HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Almanca Özel Ders Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer

HÜSEYİN DENİZ

HÜSEYİN DENİZ

AMEL VE İMAN MESELESİ

11 Haziran 2025 Çarşamba Saat: 09:50

Hakikî iman, sadece bir inanç olarak kalmaz. Ete kemiğe bürünür ve "müslüman şahsiyet" olarak ortaya çıkar. 

Bir müslümanın; elinden-ayağından, gözünden-kulağından bu imanın fevkalâde yansımaları muamelâtta da görünür hâlde olmazsa, kimi insanlar da bu farkı anlamaz ve "inansan ne olur, inanmazsan ne olur?" der.

İman, değişim getirmeli.

İlk müslümanlar bu değişimi bariz bir şekilde yaşadığı için, değiş(tir)mek istemeyenler bu inanca karşı çıktı.

Günümüzde bu düşünce devam ediyor. İnsanoğluna, amel etmek istemediği şeyleri inkâr etmek daha kolay geliyor. 

Fakat, dışardan bakıldığında zor ve tatsız gibi gelen bu değişimin; bereket ve lezzetini bir tatsalar o zaman anlayacaklar iman güzelliğini. 

Ne yazık ki nefis, görünürdeki meşakkete kitliyor aklı. Hâlbuki insan, biraz düşünse bu "kara kilit"ten kurtulacak.

Çünkü, cehlin kör karanlığı ancak bilgiyle aşılır.

Peygamber (Sav) efendimiz: alimin uykusunun, cahilin ibadetinden üstün olduğunu buymuşlardır.

Bilgi, imanı yürüten lokomotifdir. Bildikçe iman ilerler, iman ettikçe bilginin sırrına ve sınırsızlığına doğru yolculuk yapılır. 

Hakkında bilgisi olmadığını dini İslam’ı ve onun emirlerini nasıl yaşayacaksın ki!

Ben de diyorum ki;Hayatının her alanında ve yaşamında sana etkisi ve tepkisi olmayan, bilmediğin din’e inanman doğru bir şey değildir.

Onu sorgulayacaksın.

Ben niçin Allah’a ve onun dinine inanmalıyım onun peygambere tabi olmalıyım bunu sorgulamadan gerçek Müslüman olamazsın.

İşte bunun için Allah Resulü alimin uykusunun cahilin ibadetinden üstün olduğunu ortaya koymuştur.

O yüzden Allah Teâlâ'dan hakkıyla korkan; âlim kullarıdır. 

Buna bir misal vermek lazım!

"Tanrı" deyince daha ziyade diğer inançlardaki kısıtlı hareket kabiliyeti olan ilahlar akla gelir.

Oysa; "Allah" ismi fevkalâde ve öznel bir isimdir. Hele, "Esma-i Hüsnâ"yı anlamlarıyla bilen bir müslüman, ihtiyaca göre o isimlerle dua ederse; ilgili ismi, ilgili sorun veya tefekkürle zikredetse müthiş bir zenginliğe kavuşmuş, bilginin ve duâ'nın hikmetine varmış olur. 

Rabbimi biz kullarını akla ziyan ateşe,ineğe ve diğer tapılan tanrılarla kıyas edenlerden muhafaza eylesin.

Teşbihte hata olmaz sanırım 

"Patlıcan" deyince aklına sadece "imambayıldı" gelen bir insana;

Patlıcan oturtmasını, salatasını,

Karnıyarığı,

Patlıcan şerifiyesini,

Patlıcan dolmasını, kızartmasını, sarmasını, turşusunu, kebabını, musakkasını, 

Patlıcanlı pilav ve böreği,

Ali nazik'i,

Söğürmeyi, İslim kebabını,

Hünkar beğendiyi vs. vs. nasıl açıklarsanız ki?!

"Öyle yemek mi olur, öyle börek mi olur?" diye kestirip atar.

Bir yese, bir tadına baksa...

İman, insanın; yolunu aydınlatmakla kalmaz aynı zamanda değiştirir, "amele gibi" çalıştırır, "salih amel"ler geliştirir...

Bunun canlı örneklerini, sonradan müslüman olanlarda görebilirsiniz. 

Bursada fırını olan Somuncu Baba Hazretleri burda somun ekmek yaparak müminler somun müminler somun diyerek ekmek dağıttığından somuncu baba kalmış ismi..asıl adı Şeyh Hamideddini Aksarayi olan bu büyük ALLAH dostu...

Yıldırım han zamanında bursada ulucamii açılışını yapar...Açılış hutbesinde bize hutbe idrak etmek düşmez deyip zamanın gavsına düşer Diyen Emir Sultan Hazretleri cemaat içinden somuncu baba hz hutbeye çıkarır somuncu baba (hz) hutbede 

Fatiha süresini 7 kere tefsirini yapar ve halk arasında Büyük bir Allah dostu olduğu ortaya çıkar 

Bursa ulu caminin 3 kapısındanda ayrı ayrı yerlerden bir anda çıkmış ve görmek isteyen cemaâtin hepsi görmüştür o mübarek zatı.

Şöhreti ortaya çıkınca İstanbul’ Aksaray’a gelir ve orada yaşmaya başlar..burdada fırıncılıkla ekmekle uğraşır...

Yine bir gün ramazan ayında ordaki halktan bir kadın ineklerini güderken inekleri kaybolur ve ineğini bulamaz 

Somuncu baba (hz) gelerek bu durumu ona anlatır..

Somuncu baba (hz) birlikte ineği aramaya koyulurlar 

Bir müddet sonra ineği görür ve ey mübarek bizi neden yordun der.

İnek dile gelir ve sahibim benim bütün sütümü mememden sağıp alıyor ve yavruma yetecek süt kalmıyor bende fazla yayılıp ona süt vermek için geride kaldım der..

Bu konuşmayı gören kadın çığlık atarak oradaki sakinlere haber verirler ve gelirler...

Somuncu baba bunun kimse farkında olmasın sırrının ortaya çıkmasını istemediğinden o gün ramazan ayı olduğu için elindeki ekmeği alarak yemeye başlar ve görenler bu evliya olamaz deli derler .

Ramazan da ekmek yiyor diyerek giderler...

İşte somuncu baba kerameti çok olan meşhur evliyalardandır.

Somuncu baba aynı zamanda

Hacı bayramı veli (hz),ninde mürşididir

İnsanların dış görünüşüne, şeklini şemaline bakarak aldanmamayı öğretiyor.

Resulullah (Sav) efendimiz bir hadislerinde; Allah insanların dış görünüşe değil kalbine ve amele bakar buyurmuşlardır.

Bir Ata sözüdür:Ben çok insanlar gördüm, dışında elbisesi yok, ne elbiseler gördüm içinde insan yok.

Benim kalbim temizdir demekle olmaz, Allah’a kul olmak için onun emrini yaşamak, ona göre hayat sürmek gerekir.

 


Yazı Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları