geçip hain tespiti için komisyon kuracak gibi..
Neyse.. 
Gelelim fındık meselesine..
Nedir meselenin özü.. Fiyat..
Artık sağır sultan bile biliyor ki, fındık az olunca fiyat artar, çok olunca ucuzlar..
Ama iki ihtimalle de dönüm fırsatçıları dönüm paralarını cebe indirirler..
Şimdi önemli olan şu.. Vatan hainlerinin darbesinden kurtulduk. Acaba fındık darbecilerinden kurtulabilecek miyiz..
Şimdi tüccarı, manavı, ithalatçısı, baronu.. Pusuya yatmış bekliyor..
Bir taraftan “fındığı pazara indirmeyin” laklakları başladı bile. Yahu köylü zaten borçlanmış, harçlanmış . Fındığı pazara indirmeyecekte ne yapacak. Turşumu kuracak.
Nişanlılar fındık bekliyor. Öğrenciler fındık bekliyor. Kredi alanlar fındık bekliyor. Tefeci basmış parayı fındıkçıyı bekliyor..
Gelde indirmeyin bakalım fındığı pazara..
Çağrılar, bağırılar yine hikâye olacak. Borçlu olan kamyonu dayayıp yıkacak çuvalları tüccarın kapısına..
Sizler fındık emekçilerine akıl satarak avantalarınızı nasılsa alacaksınız..
Orduda fındığın sistemi, düzeni, düzeneği asla değişmeyecek. Değişen bir şey olmayacak.
Her yıl olduğu gibi.. Ayran buzzz yani..