HABER ARAMA
Ordu Nöbetçi Eczaneleri
HABER ARŞİVİ
Lütfen Bir Tarih Seçiniz
ANKET
Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
  • Gayet Güzel
  • Kullanışlı
  • Beğenmedim
SON DAKİKA HABERLER
Ordu Havaalanı Transfer Samsun Havaalanı Vip Transfer
6 Temmuz 2019 Cumartesi Saat: 08:47

OKUMUŞ: MAAŞLAR SÜREKLİ ERİMEKTEDİR!

Türk Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda enflasyon ve maaş zamlarını değerlendirdi. Yapılan zamların yeterli olmadığına dikkat çeken Okumuş, resmi verilere göre maaşların süre
OKUMUŞ: MAAŞLAR SÜREKLİ ERİMEKTEDİR!

Türk Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Ömer Okumuş, gazeteci Şafak Deliçakar’a verdiği röportajda enflasyon ve maaş zamlarını değerlendirdi. Yapılan zamların yeterli olmadığına dikkat çeken Okumuş, resmi verilere göre maaşların sürekli eridiğini söyledi.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Okumuş, haftanın röportajı sayfamıza hoş geldiniz. Evet TÜİK enflasyon rakamlarını açıkladı. Akabinde hükümette memur, işçi ve emekli maaş zam oranlarını duyurdu. Rakamları nasıl değerlendiriyorsunuz?  

Ömer OKUMUŞ: Hoşbulduk sayın Deliçakar. TÜİK’in Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıklamasıyla kamu görevlileri ve emeklilerimizin yılın ilk altı ayı için alacağı enflasyon farkı da belli oldu. 2019 yılının Ocak ayında memur ve emeklilere %4 maaş artışı yapılmıştı ama bu dönemde enflasyon %5,01 olarak gerçekleşti.

Buna paralel olarak kamu görevlileri ve emekliler için de %1,01 oranında enflasyon farkı ortaya çıktı. Başka bir ifadeyle memur ve emekli maaşları 2019’un ilk yarısında resmî verilere göre %1,01 eridi. 

Şimdi kamu görevlilerine 2019 yılının ikinci yarısı için %5 ve üzerine %1,01 enflasyon farkı olmak üzere toplam %6 zam yapılacak. Gerek enflasyon farkının sonradan ödenmesi gerekse cebimize yansıyan enflasyonun açıklanandan fazla olması nedeniyle kamu görevlilerinin maaşları sürekli erimektedir. 

Şafak DELİÇAKAR: Hükümet ile yapılan toplu sözleşmelerin maaşlara ekonomik katkısı maalesef yeterli çıkmadı. Bu konu da neler dersiniz?

Ömer OKUMUŞ: 2017 yılında imzalanan toplu sözleşmede öngörülen bütün maaş artışları gerçekleşmiş bulunmaktadır. Ne yazık ki toplu sözleşmenin kapsamındaki 4 yarıyılda da memur maaşları enflasyona yenik düşmüştür. Dolayısıyla toplu sözleşme, kamu görevlilerine hiç bir ekonomik katkı sağlamamıştır. Yani yetkili konfederasyon toplu sözleşme masasına hiç oturmasaydı zaten memur maaşlarına hükümetin yapacağı zam da enflasyon kadar olacaktı. Hal böyle olunca bu konfederasyonun memurların hayrına hiç bir işe imza atmadığı da resmî olarak ortaya çıkmıştır.

Bu yıl 2020 ve 2021 yıllarını kapsayacak 5. Dönem toplu sözleşme görüşmelerini gerçekleştireceğiz. Biz toplu sözleşme masasına gerçekçi ve kamu görevlilerinin faydasına olacak taleplerle gidecek, yetkili konfederasyonun herhangi bir oldu bitti ile kamu görevlilerini ve emeklileri önümüzdeki iki yılda zarara uğratacak herhangi bir işlem yapmaması için mücadele edeceğiz. 

