Protokolün sürekli oturduğu, sürekli özel ikramların yapıldığı, gariban vatandaşların bir tas çorba, iki kuru poğaçayla demokrasi nöbeti beklediği 26 günlük reklam arası sona erdi. Halka dualar edildi.

Darbenin halkımız tarafından önlendiği, halkımızın tankların önüne yattığı, kurşunlara siper olduğu, bol bol anlatıldı. Halkımıza gaz verildi. Dolmuş yapıldı.. Ama darbeyi önleyen halkımızın bir tanesine söz hakkı verilmedi..

Ellerine bir tas çorba birde türk bayrağı tutuşturulan halkımız kürsüde demokrasi masalları dinletilmeye mahkum edildi. Kürsüde konuşma verilenlere bir bakın.. Orduya , bu devlete, bu millete tek bir faydası dokunmayan isimler. Fetonun beslediği tipler. Sansar kılıklı insanlar. Seçmece konuşmacılar. Konuşmacılardan ezber sözler.

Yalakalık uğruna yapılan yapmacık davranışlar.. Mesela Başkan Enver yılmazla namaza birlikte giden 100 kişi, namazdan çıkan 200 kişi. Sanki sayın başkan namazı bunlar için kılıyormuş gibi. Asıl işlevi belediye meydanı olan ama adı demokrasi meydanı olarak değiştirilen o alanın tanımı tam anlamıyla yağlama yıkama meydanı oldu..

Yazılacak çok şeyimiz var zamanla yazılacakta. Ama şimdilik noktayı koyalım. Malum OHAL var. OHALde kısa keselim şimdilik.