14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin ardından, hedeflenen başarıya ulaşamayan CHP’de kazan kaynıyor.

Başarısızlığın faturasını Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na çıkaran kimileri, durumu fırsat bilip, kazanca çevirmek çabası içerisinde.

Vatandaş olarak uzaktan izlemekle yetiniyoruz şimdilik.

Filler tepişiyorken, çimenler ezilmeye devam ediyor.

“Değişim” çağırısı nasıl bir cevap bulacak bilmiyorum. 

Lakin yaşanan gelişmeler köklü geçmişe sahip Cumhuriyet Halk Partisine yakışmıyor.

Yazık.

***

CHP’de sular bulanık, uzun zamanda durulacak gibi görünmüyor.

Fırsatı değerlendirip, yükseklere çıkmak isteyenler var.

Arkalarından esen rüzgâr yeterli olur mu bilmiyorum ancak yükseklere çıkmak zordur.  

Hadi çıktın, yükseklerde kalmak daha zordur.

Yükseklerde bırakmak ise en zorudur.

Ki; yükseklerin talibi çoktur.

Rüzgârlar her zaman daha sert eser.

Herkese yer yoktur orada.

Arkanı iyi kollaman, ayağını sağlam basman gerek.

İtiş kakış fazladır üstelik.  

Bir bakmışsın ayağını kaymış dibin dibini bulmuşsun.

Yükseklerden bir düştün mü nereye kadar düşeceğin de belli olmaz.

Siyaset çöplüğünde sırt üstü yatarken bulursun kendini.

***

Bilmem farkında mısınız?

Yerel seçimlere 10 ay bile kalmadı. Zaman hızla ilerliyor.

Vatandaşın sorunları dağ gibi.

Çözülmesi gereken onlarca sıkıntı milletin sırtında kambur.

Oysa görüyor, izliyorsunuz seçim sonrası CHP’nin gündeminde sadece ne var?

Koltuk…

***

Hep soruyorsunuz ya, “neden ülke genelinde % 25 oyda çakıldık kaldık diye?”

Sebebini anlamadınız mı hala?

Mahalle yanıyor beyler, bırakın saç taramayı.

Eldeki bulgurdan olacaksınız haberiniz yok…