Küçük oğlan çakmış manzarayı.

Çözmüş meseleyi.

Ne söylesen, ne anlatsan boş…

LGS’ye girecek.

Bilgisayarda oyun oynuyor.

Sert, acımasız Erol Taş karakterine bürünüp daldım odasına.

“Ohhh, bu ne rahatlık yahu? Bir ay bile kalmadı. Sen ne yapıyorsun?” diye payladım.

Böyle bir durumda, bizim zamanımızda başımızı önümüze eğerdik.

Korkudan babamın gözlerine bakamaz halının desenini ezberlerdik.

Zaman değişmiş.

Oğlum, kızının peşini bırakması için, para teklif edilmiş esas oğlan gibi döndü bana.

Sakin, konuşmaya başladı.

“Sen ne olsun istiyorsun baba. Diyelim yüksek puan aldım. Okudum, üniversiteye gittim. Mezun oldum. Sonra… Çalışınca oluyor mu sanıyorsun?”

Susmadı, ara vermedi konuşmasına. Sonrası  felaketti.

Haberlerde görmüş. “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) göre, 15-29 yaş Aralığındaki 18 milyon gencin 4 milyon 749 bini ne eğitim ne de istihdamda yer alıyormuş.”

“Boşta gezen üniversiteli gençler, marketlerde kasiyerlik yapanlar, inşaatta çalışanlar…”

“Dayın yoksa okumuş yada okumamışsın bir şey fark etmiyormuş.” Daha neler neler…

Açtı ağzını, yumdu gözünü.

Ortamı yumuşatmak için espri yaptım. “Senin dayın var evladım dedim. Kaç yıldan beri İstanbul’da, ilaç mümessili…” dedim.

Gözlerimin içine baktı uzun uzun. Soluk alıp verdi. Gülümsedi mi, gülümsemedi mi pek anlayamadım.

“Baba sen beni merak etme çalışıyorum. Git annem kahve yapsın sana.” Dedi.

Çektim kapıyı, çıktım odasından.

****

Hep haberlerden kaynaklanıyor bu isyankâr davranışları.

Ne işin var senin haberlerle.

Magazin izle.

Maç izle…

Esra Erol’u izle. Bak kız kaçırmış oğlan, üstelik nikâh yok ama kız hamile.

Dizi izle. Hudutsuz Sevda’da Halo ilk bölümden itibaren kasabada vurmadık adam bırakmadı.

Yok…

Haberleri izleyecek, gerçekleri kendi gözleriyle görecek.

***

Gençler çok şeyin farkında, biliyor.

Benim de bildiğimi zannettiğim ama bilmediğim çok şey var ne yazık ki.

Gerçekler kahvenin tadı kadar acı.

Acı ama gerçek maalesef…