HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Almanca Özel Ders Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer

HÜSEYİN DENİZ

HÜSEYİN DENİZ

ALLAH İÇİN SEVMEK VE ALLAH İÇİN BUĞZ ETMEK

18 Haziran 2025 Çarşamba Saat: 10:53

Allah Resulü;Sav efendimiz bir hadisi şerifine şöyle buyururlar:

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle buğzetsin, bu imanın en zayıf derecesidir.İyiliği emredip kötülükten sakındırmak imanın özelliklerindendir ve iman artar ve eksilir.

Buğzetmek,Kin beslemek, nefret etmek bir Müslümana yakışmaz.

Müslüman, gücüne göre sorumlu tutulur.Müslüman bir kişinin asla sorumsuz ve kayıtsızda kalması mümkün değildir.

Ben’i sokmayan,yılan bin yıl yaşasın anlayışı çok tehlikelidir ve o yılanlar ve dişi olanları, enikleyip çoğalır ve sonuçta seni de beni de ve bütün insanlığı sokup zehirler, herkes için tehlikeli bela olurlar.

İnsan olanın insanlık adına katkı sunması faydalı olması gerekir.

“İnsanların en faziletlisi,insanlara ve insanlığa faydası dokunandır.(H. Şerif)

Bir gün Yüce Allah (c.c.) Hz. Musa'ya;

 «Ey Musa, sırf benim için işlediğin hiç bir amel var mı?» 

diye sorar.

Hz. Musa da cevap olarak;

 «Ey Allah'ım! 

-Senin için namaz kıldım, 

-Senin için oruç tuttum, 

-Senin için sadaka verdim, 

-Senin için secde ettim. 

-Senin için her daim sana hamd ve şükür ettim, 

-Senin için denin kitabını okudum, 

-Senin için adını her an aklımdan çıkarmadan andım,zikrettim » der...

Allah (c.c.) buyurur ki:

 «Ya Musa! 

-Namaz senin kılavuzundur, 

-Oruç cehenneme karşı sana kalkandır, 

-Verdiğin sadaka senin için mahşerde hesap gününde üzerine gölge olacaktır, 

-Secde de beni tesbih etmen ise senin için cennette meyve veren ağaç gibi olacaktır. 

-Kitabımı okuman cennette sana köşk ve huri ve hizmetli sağlayacaktır,

-Benim adımı anman da senin için karanlıkta ışığın olacaktır. 

Bunların hepsi kendin içindir.

Sırf benim için hangi ameli işledin?»

Bunun üzerine Hz. Musa;

 «Ya Rabbi ! 

Sırf senin için olacak bir amel bana bildir ki, o ameli senin için işleyeyim,» der.

Allah (c.c.), Hz. Musa'ya: 

«Ey Musa !, Benim için bu zamana kadar hiç bir dost edindin mi? 

Yine benim adıma, Kur’an ve İslam adına hiç kimseyi benim için düşman bildin mi?» diye sorar?

Bunun üzerine Hz. Musa  anlar ki;

 Allah (c.c.) katında en sevimli,en üstün ve en faziletli amel 

O'nun için din kardeşlerini sevmek 

Ve O'nun namına 

Allah’ın düşmanlarından nefret etmendir şeklinde uyurdular.

Cenabı hak Kur’an-ı Kerim ‘ de bizlere şöyle buyurmaktadır:”Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (Maide,ayet 51)

Kardeşlerim: Allah azze ve Celle bu ayette; Bu âyetlerin çoğunda insanların gerçek dostunun Allah olduğu, O’nun insanlara, müminlere ve peygambere yardımcı olacak, onları koruyacak, bağışlayacak, karanlıklardan aydınlığa çıkaracak ve irşad edecek olan gerçek dost olduğu belirtilerek insanların O’na inanmaları, dayanıp güvenmeleri gerektiği; ayrıca kâfirlerin, zalimlerin yahudi ve hıristiyanların ancak birbirlerinin ve şeytanın dostları olabilecekleri bildirilerek dinî ve ahlâkî inanç ve anlayışların sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri vurgulanmış, dostlukların tesisinde kan bağı yerine inanç birliğinin esas alınması gerektiği bildirilmiştir (Tevbe 9/23).

Kur’an-ı Kerîm’e göre dostun, sevdiği kişi için bir yardımcı olması, onu koruyup kollaması, maddî ve mânevî sıkıntılardan kurtarması, yüceltmesi, iyiliğe yöneltmesi, bu suretle dostluğun sevgiye dayanması ve pratik ahlâkî sonuçlar doğurması gerektiğine işaret edilmiştir. Nitekim en büyük dost olan Allah, bu dostluğunun birer belirtisi olarak insanlar için koruyucu, yardımcı, bağışlayıcı, merhametli, aydınlatıcıdır; “Allah’ın ahlâkıyla bezenme”yi emreden hadis uyarınca müslümanlar arasındaki dostlukların da bu olumlu meyveleri vermesi gerekir. Müminlerin kardeş olduklarını ayetinde beyan etmişlerdir.”Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.(Hucurat 10)Âl-i İmrân 103) Müminler hem bütün insanlıktan hem de iman kardeşlerinden sorumludurlar; dünyada olan haksızlıkları engellenmesi ve mümin kardeşler arasındaki anlaşmazlıkları adaletle çözüme kavuşturmak, haksızlıkta ısrar edenlere karşı haklının yanında yer almakla yükümlüdürler.

Ülke etrafında ki komşularımızdaki çıkan bu savaş yangınına seyirci kalmadan çözüm odaklı adımların atılması için gayret göstermemiz 

lazım.Bunun önü alınmazsa, bu yangın Allah muhafaza eylesin erinde ve gecinde,öyle veya böyle bize de sıçrama ihtimalini gözardı etmemiz gerekir.

Allah vatanımızı ve milletimizi, her türlü tehlikelerden korusun.

 


Yazı Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Yazıya Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?
 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları