Her şey Allah'ın dilemesiyle olur, bizim de içimiz bu inançla rahatlar. 

Bir işe başlarken ve niyet kurarken mutlaka içimizden en başta besmele çeker ve inşallah deriz.

Kur’an-ı Kerim ‘ de bu açık ve net bir şekilde şöyle ifade edilir.

“De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim.

"Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık." İsra Suresi, 13.

Yine “Kul plan yaparken,kaderi ona gülermiş.

Karşımdakikerin ne söyledikleri değil... Asıl olanı ise sonuçta ne ile karşılaştıkları ve nasıl davrandıklarıyla ilgileniyorum... 

Hepimizin bildiği ve söylediği bir söz vardır; Benim için ne yaptın ki sen benden ne bekliyorsun.

Bu dünyanın ve bütün alemin sahibi ve Maliki olan yüce Allah’tır.

Her şey onun dilemesiyle ve takdir etmesiyle gerçekleşir.

Bu Kur’an da açık net bir şekilde bize bildirilmektedir

Onun emri bir şeyi murad edince ona sade ol demektir, o oluverir(Yasin,82)

Birde: Hayattaki En değerli Mücevher İLGİ'dir.

Hangi Konuda olursa olsun ihmal edilen herşey sonunda kaybedilir.

Hayatta en büyük değer ve hazine

Haddini bilmek ve hakkı olana rıza göstermektir.

Hz. Ali efendimiz ben bin bilsem bile,bir bilenin bilgisine benim ihtiyacım bar demiştir.

Bir konu hakkında karar vermeden önce başkalarının da öğütlerine kulak vermek gerekir ve bir konu hakkında şüpheli karara varmak hatalı, kesin karar ise gülünç olur.

Gerçekte doğru Karar verebilen kişiler her işin sonucunda mutlu olurlar.

Kîymetli Okurlarım, Herhangi bir  konu hakkında karar verirken kesinlikle ben bilirim dememelisiniz!

Eğer ki verirseniz sonuçlarına da elbetteki katlanmanız gerekir.

Kıymetli canlar; Kendi kendinize aldığınız kararlar bazen sizleri,Rezil de eder Vezir de...

Adamın biri kendine göre yarın şunu yapacağım,bunu yapacağım der, dururmuş, 

Onunda çok temiz be saf kalpli bir hanımı var­mış. 

Kendiliğinden konuşan adamın bu konuşmalarına kulak kabartmış ve onu dinlemiş

Bu konuşmaları duyunca..!

Beyim böyle konuşma,Dünya hâli, hiçbirimiz yarın ne olacağı­nı bilemeyiz, inşallah de” dermiş, ama dinletemezmiş.

Adam bir gün, gün ağarmadan eşeğine iki boş kü­feyi bağlayıp, üzüm bağına doğru yola çıkmış.

 Hanımı sormuş? Beyim nereye?”

“Bağa hanım, şu küfeleri üzüm doldurup getirece­ğim. 

Biraz pekmez, biraz sirke, biraz da şıra yaparız. 

Sonra götürüp pazarda satarız. Elimize de üç beş lira ge­çer. Onunla da, yağ alırız, un alırız, sen de ekmek ya­parsın” demiş.

-Kadıncağız yine; Beyim inşallah de, inşallah de” demiş. 

Demiş ama bir türlü dinletememiş.

Adam yola çıkmış. 

Bağdan üzümleri toplayıp küfe­lere doldurmuş. 

Eşek önde o arkada evin yolunu tut­muşlar. 

Yolda giderken yağmur başlamış. Ama ne yağmur???

Bardaktan değil, kovadan boşalıyormuş mübarek. 

Gök delinmiş gibi öyle bir tufan olmuş ki,

Dere taşmış.Taşan dere eşek ile küfeleri alıp götürmüş. 

Adam canı­nı bu arada çok zor kurtarmış. 

Titreye titreye evine gelip kapıyı çal­mış.

Hanımı, “kimdir?” diye seslenince:

Adam:

Hanım,  “İNŞALLAH koçandır” demiş••!

Gerçekten bu temiz ve güzel kalpli her şeyin takdiri,ve sahibinin Allah olduğunu bilen bu hanımefendinin sözünü gerçekten bu beyefendinin

Besmelesiz ve o işin inşallahlasız olmayacağını bilseydi ve bu sözü zamanında iş işten geçmeden en başta söylemiş olsaydı elbette her şeyin gelecekteki takdirinin Allah’a ait olduğunun fehmi’ne varıp idrak etmiş olsaydı sonuç belkide böyle olmayacaktı.

Bunun farkına varan ve idrak eden 

Supernatural’ın anlamlı bir sözleridir: “İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara güler demişler.

Her kim ve bir birey yaşamı ve hayatı ile ilgili ne türlü planlar ve programlar yaparsa yapsın, ne şekilde hayaller kurarsa kursun neticede her şeyi kaderinin çizdiği yol doğrultusunda bu gerçek yaşanılacaktır 

“Ne kadar hesap yaparsanız yapın hesapta olan değil nasipte olan gelir insanın başına.’

Rabbim ahir ve akıbetlerimizi hayr eylesin.