Şafak DELİÇAKAR: Siz, Türkiye Kamu Sen olarak toplu sözleşmede ki bu süreci nasıl takip edeceksiniz?

Ömer OKUMUŞ: Yıllardır ifade ettiğimiz gibi memur ve emekliye toplu sözleşme masasında enflasyon farkı değil, büyüme ve refah payı verilmesi noktasında adımlar atılmasının gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu yıl da Türkiye Kamu-Sen büyüme ve refah payı ısrarını dile getirecektir. 

Bütün kamu çalışanlarını bu yıl gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerini yakından takip etmeye ve yetkili konfederasyonun olası yanlış tutumuna karşı tepki göstermeye davet ediyoruz. Aksi halde bundan önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de eriyen maaşlar, azalan alım gücü ve zorlaşan hayat şartları ile karşı karşıya kalmamız işten bile değildir.

 

Şafak DELİÇAKAR: Sendika olarak ülkemiz kamuoyunu yakından ilgilendiren konular ile kamu görevlileri ve emeklilerinin 2020-2021 yıllarına ilişkin mali ve sosyal haklarının belirleneceği, 1 Ağustos 2019 tarihinde başlayacak olan 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinin ele alındığını biliyoruz. Bunları başlıklar halinde dile getirirmisini? 

 

Ömer OKUMUŞ: 3 milyon dolayında kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve aileleri ile toplam yaklaşık 20 milyon vatandaşımızın önümüzdeki iki yıllık süreçte geleceğinin belirleneceği 5. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, 1 Ağustos 2019 tarihinde başlayacaktır. Türkiye Kamu-Sen, 415 bin üyesinden aldığı güçle, sorumluluğunun bilinci içinde, kamu görevlilerinin geçmiş dönem kayıpları, enflasyondan kaynaklı zararlar, ekonomik gelişmeler ve aylık zorunlu harcama tutarlarındaki değişimi de dikkate alarak belirlediği gerçekçi taleplerle, 4688 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanarak toplu sözleşme görüşmelerindeki yerini alacak ve kamu görevlilerinin ve emeklilerin haklarını sonuna kadar, kararlılıkla savunacaktır.      

 

Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu olarak bu yıl gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinde önceki yıllarda gördüğümüz; kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklarla sürecin yürütülmesi, kazanılmış hakların geriye götürülmesi, bağıtlanmış toplu sözleşme hükümlerinin kamu görevlileri aleyhine olacak şekilde değiştirilmesi, toplu pazarlıkların zamanından önce bitirilerek kamu görevlileri ve emeklilerin sorunlarının tartışılmasının engellenmesi gibi olumsuzlukların yaşanmamasını umut ediyor, yetkili sendika ve konfederasyonlar ile Kamu İşveren Heyeti’ni toplu sözleşme görüşmelerinin ciddiyetine ve önemine yakışır şekilde davranmaya davet ediyoruz. 

 

24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleştirilen seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öğretmen, polis, hemşire ve imamların ek gösterge rakamlarının 3600’e yükseltileceğini ifade etmiştir. Ancak aradan geçen bir yıllık süreye rağmen verilen sözlerin tutulmadığını üzülerek görmekteyiz. Türkiye Kamu-Sen Yüksek İstişare Kurulu, ek gösterge sorununun yalnızca belli unvanlarla sınırlı olmadığı, bütün kamu görevlilerinin ek göstergelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği konusunda ısrarlı ve kararlıdır. Bu çerçevede bu yılki toplu sözleşme görüşmelerinde öncelikli taleplerimizden bir tanesi de verilen sözlere paralel olarak öğretmen, din görevlisi, hemşire ve polisler yanında müdürler, müdür yardımcıları, şefler, merkez taşra ayrımına tabi tutulanlarla, kurum içi yükselme sınavıyla gelen uzmanlar, idareci konumundaki kamu görevlileri, denetmenler, avukatlar, ek gösterge uygulamasından hiç faydalanamayan mübaşir, teknisyen yardımcısı, şoför gibi Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil olan personel gibi bütün kamu görevlilerinin ek gösterge rakamlarının yeniden ve adaletli bir şekilde düzenlenmesi olacaktır. 

 

Kamu görevlilerinin emekli maaşı ve emekli ikramiyesi hesaplamasında en önemli unsurların başında kamu görevlilerinin hizmet sınıfı ve derecelerine göre belirlenen ek gösterge rakamlarına endeksli olarak belirlenen özel hizmet tazminatı yansıtma oranı gelmektedir.  Mevcut mevzuatımıza göre ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekliliklerinde hak kazanacakları özel hizmeti tutarı son derece düşük tanımlandığı için bütün kamu görevlilerimiz 3600 ek gösterge talep etmektedir.  Ek gösterge uygulamasından kaynaklı bu adaletsizliğin giderilmesi ve ek göstergesi 3600’ün altında olan kamu görevlilerinin emekli maaşlarına yansıtılacak tazminat oranlarının makul ölçülere çekilmesi, kamu görevlilerinin 3600 ek gösterge rakamı talep etmesinin de önüne geçecektir. 

 

Kamu görevlilerinin çalışırken elde ettiği ücret ile emekli olduğu zaman alacağı maaş arasındaki uçurumu kapatmak, özellikle emekli kamu görevlilerini yoksulluk sınırında yaşamaktan kurtarmak amacıyla, memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, sosyal denge sözleşmesi gibi tüm ödemelerin emekli keseneğine dâhil edilerek, yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi, bu yolla her çalışanın eline geçen ücret ile orantılı emekli maaşı almasının sağlanması gerekmektedir. 

 

Kamu görevlilerinin atanmalarında, görevde yükselmelerinde, tayin ve terfilerinde tarafsızlık ve liyakat ilkelerinden vazgeçilmemesi; hak eden memurun hak ettiği göreve gelmesi; kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışma barışının, birlik, dayanışma ve verimlilik artışının sağlanması için en temel gerekliliktir. 15 Temmuz hain darbe girişimi başta olmak üzere yaşanan acı tecrübelere karşın kamuda liyakatin sağlanması adına herhangi bir adım atılmadığı gibi, bundan önce yapılan yanlışların artarak devam ettiği, birçok kurumda memur alımlarında KPSS şartının esnetildiği ve mülakatla memur alımı gerçekleştirildiği görülmektedir. Kamu görevlilerinin yandaş, yandaş olmayan, bizden, bizden olmayan gibi ifadelerle ayrıştırılmasının, kadrolaşmanın, adam kayırmanın, haksızlığın, hukuksuzluğun son bulmasının; kamuda bir takım siyasi çevrelere yakın olmanın, çalışanın eğitim düzeyi, performansı ve kişiliğinin önüne geçmesinin önlenmesinin; kamu kurum ve kuruluşlarının idarelerinin tarafsızlığının sağlanmasının; adil bir sınav ve atama sistemi ile çağdaş bir yönetim anlayışının oluşturulmasından geçtiği bilinmeli, özellikle yönetici atamalarında yazılı sınava dayalı adil, şeffaf ve tarafsız bir sistem oluşturulmalı, kamuya personel alımlarında mutlak surette yazılı sınava itibar edilmeli, taraflı değerlendirmelere açık sözlü sınav uygulamasından bir an önce vazgeçilmelidir.

 

Kamuda iş güvencesini zayıflatan, her türlü baskı ve istismara açık bir yapı arz eden 4/B’li, 4/C’den 4/B’ye geçen sözleşmeli, geçici, vekil, idari hizmet sözleşmeli gibi adlar altında güvencesiz istihdam modelinin kaldırılarak isteyen personelin memur kadrolarına geçirilmesi sağlanmalı, kamu kuruluşlarında memur işi yapan işçiler de aynı çerçevede kadroya geçirilerek kamu istihdam yapısı güvenceli bir şekilde düzenlenmelidir.

Kamuda liyakat ilkesinin bir gereği olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfına dahil personel bir defaya mahsus olmak üzere Genel İdari Hizmetler Sınıfına geçirilmeli, bu yolla kamu görevlilerimiz arasında oluşan adaletsizlikler giderilmeli, herkesin eğitim seviyesinin gerektirdiği kadro derecesine yükselmesi sağlanmalıdır.

 

Çalışanlarımız üzerindeki vergi yükü sürekli artmaktadır. Gelir vergisi oranlarını belirleyen kazanç dilimlerinin yıllar içinde neredeyse hiç artmaması nedeniyle çalışanlar, daha yılın ilk aylarında bir üst kazanç dilimine geçmekte ve ödedikleri gelir vergisi oranı %15’ten %20’ye çıkmaktadır. İlk dilim gelir vergisi üst sınırının düşük tutulması, bütün ücretlilerin yılın ilk aylarında bir üst vergi dilimine geçmesine ve 5 puan daha fazla vergi ödemesine neden olmaktadır. Bu durum gelir dağılımında adaletin de sağlanamamasına neden olmakta; toplam gelir vergisi tahsilâtının %53’ü GSMH’nin %6’sını alan çalışanlardan sağlanırken GSMH’nin %95’ini alan zengin kesimden yapılan vergi tahsilâtı, toplam tahsilâtın yalnızca %47’sinde kalmaktadır. Bu nedenle vergi dilimleri nedeniyle kamu görevlileri üzerinde oluşan vergi yükünün hafifletilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.  

 

Siyasi iktidarı, ekonomik gerçekler, toplumun ihtiyaçları ve beklentileri doğrultusunda karar almaya davet ediyoruz. Bu davetimizin yetkililer nezdinde karşılık bulmaması, 2019 yılı toplu sözleşme sürecinin de geçmiş yıllarda olduğu gibi tek taraflı bir dayatmaya ve kapalı kapılar ardında yapılan gizli pazarlıklara dönüşmesi durumunda, yetkili sendikalar başta olmak üzere bu duruma çanak tutan herkesin kamu görevlileri ve kamuoyu vicdanında mahkûm olacağı bilinmelidir. 

 

Aileleriyle birlikte 20 milyonu bulan geniş bir kesimin gelecek iki yılını şekillendirecek bu toplu sözleşme görüşmelerinde, ortaya çıkacak her türlü hak kaybının, yaşanacak her türlü mağduriyetin vebali, 4688 sayılı Kanun uyarınca toplu sözleşme görüşmelerini yürütme, toplu sözleşme imzalama veya Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne gitme hakkını elinde bulunduran sendika ve konfederasyonun omuzlarında olacaktır. 

 

Bu süreç boyunca Konfederasyonumuz 415 bin üyesinin verdiği yetki ve 4688 sayılı Kanunun ilgili maddelerine istinaden kamu görevlilerinin haklarının ve menfaatlerinin korunup geliştirilmesi için toplu sözleşme masasındaki yerini alacak, süreç içinde kamu görevlileri aleyhine gelişecek her karara müdahil olacak; kamu görevlilerimiz ve emeklilerimiz için atılacak her türlü olumlu adım, nezdimizde anında karşılık bulup desteklenecektir.   

 

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Okumuş, yaptığınız değerlendirmeler ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyor, bu süreçte başarılar diliyorum.

 

Ömer OKUMUŞ: Bende şahsıma ve sendikamıza bu fırsatı sunduğunuz için teşekkür ediyor, yayın hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

 

Anahtar Kelimeler : OKUMUŞ:, MAAŞLAR, SÜREKLİ, ERİMEKTEDİR!

Haber Yorumları ( 0 Adet)

Adınız
E-mail Adresiniz
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız
Bu Habere Yorum Yapılmamış.
İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz?

Son Haberler

 

Ordu Yeni Haber Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz :
Email Adresiniz :
Arkadaşınızın İsmi :
Arkadaşınızın E-Mail Adresi :
Varsa Mesajınız
Güvenlik Kodu Lütfen Resimdeki kodu yazınız